| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 19.04.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 67

İçindekiler;

  • Konu: Bilgisayar Hastalıkları
  • Konu: Rağmen Motive
  • Konu: Ne Kadar Zarar Verebilir?
  • Oyun: Black & White
  • Müzik: Coyote Ugly - Soundtrack
  • Söz: Hasan Ali Yücel

KONU: BİLGİSAYAR HASTALIKLARI

Bilgisayar başında uzun saatler geçiriyorsanız, bazı rahatsızlıklara yakalanmanız olası. Ben bunların bir kısmına değineceğim. Doğal olarak ne tür belirtiler olabileceğini aktarabilirim ancak. Nasıl tedavi olacağınızı uzmanlarla konuşmanız gerekli.

Özellikle kaslarınızda, sinirlerinizde tahribat oluşabilir. Klavye ya da fare kullanımında bilekleriniz, dirsekleriniz, omuzlarınız, avuç içiniz, parmak uçlarınız, boynunuz etkilenebilir. Ağrı, sızı hissedebilirsiniz. Boynunuz tutulabilir, ellerinize kramp girebilir. Bu tür belirtileri ihmal ederseniz, sonunda bilgisayar kullanamayacak duruma kadar gelebilecek ciddi sorunlar yaşayabilirsiniz.

Ayrıca gözlerinizde yanma, sulanma, ışığa baktığınızda rahatsızlık, yakını ya da uzağı görmede zorlanma da sorunlar arasında. Bazı oyunları oynarken (birinci şahıs gözünden bakılan, Quake, Unreal, Half Life tarzı) yaşayabileceğiniz mide bulantısını da ekleyin (Eye Motion Sickness)

Peki, çok basit olarak nelere dikkat etmeliyiz?

- Bilgisayarınızın bulunduğu masanın yüksekliği ile kullandığınız sandalye ya da koltuk birbirine uyum sağlamalı. Ekranın bakış açısı uyumlu olmalı. Burada ilginç olan husus, ergonomik olmayan şartlarda sistem kullanan denekler, ergonomik şartlara getirildiklerinde belli bir süre aynı rahatsızlıkları duymaya devam ediyorlar. Bünye alıştığı rahatsız sistemi, rahat sisteme tercih edebiliyor. Cornell Üniversitesinin Ergonomi sayfalarında (http://ergo.human.cornell.edu adresinden erişebilirsiniz) detay bulabilirsiniz.

Yetişkinler için; http://ergo.human.cornell.edu/ergoguide.html adresine,
Çocukların kullanımında yetişkinlerin dikkat etmesi gerekenler için; http://ergo.human.cornell.edu/MBergo/intro.html adreslerine muhakkak bakın.

- Her bir ya da iki saat başı bilgisayarın başından ayrılabileceğiz şekilde ara verin. Ayağa kalkın, odada dolaşın, elleriniz, kollarınızı oynatın, mümkünse bir bardak su için, ayaklarınızı hareket ettirin. Bu sayade oturmaktan dolayı rahatsız olan kaslarınızı harekete geçirmiş olursunuz. Uzmanlar her 15 dakikada bir ekrandan gözlerinizi ayırarak, bir iki dakika süre ile başka bir yere bakmanızı, basit hareketler yapmanızı öneriyorlar. Cornell Laboratuvarlarında yapılan bir test, her 15 dakikada bir yapılacakları anımsatan bir yazılımın, çalışanların verimliliğini %13 il %40 arasında artırdığını belirlemiş.

- Ergonomik tasarlanmış ürünleri kullanın. Bu bir klavye, bir fare, bir ekran olabilir. Aynı şekilde masa sandalye ve çevre birimleri de önemli.

- Bilgisayar kullanırken aynı zamanda telefonla konuşmanız gerektiğinde, ahizeyi başınızla, omuzunuz arasında, boynunuzu eğerek sıkıştırmanız ciddi sorunlar yaratabilir. Çok dikkatli olun. Mümkünse kulaklık kullanın. Boyun fıtığına kadar gittiği söyleniyor.

- Eğer taşınabilir bilgisayar kullanıyorsanız ve uzun süre bunu bu şekilde kullanacaksanız, harici klavye, fare ve ekran kullanın. Çok rahat edersiniz.

- Gözler için ne yapabileceğinize gelirsek; kalıcı bir hasar oluşturmasa da, ekrana uzun süreli bakma, ekrandan gözlerinizi ayırdığınızda karanlık noktalar görme gibi geçici sorunlara neden olabilir. Bu verimlilik düşürücü bir etken olacaktır. Ekrana bakış mesafeniz 60 cm civarında olmalı. Mümkünse her 15 dakikada bir gözlerinizi ekrandan ayırıp kırpıştırın ve yaklaşık yarım metre mesafedeki duran nesnelere bakın. Belki de bir göz doktoru ile görüşeceksiniz ve o da size bilgisayar başındayken kullanmanız gereken bir gözlük verecek.

- Mide bulantısına çözümümüz yok. O tür oyunları oynamayacaksınız.

Aman dikkat. Sağlık herşeyden önce gelir. Gerekli önlemleri bir an önce alın ve uygulamaya geçin.


KONU: RAĞMEN MOTİVE

Rağmen motive olmaya çalışıyoruz. Artık rağmen kelimesinin önüne siz ne koyacağınızı biliyorsunuzdur. Bu bir boşlukları doldurma sorusu.

Ekonomi'ye siyaset'e, günlük yaşam'a kısaca çevrenize bir bakın ve nelere rağmen motive olmaya çalıştığınızı bulmaya çalışın. Herşeye rağmen moraliniz yüksek ise, güveniniz sarsılmadıysa yolumuza hep beraber devam ederek, güzel günlere varabileceğiz demektir. Ben bu satırları yazarken 18 Nisan 2001 Saat 16:00 'da 1 Amerikan Doları 1 Milyon 250 Bin Türk Lirası.


KONU: NE KADAR ZARAR VEREBİLİR?

Bir telefon operatörü ya da sekreter bir şirkete nasıl ve ne kadar zarar verebilir? Geçtiğimiz günlerde bir şirketten elektronik posta ile basın bülteni geldi. Gayet kapsamlı hazırlanmış ve gerçekten ilginç bir konuyu içeriyordu. Mesajın sonunda eğer daha detaylı bilgi istenirse hangi telefon numarasından kiminle görüşüleceği yer alıyordu. Bir kaç gün sonra ilgili kişiyi aradım. Telefona cevap veren görevli ile gerçekleşen diyalog;

Görevli- Alo
Müşteri- Alo
- ..... şirketi mi?
- Evet.
- Falanca ile görüşebilir miyim? (Burada falanca denmedi tabii ki. Yoksa telefonu kapatırlar, haberiniz olsun. Aradığınız kişinin ismini söylemeniz gerekir)
- Kim arıyordu?
- Ben filanca. (Filanca yerine kendi isminizi söyleyeceksiniz)
- Nereden arıyorsunuz?
- .... şirketinden. Bir basın bülteni göndermiş. Onunla ilgili görüşecektim.
(Bir süre sessizlik. O arada hattın diğer ucunda değişik sesler, konuşmalar, bir yerleri aramalar.)
- Şirket dışındalar.
- Niçin adımı ve şirketimi sormadan dışarıda olduğunu belirtmediniz.
- Telefon adabı bu söylenmeden önce kimin aradığını öğrenmemizi gerektiriyor.

Buradan buyurun. Telefon adabının nasıl olduğunu öğretmeye çalışan bir görevli ile karşı karşıyayız. Diyaloğu daha fazla sürdürmenin bir anlamı yok. Demek ki, telefonu kapatmak zorundayız.

Özellikle; kim arıyor ve nereden sorularından sonra aradığınız kişinin olmadığını söylemeleri pozitif bir tarz değil. Hele aradığınız kişiyi tanımıyorsanız ve ilk defa arıyorsanız. Burada doğrudan; demek ki görüşmek istemiyor düşüncesini karşı tarafa iletiyorsunuz.

Halbuki bu diyalog nasıl olmalıydı? İki senaryo var.

1. Aradığınız kişi şirkette ise;

- .... şirketi. Nasıl yardımcı olabilirim?
- Ben filanca. Falanca ile görüşebilir miyim?
- Bir dakika bağlayayım (1. alternatif)
- Toplantıda. Sizi arayacağız. (2. alternatif)

2. Aradığınız kişi şirkette değil ise;

- .... şirketi. Nasıl yardımcı olabilirim?
- Ben filanca. Falanca ile görüşebilir miyim?
- Şirket dışında. Kim aramıştı acaba?

Şirket yöneticilerine önerim, dışarı çıktıklarında ara sıra firmalarını arayıp, kimlerin telefonlara nasıl cevap verdiklerini bir gözden geçirmeleri. Böylece telafi edilemeyecek bazı sorunların önüne geçmiş olacaklardır. İlk izlenimin çok önemli olduğunu unutmayın.


OYUN: BLACK & WHITE

Üç sene beklememize değdi. Black & White isimli oyunu bilgisayarınıza kurup, açılış ekranını izledikten sonra yapacağınız yorumdan söz ediyorum. Ayrıca kutudan çıkan kitabı da göz ardı etmeyin.

Siyah Beyaz, İyi Kötü, Melek Şeytan, Pozitif Negatif, Olumlu Olumsuz ve buna benzer biribiri ile zıt konuları bulup bir araya getirin, üstüne bir de simülasyon ekleyin, oldu size Black & White isimli oyun. Lionhead Studios'un geliştirdiği dağıtımını Electronic Arts'ın üstlendiği bir oyun.

