| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 11.04.2002 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 107

İçindekiler;

  • Konu: BİMY'9 İzlenimleri
  • Söz: Yedi Toplumsal Günah - Mahatma Gandhi

KONU: BİMY'9 İZLENİMLERİ

Herhangi bir etkinlik hakkında üç farklı sonuç verecek doğrultuda yazı hazırlayabilirsiniz. Olumsuz bir yazı olabilir, olumlu bir yazı olabilir ya da suya sabuna dokunmaz. Tamamen bakış açınıza bağlı. BİMY'9 izlenimlerimi tamamen objektif bir bakış açısı ile aktarmaya çalışacağım. Olumlu ya da olumsuz değerlendirmek sizlerin nasıl yorumlayacağınıza bağlı. Ancak şimdiden emeği
geçen herkese teşekkür ederim. Bazı ufak tefek aksaklıklara rağmen başarılı bir etkinlik idi. O kadar kusuru da görmemezlikden gelebiliriz ama daha iyiye ulaşma yolumuzda ders alıp, tekrarlamamak da yarar var.

Antalya'da her sene geleneksel olarak düzenlenen Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri seminerinin dokuzuncusu bu sene de düzenlendi. Türkiye Bilişim Derneği'nin öncülüğünde düzenlenen etkinliğin bu seneki organizasyon şirketi yine Semor'du.

Geçmişe dönüp bir baktığımda, BİMY etkinliklerine üçüncüden itibaren her sen katıldığımı ve hepsinin ardından da izlenimlerimi yazdığımı görüyorum. Bunlara erişim için aşağıdaki adresleri kullanabilirsiniz.

BİMY'8 - "BİMY'8 Nasıldı?"

BİMY'7 - "BİMY'7 Ardından"

BİMY'6 - "Bilgilendik, Eğlendik"

BİMY'5 - "Senede Bir Gün"

BİMY'4 - "Niçin Uygulamıyoruz?"

BİMY'3 - "Aktiviteler"

Geçen seneki yazımda 350 katılımcı beklediğimi yazmıştım. Tahminim tuttu. Seneye 400 kişi katılacaktır.

Perşembe akşamı otele giriş yaptığımda aldığım etkinlik programı, "Müthiş. Ne kadar dolu bir etkinlik. Sektöre büyük katkısı olacak konuşmacılar davetli. Buradan çıkacak sonuç bildirileri, durum tesbiti ve yön bulmamıza yardımcı olacak" şeklinde düşünmemi getirdi.

Hemen aktarayım, bu düşünceyi getiren oturumlar ve konuşmacıları;

Açılış oturumu - 21. Yüzyıl İçin Yeniden Yapılanma: E-Türkiye
Yönetici: Rahmi Aktepe - TBD
Katılımcılar: Çağlayan Arkan - SBS, Emrehan Halıcı - TBMM, Atilla Kral - Oracle, Emre Kocaoğlu - TBMM, Ali Koç - Koç Holding, Çağatay Özdoğru - Sabancı Holding

Emrehan Halıcı, Emre Kocaoğlu ve Ali Koç katılamadılar. Yarı yarıya fire verildi. Ali Koç yerine Şeref Oğuz katıldı.

Tartışma - Krizden Çıkışta Bilişim Sektörünün Rolü
Moderatör: Gürhan Kalelioğlu - Oracle
Katılımcılar: Alper Köstem - Meteksan, Tuğrul Tekbulut - LBS

Alper Köstem ve Tuğrul Tekbulut katılamadı. Yüzde yüz fire verdik. Alper Köstem yerine Turan Menteş katıldı.

Kapanışta Tartışma: Yazılım Sektörünü Nasıl Geliştiririz?
Moderatör: Atilla Özgit - TBD
Katılımcılar: Murat Kasaroğlu - Link Yazılım, Aydın Köksal - Bilişim Ltd.

Konuşmacılar panele geldiler. Teşekkürler. Etkinliğin en yararlı oturumlarından birisi idi.

Etkinlik programının dolu ve yoğun olduğundan söz etmiştim. Bunun dışında sosyal etkinliklerdeki tempo da yüksekti. Antalya'daki bu organizasyona gelenlerin çevresindekiler tatile gidildiğini filan düşünebilirler ancak durum pek öyle değil. Daha fazla yorulduklarından emin olabilirsiniz.

