Sinan Oymacı - 20001221

Geçtiğimiz hafta içerisinde bir elektronik posta aldım. Bu mesajda http://www.pencer-e.com sitesine nasıl erişip, kullanabileceğim yazıyordu. "pencer-e.com" sitesinin ArenaOpen projesinin bir parçası olduğunu biliyordum.

"pencer-e" sitesine erişim için gerekli bilgiler bana ulaştıktan sonra, başıma neler geleceğini bilmeden internet gezginimde adresi yazdım ve harcandığı söylenen paranın boşa gitmediğini gözlerimle gördüm. Oradan çık, buraya gir, oraya ne yapmışlar, burada ne var gibi dolaşırken keyif aldım ama zamanım da gitti. Ancak, edindiğim bilgi ve aldığım keyif, harcadığım zamana değdi.

"pencer-e", Arena'nın kendisi ile çalışan bayilerine yönelik bir elektronik ticaret sitesi. Aslında burayı elektronik ticaret sitesi olarak adlandırmak biraz haksızlık. Çünkü bir müşteri temsilcisinden ne tür destek ya da bilgi alabiliyorsanız, bu siteden de eşdeğerini elde edebiliyorsunuz. Ürünlerin teknik bilgilerinden, sipariş açmaya, siparişlerin takibinden, olmayan bir ürünü önermeye, cari hesap izleme bölümünden, teknik servis detaylarına kadar pek çok konuda işlem yapabiliyorsunuz. Sistem ticari bilişim alt yapısıyla entegre çalıştığı için ürünlerin stok durumları ve fiyatları çevrimiçi görüntülenebiliyor. Arena bayilerinin şanslı olduklarını söyleyebilirim. Teknolojiye bu kadar önem veren ve yatırım yatan bir ana firmayla çalışmak fırsat olsa gerek.

Bazı detay bilgiler aktarayım;

"ArenaOpen", Arena şirketinin elektronik iş stratejisinin adı. Bu projeye şu ana kadar 1.2 Milyon Amerikan Doları'nın üzerinde para harcanmış. Arena, yeni ekonomi içerisinde "ArenaOpen" 'la yeniden konumlandırılıyor. Projenin temelinde "mySAP.com" üzerine entegre edilmiş iş süreçleri ve bilgi altyapısı var. "ArenaOpen", tedarik zincirinde uçtan uca (E2E) bütünleşme sağlayarak, zincirdeki tüm birimlerin birlikte "verimlilik" ve "müşteriye sahip olma"larını sağlayarak, rekabette öne çıkmalarını hedefliyor. "pencer-e.com", ArenaOpen'ın ilk hizmetlerinden birisi.

Bundan hemen sonra "ne geliyor?". Bu sorunun yanıtını ve ardından neler olacağını ben biliyorum. Ancak sizlere önümüzdeki yazılarımda aktaracağım.

Muhakkak bu siteyi internet kullanıcılarının ziyaret etmesini sağlamaları gerekiyor. Hani bilirsiniz, yurt dışında pek çok gökdelen en üst katlarını turistlerin gezmesine izin verir. Bunu yapmaları gerek. Güvenlik nasıl sağlanır, hangi bilgilerin görünüp görünmeyeceğine karar verilir, bilemem. Ben sadece bu siteyi ziyarete açın diyerek, öneride bulunabilirim.

Türkiye'de internet ortamında güzel işler yapıldığına dair iyi bir örnek. Herkesin eline sağlık.

"Pencerenin perdesini aç bana göster yüzünü". Bu şarkıyı tempo tutarak söyleyin.

KONU: STRIPMAIL

"Türkiye'deki olaylardan yurt dışından haber verirlerse bilgimiz oluyor" cümlesini, "stripmail" yazılımı doğruladı.

Yurt dışında "Lockergnome" adında günlük ingilizce teknik bülten gönderen bir site var. Bu bültende pek çok teknik konunun yanı sıra, kullanıcıların işine yarayabileceğini düşündükleri yazılımlarda tanıtılıyor. Geçtiğimiz günlerde gelen bir bültende, "stripmail" adında bir yazılımdan söz ediliyordu. Yazılımın yaptıklarına ilişkin olarak; internet kullanıcılarının genelde kendilerine yönlendirilen mesajlarda karşılarına çıkan ">" işareti ve paragrafların kayması sorununu çözen bir uygulama deniyordu.

Bunlar benimde yaşadığım sorunlar olduğu için, bu bilgileri görünce hiç vakit geçirmeden bilgisayarıma indirdim. Uzun bir dosya olmadığı için kısa bir sürede geldi. O arada başka işlerim olduğu için inceleyemedim ve bir kenarda bıraktım. Ardından boş bir zamanımda çalıştırıp, kullandım. Müthiş bir iş yaptığını görünce, "Bu kadar yetenekli bir yazılımın herhalde bir bedeli vardır, paylaşım modeline dayalı (shareware) olmalı" diye düşünüp, "Nasıl ödeme yapılır?" diye about kısmına baktım ve inanılmaz olan gerçekleşti.

Bir Türk ismi ve şirketi.

İtiraf etmem gerekir ki, o ana kadar, internet adresindeki ".com.tr" dikkatimi çekmemişti. Ürünü, Datasoft şirketinden Tahir Belenli geliştirmiş.

Yazılımın öyküsünü Tahir Belenli'den sizler için öğrendim. Şimdi bunu aktarmak istiyorum:

"Stripmail yazılımı bir ihtiyaçtan doğdu. Gelen mesajlardaki kendi yaşadığım okuma güçlüğünü dostlarıma olduğu gibi aktarıyor olmak hiç hoşuma gitmiyordu. Bu nedenle vaktimin sınırlı olduğu zamanlar temiz olsa forward edeceğim pek çok güzel içerikli mesajı dostlarımla paylaşmaktan kaçınır olduğumu fark ettim. Ve bu ihtiyacın sonunda bu yazılım ortaya çıktı. Programı birkaç arkadaşıma da gönderdim. Gelen olumlu tepkilerden, bu yazılımı dünyadaki titiz internet kullanıcıları ile paylaşabileceğim aklıma geldi. Böylece mükemmel olmasa da İngilizceye çevirip, freeware/shareware program kataloğu barındıran http://www.winfiles.com sitesine freeware olarak yükledim. Aslında kaba bir çalışma olmakla birlikte, sadece işe yararlılığını düşünerek bu yazılımı yayınlamıştım".

Evet, stripmail'in öyküsü bu. Yazılım şu anda ingilizce. Ancak benim bir önerim oldu, o da; eğer ayrı bir dosyada tanım işlemleri tutulursa, diğer dillere çevrilmesi olası. Bunun önümüzdeki sürümlerde olacağını düşünüyorum.

Ayrıca Tahir Belenli kendi yazılımı ile ilgili bir iki eleştiride de bulunuyor. Bunlar;
- Noktalama işaretlerinden sonra bir boşluk bırakmaya çalışırken formatlı sayıların bozulması
- Yerel dile ait karakterleri değiştirecek bir seçenek eklenebilir

Sayın Belenli, yazılımın basit olduğunu söylese de, bence mütevazi davranıyor. Çünkü ben yazılımı kullandım ve yaptığı iş, internet kullanıcılarının pek çoğunun aradığı bir özelliği kapsıyor. Bana göre, ürünün faydası önemli.

Özellikle elektronik posta ile gelen bazı yazılardan alıntı yapıyorsanız, arkadaşlarınıza göndermek istiyorsanız, bu yazılım tam size göre.

Stripmail'i bilgisayarınıza indirmek istiyorsanız adresi; http://www.dsoft.com.tr/stripmail/

Tahir Belenli'ye teşekkürler. Bu yazılımın Türkçe'sini de bekliyorum.

OYUN: AMERICAN McGEE'S ALICE

"Alice Harikalar Diyarında" öyküsünü herhalde bilmeyenimiz yoktur. Bu fantastik öykü yurt dışında tanınmış bir tasarımcı olan American McGee tarafından oyun haline getirilmiş. American McGee, daha önce Quake'in geliştiricisi ID Software'de çalışıyordu.

"Alice In Wonderland", Lewis Carroll'un 1907'de yazdığı bir öykü. Üzerinden bu kadar süre geçip, telif sorunu ortadan kalkınca pek çok sürümü pazara çıktı. Oyun pazarı da bundan nasibini aldı.

Electronic Arts tarafından pazara sunulan Alice, Rogue Entertainment tarafından üretilmiş.

Quake, alt yapısını kullanan oyun üçüncü şahıs gözünden oynanıyor. Quake alt yapısının grafiklere getirdiği özellikler son noktasına kullanılmış durumda.

Öyküdeki, beyaz tavşan, kara kedi karakterleri burada. İskambil kağıdı askerleri de görmemiz olası. Satranç Dünyası ve Aynalı Koridor'da karşımızda.

Öykümüz Wonderland'de geçiyor. Alice, bu dünyada çeşitli düşmanlarla mücadele ederek, hedefine ulaşmaya çalışıyor. Bol bol hoplama, zıplama, düşmanlarla savaşma ve bir miktar da bulmaca çözme yer alıyor, oyunun içinde. Bir de bölüm sonlarında güçlendirilmiş düşmanlar.

Bölüm tasarımları çok iyi düşünülmüş. Grafikleri gördüğünüz zaman oluşturulan dünyanın güzelliğine hayran olabilirsiniz. İnanılmaz bir grafik atmosfer yaratılmış. Özellikle 32 bit, 1024x768 çözünürlükte çok iyi görünüyor.

Müzik başka bir olay, konuşmalarda öyle. Sizi oyunun büyülü havasına dahil ediyorlar.

Karakteri yönlendirmek zor değil. Ancak özellikle zıplamalı bölümlerde biraz zorlanabilirsiniz. Burada da oyun tasarımcıları kullanıcıya bir kolaylık sağlamışlar. Zıplamaya başladığınız yere geri dönüyorsunuz, ölmüyorsunuz.

İstediğiniz anda oyunu saklayabilme ve kaldığınız yerden yükleyerek devam edebilme güzel özelliklerden.

Oyun düzenli bir gelişim izliyor, değişik patikaları takip ederek oynamıyorsunuz. Onun için de bir kez oynanması yeterli. Ancak, grafikleri görmek, ortamı seyretmek için tekrar tekrar oynamak isteyebileceğiniz bir oyun. Bu tür oyunlardan hoşlanmıyor bile olsanız, sadece grafiklerin görmek ve oyun teknolojisinin nereye geldiğini görmek için edinip, inceleyebileceğiniz bir oyun. Bence kaçırmayın.

FİLM: THE WATCHER - İZLEYİCİ

Joe Charbanic ve Jeff Jensen'in yönettiği "The Watcher - İzleyici", Darcy Meyers'in aynı adlı öyküsünden beyaz perdeye uyarlanmış. Her iki yönetmenin de ilk filmleri. Jensen filmlerde dublör olarak yer alan bir kişi. Charbanic ise genelde müzik video filmleri yönetiyor.

Filmde başrolleri, James Spader, Keanu Reeves, Marisa Tomei, Chris Ellis, Robert Cicchini ve Ernie Hudson yer alıyor. Spader "Sex, Lies And Videotape" ve "Crash", Reeves "Matrix", "Speed" ve "Chain Reaction", Ellis "October Sky" ve "Wag The Dog", Cicchini "Primary Colors" ve "Civil Action", Hudson "Ghostbusters" ve "The Crow", Tomei ise 1993'te En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar ödülünü aldığı "My Cousin Vinny" filmlerinden anımsanacaklar.

Los Angeles'tan Chicago'ya taşınan FBI eski ajanını geçmişinde takip ettiği ancak yakalayamadığı bir seri cinayetler katili izlemektedir. Eski ajan artık bu tür işlerle ilgilenmemesine rağmen, katil onun oturduğu bir apartmandaki kadını öldürerek ilgisini çekmeyi başarır. Bundan sonraki oyunu ise, öldüreceği kadının fotoğrafını gönderip, yirmidört saat süre tanımasıdır. Yirmidört saat içerisinde kadını bulamazlarsa öldüreceğini söylemektedir. Kahramanımız bu psikopat katili yakalamak için amansız bir mücadeleye girer.

İlginç bir macera, polisiye filmi. Seri cinayetler işleyen bir katilin ruh halini, peşindeki polislerin çalışmalarını, insanların ruhi durumlarını işleyen bir film. Boş vaktiniz olduğunda izleyebilirsiniz.

SÖZ: MARCEL PROUST

"Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki; bir bütün olarak içimize sığmaz. Sevdiğimiz insana doğru karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey; kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür. Bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebi ise, kendimizden çıktığını fark edemeyişimizdir" Fransız yazar Marcel Proust (1871-1922)

Proust, karşıdan gelen sevginin aslında kendi içimizdeki sevginin bir yansıması olduğunu aktarıyor. Katılıyor musunuz?.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com

Yorum Ekle

Yorumları Listele

52. Sayı önceki yazı

52. Sayı sonraki yazı

Yazarın Önceki Yazısı

Yazarın Sonraki Yazısı