Oyun, Populous, Magic Carpet ve Dungeon Keeper gibi eserleri bize sunan Peter Molyneux'un çalışması. B&W'ta hepsinden bir miktar esinlenme var ancak bu defa üç boyutlu ortamda canlandırma yapılmış. Buradan da anlayacağınız gibi oyun bir "God Game" yani Tanrı simülasyonu.

Size bir köy veriliyor ve bir mabet inşa ediliyor. Bundan sonra halkın mutluluğu sizin elinizde. Çeşitli mucizeler gösterebilir, onlara yardım edebilir, cezalandırabilir, yaşamlarını keyifli sürdürmlerini sağlayabilir ya da avı çekmelerine yol açabilirsiniz. Oyunun geçtiği yöredeki herşeyi (insanlar, değişik yaratıklar, hayvanlar, doğa koşulları) kontrol edebiliyorsunuz.

Kontrol mekanizması çok kolay öğrenilebilecek tarzda değil ancak bir süre sonra alışıyorsunuz. Özellikle ana kontrolların bulunduğu Temple'daki kontroller karışık. Ekrandaki görüntüyü istediğiniz yöne çevirmeniz, yaklaştırıp, uzaklaştırmanız olası.

Grafikler basit olmasına rağmen güzel. Müziklere gelirsek çok iyi. Sizi hemen oyunun büyülü atmosferine dahil ediyor. Animasynlar çok iyi. Hele kişilerin bir dans edişleri var ki, inanılmaz. Ekranın karşısına oturup seyrediyorsunuz.

Oyunu kurup, kendinizi B&W internet sitesine kayıt ettirdiğinizde oyunun diğer ve farklı özellikleri de ortaya çıkmaya başlıyor. Örneğin, çok kullanıcılı oyunlara dahil olabiliyorsunuz, e-posta aracılığı oyundaki karakterlerinizi isimlendirip, diğer oyuncularla irtibata geçebiliyorsunuz. Ayrıca oyundaki hava koşullarının bulunduğunuz yere uygun olmasını sağlayabiliyorsunuz. Düşünsenize, dışarıda kar yağıyorsa oyunda da kar yağıyor, dışarıda yağmur yağıyorsa oyunda da yağmur yağıyor.

Oyundaki yapay zekâ ileri düzeyde ve öyle görünüyor ki bir süre sonra buna benzer oyunlarda aynı sistemi kullanmak için çok çalışmak zorunda kalacaklar. Oyunda karşılaştığınız hemen hemen herşeyi kullanabiliyorsunuz. Yaşam sürüyor ve insanlar, yaratıklar sizin öğrettiklerinizle hayatta kalmaya ve gelişmeye çalışıyorlar.

Oyunda o kadar çok minik minik bir sürü detay var ki, hepsini aktarmam olası değil. Ancak siz oyunu edinip, oynadıkça fark edeceksiniz.

Eğer bilgisayar oyunlarına meraklı iseniz, edinip, oynayın. Başından kolay kolay kalkamayacaksınız.


MÜZİK: COYOTE UGLY - SOUNDTRACK

Bir film müziği CD'sinden söz etmek istiyorum. CD'yi dinlemeye başladığınızda ilk şarkı hemen "Aaa, bu şarkı son günlerde radyolarda çalan değil mi?" diye bir düşünceye kapılmanıza yol açacak. Aynı zamanda filmin ana temasını oluşturan bu şarkı; LeAnn Rimes'ın seslendirdiği Can't Fight The Moonlight isimli eser.

Coyote Ugly filminin müziklerini bir araya toplayan bu albümde oniki eser yer alıyor. Romantikten disko tarzına kadar farklı türlerde değişik eserler var. Film müziği olduğu için farklı sanatçılar, topluluklar mevcut. Inxs, Mary Griffin, Don Henley, Snap bunlardan bazıları.

Müzik eleştirmenleri pek sıcak yaklaşmasa da, kanımca rahat dinlenebilir bir albüm.

Film hakkında bilgi almak için 14/12/2000 tarihli yazımı okuyabilirsiniz.

 

 


SÖZ: HASAN ALİ YÜCEL

Bir dönemin Millî Eğitim Bakanı (1938-1946) merhum Hasan Ali Yücel, "Sizin İçin" adlı yapıtındaki "23 Nisan" şiirinde çocuklara şu dizelerle sesleniyor:

"(...)
Yurdu koruyan
Yarını kuran
Sen ol çocuğum.

Küçüksün bugün
Yarın büyürsün
Her işte üstün
Sen ol çocuğum.

Çalışıp öğren
Her şeyi bilen
Yurduna güven
Sen ol çocuğum!"

23 Nisan haftası nedeniyle bu şiirin uygun olacağını düşündüm. Ayrıca Hasan Ali Yücel'i de anmış oluyoruz.


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
67. Sayı önceki yazı 67. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye