"Yansımalar" 31.05.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 73

İçindekiler;

• Konu: @ İşareti
• Film: Miss Congeniality - Güzel Dedektif
• Söz: Philip Adams

KONU: @ İŞARETİ

Bu yazıyı okuduğunuza göre internet kullanıcısı olduğunuz muhakkak. E-posta adresiniz olduğunu ve kullandığınızı da varsayarsak, e-posta adresinizdeki "@" işaretinin nereden kaynaklandığını, tarihçesini, ilk e-posta'yı kimin gönderdiğini biliyor musunuz?

İngilizce konuşulan ülkelerde ticaretle uğraşan kişilerin kullandıkları eski bir terim ve "at" olarak adlandırılıyor. 10 kilosu 90 kuruşa derken aradaki bağlama eki olarak "@" kullanılıyor. Pek çok dilde farklı anlamları, farklı söylenişleri mevcut. Ancak en çok kullanıldığı ve bilindiği alan internet ve e-posta adresleri.

1971 yılında Ray Tomlinson isimli bir mühendis Amerika Birleşik Devletlerinde ARPANET içerisinde yapılanan Bolt Beranek and Newman (BBN) şirketinde çalışırken SNDMSG adlı bir elektronik mesaj iletme programı üzerinde düşünmeye başlıyor. Bu tam anlamıyla bir e-posta operasyonu değil, daha çok aynı bilgisayarı paylaşan kişiler arasında haberleşme amacıyla kullanılıyor. Ayrıca CYPNET isimli bir başka yazılımda dosya transfer işlemleri için var. Sistemdeki her kullanıcı kendi adıyla bir posta kutusu oluşturuyor ve mesajlar bu posta kutularına geliyor. Tomlinson, CYPNET ile SNDMSG özelliklerini birleştirebilecek bir sistem tasarlıyor.

Bir süre sonra bu bilgisayarın dışında yer alan cihazlara da mesaj gönderme düşüncesi doğunca, yeni posta kutularının nasıl adlandırılacağı gündeme geliyor. Bunun için kullanıcı adının yanına bilgisayarın adının eklenmesi gerekir diye düşünüyor. Yapılacak iş kullanıcı adıyla bilgisayar adının birbirinden ayrılabilmesi, bunun içinde bir sembol gerekli; "@" işareti uygun geliyor. Yan yana duran iki bilgisayarı Arpanet üzerinden haberleştirerek, ilerideki günlerde dünyanın haberleşme yapısını değiştirecek bir uygulamayı gerçekleştirdiğini bilmeden mesaj alışverişi yapıyor. Kullandığı e-posta adresi: tomlinson@bbn-tenexa . Ardından arkadaşlarına konuyu açıyor ve onların da bu sisteme dahil olmalarını sağlıyor. İki sene içerisinde Arpanet üzerindeki trafiğin %75'i e-posta servisleri ile doluyor. O günden bugüne kadar geliyor ve uzun sürede gidecek gibi gözüküyor.

Peki, Tomlinson o zaman bu konuda bir hak sahibi olmayı hiç düşünmemiş mi? Buna son derece açık bir kalple; "Hayır" diye yanıt veriyor, "Teknik bir kişi olarak amacım işimi doğru yapmaktı. Önemli olan katkıda bulunabilmek, ticari kısım ikinci planda olmalıdır".

Bizde, salyangoz, et, at, kulak gibi değişik biçimlerde söyleniyor. Teknik terimlere aşina olmayanlar için biraz önce yazdığım kelimelerin hepsinin son derece farklı anlamları var. Tek başlarına ne kadar değişik olduklarını ve kişilerin yanlış anlayabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Üzerinden otuz sene geçmiş ve kullanımda olan bir sistem. Bundan daha uzun süredir yaşamını sürdüren sistemlerde mevcut ancak hiç birisi "@" işaretinin kullanıldığı e-posta sistemi kadar kullanımı yaygınlaşarak devam etmemiş. Daha nice senelerde değişiklik olacağa benzemiyor.

"@" işaretinin değişik dillerdeki anlamları için http://www.herodios.com/herron_tc/atsign.html adresine bakabilirsiniz.

FİLM: MISS CONGENIALITY - GÜZEL DEDEKTİF

"Miss Congeniality - Güzel Dedektif", Donald Petrie'nin yönettiği, başrollerinde Sandra Bullock, Michael Caine, Benjamin Bratt ve William Shatner'ın yer aldığı neşeli bir film.

Petrie "Grumpy Old Men" filminden anımsanabilir. Bir tesadüf eseri, bu filmin devamı olan "Grumpier Old Men" filmine de bu haftaki netyorum'da Geçmiş Zaman Olur ki bölümünde benim yazımda yer verildi.

Bullock'u "The Net", "Speed" ve yakın dönemde izlediğimiz "28 Days", Caine'i En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar ödüllerini aldığı 1987'deki "Hannah And Her Sisters", 2000'deki "Cider House Rules" ve yakın dönemde izlediğimiz "Quills", Bratt'ı "Traffic" filmlerinden, Shatner'i de Star Trek'teki Kaptan Kirk rolünden anımsayabiliriz.

Bir güzellik yarışmasında (Miss United States) bomba yerleştirileceği ihbarı alan güvenlik birimleri bunun ancak yarışmacıların arasında yer alacak bir ajanla ortaya çıkarılabileceğini düşünürler. Bunu gerçekleştirmek için kadın ajan Bullock'u görevlendirirler. Ancak Bullock'un güzellik yarışmasında yer alabilmesi için kendine bakması, eğitimden geçmesi ve elenmeden yarışmaya devam edebilmesi gereklidir. Bullock'un hanım hanımcık davranma çabaları, yürüme, konuşma, güzelleşme dersleri aktarılıyor. Bu çerçevede film devam ediyor.

Açıkçası, bu filmin sinemalarda gösterilen fragmanlarına bakarak, seyrettiğimde sıkılacağımı düşünmüştüm. Ancak bir tesadüf eseri filmi izleyince izenebilir, komedi dozu iyi ayarlanmış bir film olduğunu kabul ediyorum. İzlediğiniz süre içinde sıkılmayacağınız, rahat vakit geçirebileceğiniz bu filmi fırsat bulursanız izleyin.

SÖZ: PHILIP ADAMS

Araştırmacı Philip Adams (1828 - 1901) 'dan bir söz aktarmak istiyorum; "İnsanlar bana; "Bu kadar çok şeyi nasıl yapabiliyorsun?" diye sorduklarında, onları incitmek amacıyla değil ancak gerçekten, "Bu kadar az şeyi yapmayı nasıl beceriyorsunuz?" diye yanıtlarım. Bana öyle geliyor ki; insanlar çok fazla potansiyele sahipler. Pek çok insan kendisine güvenildiğine inansa ya da risk alabilecek durumda olsa inanılmaz işler yapabilir. Maalesef bu tür insanlardan çok fazla yok."

Bu söz geçen hafta Henry C. Link'ten aktardığımız sözle örtüşüyor. Kişisel becerilerin de önemli olabileceğini, yeterli cesarete sahip olunduğunda güzel işler yapılabileceğini belirten güzel bir söz.