Her sene görmeye aşina olduğum bazı simaların olmaması biraz hayal kırıklığı yarattı bende. Umarım seneye işlerini ayarlayabilirler de aramızda görürüz.

Siyasi kadroların temsil edilmemesi de enteresan. Geçtiğimiz senelerde bakan ya da milletvekillerinden katılımcı görebiliyorduk. Bu sene kimse yoktu. Türkiye Bilişim Şurası, E-Türkiye gibi konuların bu kadar gündemde olduğu günlerde yaşarken Ankara'dan siyasi kadroların BİMY etkinliğine uzak kalmaları pek anlaşılabilir değil.

Buna karşılık medya temsilcileri katılımı geçen senelerin çok üstünde idi. Hürriyet'ten Yurtsan Atakan, PC Magazin'den Timur Sırt, Radikal'den Serdar Kuzuloğlu, Telepati Telekomünikasyon'dan Fatma Ağaç, BT Haber'den Aslı Evren bizlerle birlikteydiler. Soruları ve fikirleri ile etkinliğe katkıda bulundular.

Artık programa ve katıldığım kısımların özetine geleyim.

Açılış panelinde E-Türkiye konuşuldu. Sabancı Holding'den Çağatay Özdoğru, sunumunda telekomünikasyon ve internet ücretlerinin Türkiye'de Avrupa'nın pek çok ülkesinden ucuz olduğunu söyledi. Ben bir saptama yapayım burada. Hep söylediğim gibi, bizim telekomünikasyon hizmetleri seviyesi ve ücretlendirmesi konusunda kendimize hedef alacağımız ülke Amerika Birleşik Devletleri olmalı. Avrupa zaten onların gerisinde. Bir yarışta ikinciyi geçtiğiniz zaman siz ikinci olursunuz, birinci olabilmeniz için birinciyi hedef alarak, yakalamaya çalışmanız gerekir. Onun için benim düşüncem; telekomünikasyon'da ABD'yi inceleyelim.

Davetli konuşmacıların katılamadığı ikinci tartışma panelinde Turan Menteş ile SBS yetkilisi arasında gelişen diyalog ilgi çekti. Turan Menteş, yabancı bilişim şirketlerinin özellikle servis konusunda hizmet vererek ülkeye katma değer kazandırmadığını söyledi. Bundan yabanci bilişim şirketleri çalışanları huzursuz oldular. Ülke kaynaklarını kullanarak ülkedeki şirketlere hizmet veriyorsanız, bunun sadece istihdamı artırmaya bir katkısı olur. Bizim beklentimiz, bizim insan kaynaklarımızı kullanarak diğer ülkelere hizmet satmanız. Esas katma değeri o zaman üretirsiniz. Bu konuda çalışmalarınızı yoğunlaştırın.

Kapanıştaki panel ise Türkiye'deki yazılım sektörü ile ilgili gerçekleri göz önüne serdi. Çok uzun bir süredir bu kadar açık konuşulduğunu ve somut önerilerin masaya konduğunu görememiştim. Teknoparkların, serbest bölgelerin pek işimize yaramayacağını üzülerek gördüm. Özellikle Murat Kasaroğlu'nun dikkatleri çekmeye çalıştığı İsviçre'deki vergi usullerinden dolayı o ülkeye giden şirketler olduğu ikazı yerindeydi. Avrupa Birliğine girmeyen İsviçre, vergi konusunda kendine özgü kuralları ile Avrupa'da iş yapmaya çalışan şirketlere değişik imtiyazlar sağlıyor. Türkiye'nin bu konuyu inceleyerek, gerekli uyarlamaları yapması gerekiyor. Vergilerin muhakkak elden geçmesinde yarar var. Sayın Kasaroğlu'nun aktardığı bir anektod ilginç. Geçen sene yurt dışından bir yatırımcı 10 Milyon Amerikan Doları getirerek bilişim sektörüne girmek istiyor. İlk üç ay hazırlık ile geçtikten sonra ilk bilanço sonucunda 3
Milyon Amerikan Doları vergi çıkıyor. Hiç bir şey yapmayan şirketin işletme sermayesi 10'dan 7'ye düşüyor bir anda. Yatırımcı kalan parayı aldığı gibi geri dönüyor. Sayın Aydın Köksal'da engin deneyimini bizlerle paylaşarak, yazılımdan ne kadar ümitli olduğunu aktardı. Ancak onun da söylediği vergilerdeki yüksek oran.

Gelelim konuşmalara.

Microsoft'tan Ekrem Yener'in "Ticari Yazılım Modeli ve Telif Hakları" başlıklı konuşması ile LKD'den Mustafa Akgül "Özgür Yazılım Nedir? Ne Değildir?" başlıklı konuşmasını peşi sıra yaptılar.

Son yılların izlenmesi gereken konuşmalarıydı. Microsoft ve Linux aynı ortamda konuşuldu.

Ekrem Yener'in konuşmasından çarpıcı bazı başlıkları aktarmak istiyorum.

Microsoft Windows'un kaynak kodu isteyen şirketlere veriliyor. Şu anda dünyada 1600 kurumda ve 26 ülkede 120 üniversitede Windows kaynak kodu bulunuyor. Bunların arasında Türk kurumu ya da üniversitesi yok. Sebep; kimse istememiş.

Linux ile ilgili iki benzetim yapıldı.

1- Kör atın kör alıcısı olur diyebilir miyiz, Linux için.

2- Hitler'de milyonları peşinden sürüklemişti. Sonucu biliyoruz. Acaba Linux'da böyle bir yol mu?

Son derece iyi düşünülmüş ve hazırlanmış bir konuşmaydı. Bu, Microsoft'un pazara hitap etme konusunda ne kadar kararlı ve yaratıcı bir ekibe sahip olduğunu da bize gösteriyor. Çünkü ortaya konan yukarıdaki iki örneğe hemen yanıt vermek kolay değil. Özellikle Ethem Derman'da bu soruların yanıtını Mustafa Akgül'den bekledi. Bir ilginç diğer nokta da Mustafa Akgül'ün Linux başlıklı sunumunu
yaptığı taşınabilir bilgisayarın işletim sisteminin Microsoft Windows XP olmasıydı :)

Ekrem Yener, yazılımın ücretsiz verilmesi felsefesinin orta vadede yazılım sektörünün aleyhine olacağını, bu konuda sorun yaşanacağını belirtti. Konuşmanın metnini okumanızda yarar var.

Bir diğer konuşma zinciri de; "Kişisel Haklar ve Bilişim Etiği" başlığı ile Fikret İkiz - Cumhuriyet Gazetesi, "E-Policy: Elektronik İletişim Uygulama İlke ve Kuralları" başlığı ile Polat Kutnay - Altınyıldız, "Özgürlük İttifakı - projectliberty.org" başlığı ile Tansel Okay - Sun konuşmalarıydı.

Bu oturumun heyecanı ve uzaması her sene etkinliğe katılanların topluca çekilen fotoğrafına dahil olmamızı engelledi. İlk defa etkinlik toplu fotoğrafında yer alamadık. Pek hoş bir gelişme değildi. Üstelik fotoğrafın çekileceği söylenen saatti de sadece 5 dakika aşmıştık. Her sene bu fotoğraf çekimi ikinci gün öğle arasında koordine edilirdi. Bu sene nedense kaynadı gitti.

Fikret İkiz, "Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi" 'nden yola çıkarak konuyu bilişime ve internet'e bağladı. Bu arada avukatların, eczacıların internet üzerinde site açacakları zaman uyacakları kuralları belirlediklerini ve yayınladıklarını belirterek, bilişimcilerin bu konularda öncü olması gerektiğini yoksa her meslek grubunun kendine özgü sistemleri oluşturacağını ekledi.

Özgürlük ittifakı projesinde Microsoft passport sisteminin ne kadar tehlikeli olduğunu dinledik. Buna karşı oluşturulan ittifakın bilgilerin güvenliğini nasıl garanti ettiği havada kaldı. Sonuçta kullanıcılar birilerine güvenmek durumunda. Bu tür sistemelerin zayıf noktası , güvenilen kurumdaki açık. Açığı kimin vermeyeceğine kullanıcılar karar verecek.

İyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla bir BİMY daha geride kaldı. Daha nice etkinliklere diyerek, katılımcılara, sponsorlara, görevlilere, düzenleyenlere teşekkürler.

Kapanış gala yemeğindeki "Eğitim ile Müziğin Buluştuğu Adres" şarkıcısını da unutmayalım. Hep siyasetçiler oy isteyecek değil ya. Bu kişi de önümüzdeki günlerde katılacağı bir televizyon yarışması için kendisine destek olmamızı istedi.

Nihayet, eklenmesi, arşivlere girmesi gereken son kısım. Her sene aramızda görmeye alıştığımız ve katılımcılara bir kaset ile mesaj göndermeye çalışan Melek Bar Elmas gelememişti. Ancak kasedi ulaştı ve kaset ile birlikte de bir mesaj. Şimdi size Merlin'den Melek Bar Elmas'ın BİMY'9 için ilettiği mesajı aktarıyorum. Teşekkürler Melek.

"28.Mart.2002

Merhaba,

Her yıl size müzik seçerken yoğun tartışma yaşarız. Doğal olarak siz bunu bilmez ve son durumu görürsünüz. Bu yıl yaşadığımız süreci sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü bu bizim için sadece müzik seçimi değildir. Sizlerle kurduğumuz gönül bağının müzikle ifade edilmesidir.

Ekibim, İlhan ŞEŞEN'i önerdiğinde henüz ben dinlememiştim. İçimden "Kasedin başlığı sektörün içinde bulunduğu durumu iyi tanımlıyor" diye düşündüm. Müzikleri dinlemeden karar veremeyeceğim için, Kurban Bayramı tatiline giderken
hemen bir adet edindim. Müzikleri baştan sonra tam altı kez dinledim.

Neler Oluyor Bize'yi dinlerken, zaman içinde teknolojinin nasıl hızla değiştiğini, son krizden niçim bu kadar etkilendiğimizi, bir zamanların en çok arzu edilen mesleklerinden biri iken giderek bu parıltılı imajımızın sönmekte olduğunu, neden güçlü işbirlikleri oluşturamadığımızı, yani kendimizi sorgulayıp kederlendim.

Bu kederin ardından, Tombalak Tomurcuk, sıcacık, iç ısıtan, insanca duygularıyla bana hayatı ve hayatın güzelliğini anımsattı. Bu kadr da dert etmenin doğru olmadığını düşündüm.

Bir Ucuz Gitar'ı dinlerken yapmak istediğim çok şey olduğunu farkedip, ömür geçip gidiyor, bunları yapabilecek miyim diye teleşlandım. Dünyaya, gönlümde yatan biçimiyle açılamazsak gözüm açık gidecek diye düşündüm.

Oh Olsun'u dinlerken, 2000 yılı hakkında yaptığımız felaket senaryolarımızı düşünüp, kendimize güldüm.

Delilenmeli'yi dinlerken aklıma sizler geldiniz. Akşamları otel lobilerinde yaptığımız heyecanlı tartışmalar, tavla partilerimiz, keyifli dostluklarımız burnumda tüttü. Bu yıl katılamadığım için hayıflandım.

Bunu üzerine; sıcacık, keyifli, iddiasız ama üzerinde emek harcanmış ve insan olduğumuzu hatırlatan şarkıları ve bana hissettirdiklerini sizlerle paylaşmaya karar verdim.

Hepinize keyifli ve verimli bir toplantı geçirmenizi diliyorum. Gönlüm sizlerle birlikte olacak."

Dokuzuncu etkinlik, hakkında en uzun yazdığım etkinlik. Hala yazılacaklar var. Onlar da zaman içerisinde eklenecek.

Seneye görüşmek üzere.


SÖZ: YEDİ TOPLUMSAL GÜNAH - MAHATMA GANDHI

İlkesiz Siyaset

Emeksiz Zenginlik

Vicdansız Haz

Niteliksiz Bilgi

Ahlaksız Ticaret

İnsaniyetsiz Bilim

Özverisiz İbadet

Mahatma Gandhi


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
107. Sayı önceki yazı 107. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye