"Yansımalar" 24.05.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 72

İçindekiler;

• Konu: Gündem Yoğun
• Film: Knight's Tale - Şövalye'nin Öyküsü
• Söz: Henry C. Link

KONU: GÜNDEM YOĞUN

Gündemde neler olduğuna bakarak, ileride bugünlerde neler konuşuluyordu, arşivlere geçmesini istedim.

Önce 9.Mayıs.2001 tarihine gidelim. 9.Mayıs'ta internet'teki haberleşme listelerine Volkan Gazioğlu'nun "Kriz var, kovuldum ve çok mutluyum" başlıklı mesajı geldi ve bir anda mesaj trafiği arttı.

Bu mesaja; http://groups.yahoo.com/group/TurkeyHighTech/message/2334 adresinden erişebilirsiniz.

Bir süre sonra da First  Tuesday'den Rupert Birch'ün bu konu ile ilgili yazdığı bir haber devreye girdi.

Bu yazının erişim adresi de; http://www.europemedia.net/shownews.asp?ArticleID=3319 

Bunların dışında sayısız elektronik posta, derneklerden ve kişilerden ulaştı. Şimdilik gelişmeler bunlar. Önümüzdeki günler neler getirecek, henüz bilemiyorum.

Ardından, Mustafa Akgül'ün, "RTÜK - Basın Kanunu Değişiklikleri - İnternet Suçları" başlıklı mesajı 20.5.2001'de ve 22.5.2001'de hemen takip eden "Bu çağrıyı bir öğretim üyesi, bir sivil toplum önderi ve Türkiye internetine emek vermiş bir yurttaş olarak yapıyorum" dediği, "Sayın Milletvekillerim" diye başlayan mesajı geldi.

Bu konuda detaylı bir incelemeyi Hülya Pekşirin'in bu haftaki yazısında bulabilirsiniz.

Son olarak yurt dışına bakarsak, 23.5.2001'de cnet.com 'un haberine göre

(http://news.cnet.com/news/0-1003-200-6016900.html?tag=dd.ne.dht.nl-sty.0);

"Computer Emergency Response Team Coordination Center" CERT saldırıya uğradı. İnternet güvenliğinin en ciddi kurumlarından olan merkezin Salı ve Çarşamba günleri atağa uğraması ve bunun sonucunda belirli bir süre devre dışı kalması sistemlerin ne yapılırsa yapılsın tehdide açık olduğunu gözler önüne serdi.

Şimdi düşünmeye başlayalım ve yasaklarla nereye kadar gidilebileceğini sorgulayalım. Hiçbir yere gidemezsiniz. İnternet o kadar büyük, ucu bucağı belli olmayan bir ortam ki, herşeyi kontrol altında tutmanız olası değil. Bir yerden açığını bulur, istediklerini yaparlar. Gelin çağrıya kulak verin, bu işe gönül vermiş insanları dinleyin. Geleceğimizi güçleştirmeyin. İnternet ile uzaktan yakından ilgilenen herkese görev düşüyor.

FİLM: KNIGHT'S TALE - ŞÖVALYE'NİN ÖYKÜSÜ

Brian Helgeland'ın yönettiği "Knight's Tale - Şövalye'nin Öyküsü", gösterime girdiği ülkelerde izleyiciler tarafından beğeni topladı. Şu sıralarda yurt dışında olmanın verdiği avantajla bu filmi sizler için izledim.

Filmin başrollerini, Heath Ledger, Rufus Sewell, Mark Addy, Shannyn Sossamon, Paul Bettany, Laura Fraser ve Alan Tudyk paylaşıyorlar.

Yönetmen Helgeland'ı, Mel Gibson'ın baş rolünü oynadığı "Payback" ve yazar olarak yer alarak, 1998 yılında En İyi Yazar Oscar ödülünü aldığı "L.A. Confidential" filmlerinden anımsayacağız. Knight's Tale filminin senaryosu da kendisine ait.

Oyuncuların geçmiş filmlerine gelirsek; Ledger, "10 Things I Hate About You", "The Patriot", Sewell, "Dark City", "Dangerous Beauty", Addy, "The Full Monty", Bettany, "Gangster No: 1", Fraser, "Man In The Iron Mask", Tudyk, "Patch Adams" 'dan anımsanabilirler. Sossamon sinema kariyerine yeni başlamış durumda ancak gelecek için umut veriyor.

1300 senelerinde geçen filmimiz bir çocuğun ailesinden ayrılarak şövalye olma yoluna çıkmasını ve buradaki ilerlemesini anlatıyor. Doğal olarak bir aşk öyküsü, kıskançlık ve çekememe, ayak oyunları da işin içinde. Ancak filmin sizi bir anda kavrayacak ilk kısmı açılış müziği. 1300'lerde geçen bir filme 1900'lerden müzik koyarsanız, izleyicilerin dikkatini bir anda toplarsınız. Queen'in "We will rock you" şarkısını herhalde bir daha bu tür bir atmosferde kolay kolay izleyemeyiz. İlerleyen bölümlerde de buna benzer kısımlar yer alıyor. Bir kadın bir erkeğin kendisini sevdiğini ispat edebilmesi için ne isteyebilir? Bunun cevabını filmde bulacaksınız ve içinizden kızacaksınız. Ancak belki de gerçekten böyle oluyordur. Kim bilir?

Keyifle izlenebilecek, aşk, macera, entrika, komedi, duygu dolu bu filmi izleyebilecekleriniz arasına kaydedin. Gerçi film 2 saatten uzun sürüyor ve istense iki saatin altına çok rahat indirilebilirmiş ancak çok fazla sıkılacağınız, bir an önce bitse diyeceğiniz sahne hemen hemen yok. Bir yazarın ve yönetmenin hayal sınırlarının nerelere kadar uzanabileceğini göreceğiniz nadir örneklerden birisi.

SÖZ: HENRY C. LINK

Yazar Henry C. Link'ten bir alıntımız var; "Kendini yetersiz gören insan tereddüt içinde beklerken, girişimci insan hata yapmaktan korkmadığından daha üstün hale gelir"

Ancak "sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer" deyişimizi de unutmamak da yarar var. Gözü kapalı iş yapmaya kalkmak girişimcilikte ne kadar doğru acaba?