Eğlence 11.04.2002 - netyorum.com / Sayı: 107

"Uygun Eş"

Evlenmek için eş arayanlara yardımcı olan büroya gelen kadın erkekte aradığı özellikleri; "görünüşü, eğitimi, parası önemli değil, yeter ki sağlam karakterli, dürüst olsun" diye belirtmiş.

Bir süre sonra aynı büroya gelen bir adam, evlenmek istediği kadında aradığı özellikleri; "Tek istediğim, zeki olsun, yeter" şeklinde yazdırmış.

Büro ikisini birbirine uygun diyerek eşleştirmiş. Çünkü ikisinde de ortak bir tek özellik varmış; "İflah olmaz derecede yalancılık"

"Uyanık Müşteri"

Berber dükkanının kapısından bir adam ve elinden tutmuş minik bir çocuk girmiş. Adam koltuğa otumuş, saç, sakal traşı olmuş, bakım yaptırmış. Traş bittikten sonra koltuktan kalkmış, "Karşıdaki mağazadan kıyafetime uygun bir kravat alıp, hemen geleceğim" diyerek, çocuğu koltuğa oturtmuş ve dışarı çıkmış.

Çocuğun traşı bittiğinde adam henüz geri dönmemiş. Berber çocuğa; "Galiba baban seni burada unuttu" şeklinde şaka yollu takılmış.

"O benim babam değil ki. Sokakta karşılaştık. Bedava traş olacağımı söyleyerek buraya getirdi beni"

"Kolay Tarif"

Deniz kenarında tatil yapmak isteyen bir aile, broşürlere bakarken, tam istedikleri gibi bir otel bulmuşlar. Broşürdeki telefonu arayan adam, görevliye; oteli nasıl bulacaklarını sormuş.

Görevli; "Çok kolay efendim. Otelimiz plaja bir taş atımı mesafede. Görmemeniz mümkün değil" demiş.

"Sizin otel olduğunu nasıl anlayacağız?"

"Pencerelerdeki camları kırık olan otel"

"Okul Arkadaşı"

Diş doktorunun muayenehanesinde bekleme salonunda sırasını bekleyen adam duvardaki diplomaya bakınca, doktorun adı ve soyadının hiç yabancı gelmediğini fark etmiş. Yaklaşık 40 sene önce lisede aynı sınıfta okuduğu bir arkadaşı olduğunu düşünmüş.

Sıra kendisine gelip, odaya girdiğinde diş doktorunun orta yaşın üstünde, saçları dökülmüş, kalanları gri renkli, yüzü hafif kırışmış olduğunu gördüğünde bekleme salonundaki düşüncesinden dolayı kendisine kızmış. Hafızasının zayıfladığını düşünmüş ve şikayetlerini sıralamış. Muayene ve tedavi bittikten sonra yine de aklına takıldığı için sormadan edememiş;

"Pardon, siz bizim semt lisesinden mi mezunsunuz?"

"Evet"

"Ne zaman bitirdiniz?"

"1954. Niçin sordunuz?"

"Siz benim sınıfımdaydınız"

"Öyle mi! Hangi dersin hocasıydınız?"

"Zihin Okuma"