|
"Yansımalar" 04.01.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 53
İçindekiler;
-
Konu: Merhaba 2001
-
Film: Autumn In New York - New York'ta Bir Sonbahar
-
Film: Dungeons & Dragons - Zindanlar ve Ejderhalar
-
Kitap: Galileo'nun Buyruğu - Edmund Blair Bolles
-
Söz: Marcel Proust
KONU: MERHABA 2001
Son iki ayı saymazsanız iyi kapatabileceğimiz 2000'in ardından,
2001'i iyi karşılayabilirdik. Açıklanan enflasyon oranına bakarsanız sanki
olumsuz bir şey yok. Ümit, güven, geleceğe pozitif bakış nerede?
Karamsarlığa kapılmadan devam etmek güzel olsa da, Mart ayında on gün tatil
olacağı bilgisi sorunlar oluşacağına işaret. Yine şirketler alım yapmayacak,
üretim yavaşlayacak, para ortada dolaşmayacak. Bu kadar çok tatil bir araya ve
üst üste gelirse, nasıl bütçe, plan yapılır, yapılanlara da ne kadar uyulabilir
tartışılır. Şirketler tasarruf tedbirlerini uygulamaya aldılar. Sanki gelirlerin
artmasından umut kesilmiş gibi gider kalemlerinde alınabilecek önlemler
planlanıyor.
Yeni yılın Pazartesi günü başlamasını bir şans işareti olarak değerlendirirsek,
güzel günlerin geleceğini kafamızda canlandırıp, yapılan planlara destek
verirsek, niçin aydınlığa çıkmayalım? Herkes üzerine düşen görevi yerine
getirmeli.
Bana öyle geliyor ki, "Lale Devri" kapandı. Herkes şapkasını önüne koyup
düşünmeli. Çıkış noktası bulunacağı muhakkak. Ne zaman ve ne şekilde olacağını
önümüzdeki günler gösterecek.
Her şeye rağmen yaşam devam ediyor. 2001'in hepimize neşe, sağlık, başarı,
mutluluk ve tüm insanlığa barış getirmesini dilerim.
FİLM: AUTUMN IN NEW YORK
NEW YORK'TA BİR SONBAHAR
Çinli bayan yönetmen Joan Chen'in yönettiği, yazarlığını Allison Burnett'in
yaptığı bir film; "Autumn In New York - New York'ta Bir Sonbahar". Chen, 1998'de
"Tian Yu" filmi ile pek çok uluslararası film festivalinde ya aday olmuş ya da
ödül almıştı.
Başrolleri Richard Gere ve Winona Ryder paylaşıyorlar. Gere, "An Officer And
Gentleman", "Pretty Woman" ve "Runaway Bride" 'dan anımsanabilir. Ryder ise 1994
'te "The Age of Innocence" ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, 1995'de "Little
Women" ile En İyi Kadın Oyuncu Oscar ödüllerine aday gösterilmişti.
Filmde Anthony LaPaglia ve Elaine Stritch yardımcı rollerde ve iyi bir
performans sergiliyorlar.
New York'ta aşk. Kırklı yaşlarda, çapkın ve yakışıklı bir erkek ile, yirmili
yaşlarda, şirin, güzel ve hasta bir genç kızın aşkı.
Gere, bu filmde tam yaşının rolünü oynuyor. Orta yaş seviyesinde bir erkeğin
kendisiyle hesaplaşması. Günahlarını ve sevaplarını bir araya getirerek vicdan
muhasebesi. Ryder'da tam bir şirin genç kız rolünde ve uygun.
Peki, bu film yeni bir "Love Story" olabilir mi? Çok zor. Gereğinden fazla
ticari bir yapıt.
Hüzünlü bir film. Hüngür hüngür ağladığını söyleyen çok izleyici ile konuştum.
Filmin farklı bir sonla bitmesi durumunda yeni bir "Pretty Woman" olacağını
söyleyenler de var.
Biraz duygulanmak, yaşamda ne gibi sürprizlerin bizleri beklediğini görmek,
yaşama dört elle sarılmanın, ümit ve sevgi ile umutsuzluk ve nefretin
zıtlıklarını bulmak için bu filmi kaçırmayın.
FİLM: DUNGEONS & DRAGONS
ZİNDANLAR VE EJDERHALAR
"Thief", "Mage", "Elf", "Dwarf", "Warrior" kelimeleri size pek
anlamlı gelmiyorsa fantastik bir dünyada geçen bu filmi anlamanız çok kolay
olmayacak. Filmin son sahnelerinde dört kişinin takım olarak bir araya gelmesi
ve bu esnada duruş pozisyonları bilgisayarda RPG oynayanlara hiç yabancı
gelmeyecek.
Courtney Solomon'un yönettiği "Dungeons & Dragons - Zindanlar ve Ejderhalar"
filminin yazarı Topper Lilien. Solomon'un yönettiği ilk film. Bu filmde yer alan
oyuncu sayısı o kadar çok ve hemen hemen hepsi de başrolü paylaştığı için
isimlerini aktarmıyorum. Aslında bu filmin tamamını animasyon ile
gerçekleştirebilirlerdi. Ancak o zaman da herkesi sinema salonlarına çekmeleri
zor olacaktı. Bu yüzden gerçek oyuncular kullanılmış.
Kraliçenin yerine göz koymuş kötü adam senatoyu etkileyerek ejderhaların
kontrolünü elde edebileceği asayı ele geçirmeyi planlamaktadır. Bu planın
başarıya ulaşmasına engel olacak kahramanlarımız her türlü tehlikeyi göze alarak
çalışmaya koyulurlar. Başlangıçta kendi çıkarları ön planda olsa da ilerleyen
zaman daha ulvi amaçlara hizmet etmelerini sağlar.
Roleplaying Game "RPG" severler bu filmi kaçırmayacaklardır. Bu tarzın dışındaki
izleyiciler için fantastik dünyada, bilgisayarla canlandırılmış sahnelerden
oluşan, değişik bir macera filmi olmaktan öteye gitmiyor. D&D oynayanlar
gittikleri zaman pek çok kuralın işlemediğini, karakterlerin yeteneklerinde
oynandığını göreceklerdir.
KİTAP: GALILEO'NUN BUYRUĞU
- EDMUND BLAIR BOLLES
Tübitak Popüler Bilim Kitapları serisi benim hayranlıkla
izlediğim eserleri içeriyor. Fiyatlarının makul olmasının yanında, kitapların
üzerlerinde basılı fiyattan farklı satılamaması da bir başka unsur. Baskı
kalitesini, Türkçe'nin düzgün kullanımını da eklerseniz, kitap okumamak için
bahane arayanlara dayanacak nokta kalmıyor.
Bu seriden yeni çıkan bir kitap; "Galileo'nun Buyruğu". Kitap,
Edmund Blair
Bolles'in derlediği bilim yazılarından oluşuyor. Kitabı, Sayın Nermin Arık,
Türkçe'ye kazandırmış.
Önsöz'de kitabın amacı; "Okuyuculara, bilim yazılarının da, başka tür yazıların
büyük olması ile aynı anlamda, büyük eserler olabileceğini göstermektir.
Söyleyeceği önemli bir şeyi vardır; onu okuyuculara eşsiz hayal güçleriyle
sunarak anlatmaktadır. Buna karşılık okuyucular da, kendi başlarına asla
yapamayacakları bir biçimde düşünmeye yönelirler" olarak belirtiliyor.
Kitap, yine önsözde belirtildiği gibi; "Bilimsel Hayal Gücü Sorgulanıyor",
"Bilimsel Hayal Gücü İşbaşında" ve "Bilimsel Hayal Gücünde Üslup" şeklinde üç
bölümden oluşuyor. Gökbilim, biyoloji, kimya, yerbilim, fizik ve psikoloji alt
başlıklarında değişik bilim adamlarının yazılarına yer verilmiş. Bilimsel
yazıların herkese hitap edebileceğini gösteren nitelikli bir çalışma.
530 sayfanın üzerinde bu kitabı edinip, okuyun. Çok keyif alacak, düşünecek,
daha önce aklınıza getirmediğiniz ya da getirdiğiniz ancak kısa bir sürede arka
plana attığınız soruların yanıtlarını bulacaksınız. Tabii ki, roman gibi bir
oturuşta başından sonuna bitirmeyi ve tamamını anlamayı beklemeyin. Yeterli
zamanı ayırıp, bölüm bölüm takip ederek okuyun.
Kitapta dendiği gibi, "Bilim tek bir buyruk tanır: Bilime katkıda bulun"
Bertolt
Brecht - Galileo'nun Yaşamı.
SÖZ: MARCEL PROUST
Geçen yazımda Marcel Proust'un bir sözüne yer vermiştim. Sayın Vedat
Şarapçı'dan bu sözle ilgili çok hoş bir yorum geldi. Sizlerle paylaşmak istedim.
- İnsan yaydığı enerjiyi karşısından alır deyimi belki buna uygun bir deyim. Ben
buna fazlasıyla inanıyorum. Eğer bir insanla konuşurken neşeliyseniz,
karşınızdaki kişiden de neşeli, mutsuzsanız, mutsuz tepkiyi almak çoğunlukla
mümkün oluyor.
- İnsan kendine benzeyeni beğenir / aşık olur. Bence bu tez üzerinde ciddi
olarak düşünmekte yarar var. Ben evli çiftleri incelediğimde, özellikle yüz
hatlarında ciddi benzerlik taşıyan bir unsurun olduğunu görebiliyorum. Burnu,
ağzı, gözleri, gülüşü gibi. Bu konuda ikinci gözlemim ise, erkeklerin seçtiği
eşler kendilerine benzemiyorsa, çoğunlukla annelerine benziyordur (!).
Bunlara göre,
"Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki; bir bütün olarak içimize sığmaz.
Sevdiğimiz insana doğru karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey; kendi sevgimizin
çarpıp geri dönüşüdür. Bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin
sebebi ise, kendimizden çıktığını fark edemeyişimizdir" Fransız yazar Marcel
Proust (1871-1922)
M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta:
sinanoym@triosh.com
|