| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 05.04.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 65

İçindekiler;

  • Konu: Su Borusundan İletişim
  • Konu: Alan Adı Alırken Dikkat
  • Dvd: Deep Purple - In Concert With The London Symphony Orchestra Conducted by Paul Mann
  • Söz: Cesare Pavese

KONU: SU BORUSUNDAN İLETİŞİM

Nihayet teknolojiden söz edebileceğim. Yüksek hızlı veri iletişiminin su boruları üzerinden yapılabilmesine olanak sağlayan bir teknolojiyi Hollandalı WaterNet şirketi gerçekleştirdi.

Bu teknolojiye göre her yerde bulabileceğimiz su borularının ucuna (örneğin musluk ucu) takılan bir donanım bilgisayar sistemleri arasında yüksek hızlı veri iletişimini sağlıyor. Şu anda deneme çalışmaları biten cihazların satışına başlanmış.

İlginç bir kullanım alanı olarak; seyahat eden iş adamlarının otel odasındaki banyoda bulunan lavabodaki çeşmeyi kullanarak internete bağlanması gösteriliyor.

Proje, "Dutch Retrograde Internet Project" ya da kısaltılmış adı ile DRIP 'in katkıları ile ortaya çıkmış. DRIP, bizdeki teşvik sistemine benzer bir yapıyı Hollanda içerisinde örgütlüyor. Bu sayede teknolojik alanda ürün geliştirmek olası.

WaterNet 'in kurucusu Dennis de Boer, kendileriyle beraber çalışan Su Cihazları uzmanı Truman Schuman'ın bu proje ile birlikte hammadde olarak suyun kullanılarak şarap elde edilmesine dair bir diğer projeyi de hayata geçirdiğini aktarıyor.

Pek çok Amerikan kökenli Risk Sermayesi şirketi WaterNet 'e yatırım yapmak üzere görüşmelere başlamış durumda.

Şirketin ürünleri hakkında detaylı bilgilere; http://www.dutchwater.com adresinden ulaşabiliyorsunuz.

Geçtiğimiz günlerde elektrik şebekesinin kullanılarak veri iletişiminin sağlandığını duymuştuk. Bu konuda farklı görüşler ortaya çıkmıştı. Şimdi de karşımızda su borularının kullanılması çıktı. Bakalım teknoloji daha nereye kadar genişleyecek.

Yukarıda okuduğunuz öykü, Red Herring dergisinin 2.4.2001 tarihli sayısında yayınlandı ve okurlardan inanılmaz sayıda bilgi talebi aldı. Özellikle WaterNet'in internet sitesi elli bin'in üzerinde hit aldı. Bütün bunların geleneksel Red Herring 1.4.2001 öyküsü olduğunu anlatmaya gerek yok tabii ki. 


KONU: ALAN ADI ALIRKEN DİKKAT

İnternet kullanıcılarını yakından ilgilendireceğini düşündüğüm bir konuya değinmek istiyorum; "Alan adı alırken dikkat edecekleriniz".

Önce tarihçesinden söz edelim. Eskiden bir alan adı tescil ettirmek için http://www.networksolutions.com adresindeki "Network Solutions" firmasına müracaat etmek zorundaydınız. Tek yetkili kurum olduğu için fiyatları belirliyordu. Bu da yıllık 35 Amerikan Doları demekti.

Daha sonra adını sıkça duyduğunuzu düşündüğüm ICANN ( http://www.icann.org )ortaya çıktı. Bu, daha önce Amerikan Hükümeti tarafından IANA ve benzeri kurumlara verilen alan adı ve bu gibi işlemleri koordine edecek kar amacı gütmeyen bir organizasyondu.

1999'un Nisan ayında .com , .net ve .org uzantılı alan adları bilgi paylaşımı esasına dayalı bir şekilde verilmeye başlandı. Daha önce sadece Network Solutions tarafından yürütülen işlem için beş farklı şirket daha görevlendirildi. Ardından başka şirketlerde bu işlemi yürütebilecekleri konusunda atandılar.

Şu anda gelinen noktada son araştırmalara göre, Tucows ve Register.com şirketleri VeriSign'ın Network Solutions şirketinden daha çok alan adı kaydı yapar hale geldiler. (Gerçekten register.com çok iyi çalışıyor). Bu bize Network Solutions'ın artık pazarda tekel konumunda olmaktan çıktığını gösteriyor.

Bunun neden böyle olduğunu ise serbest rekabet olarak tanımlayabiliriz. Network Solutions'a vereceğiniz iki yıllık alan adı bedeli olan 70 Amerikan Dolarına bir başka şirketten 10 yıllık alan adı kullanımı alabiliyorsunuz.

Alan adı verebilen şirket olmak da çok zor değil. Önce 1.000 Amerikan Doları bir ön ödeme yaparak, ICANN'e müracaat ediyorsunuz. Gerekli şartları sağlıyorsanız, yıllık 5.000 Amerikan Doları ücret ödeyerek alan adı veren şirket olabilirsiniz. Bu size eğer iyi hizmet veriyorsanız, ömür boyu çalışabileceğiniz bir alana giriş olanağı sağlıyor.

Kritik nokta burada yatıyor. Alan adı alırken dikkat edeceğiniz nokta; http://www.icann.org/registrars/accredited-list.html adresinde ismini göreceğiniz şirketlerle çalışmanız. Bu listede adını bulabileceğiniz şirketler paylaşımlı veri tabanı operasyonuna dahil edilmiş, ICANN tarafından getirilen koşulları sağlayan şirketler. Bunların arasında da bir seçim yapmanız gerektiğinde, başak herhangi bir ürünü alırken nelere dikkat ediyorsanız, onlara dikkat edeceksiniz. Neler mi? Ne kadar eski bir şirket, ne kadar müşterisi var, çevrenizde onunla çalışan arkadaşlarınız varsa memnunlar mı gibi.

Atacağınız yanlış bir adım, alan adınızın istenmeyen ellere geçmesine neden olup, size geri dönüşünde çok pahalıya mal olabilir.


DVD: DEEP PURPLE -
IN CONCERT WITH
THE LONDON SYMPHONY ORCHESTRA
CONDUCTED BY PAUL MANN

22.02.2001 tarihli yazımda Deep Purple'ın "Concerto For Group And Orchestra" albümünden söz etmiş ve ne kadar beğendiğimi aktarmıştım. O albüm 1969 yılında Malcolm Arnold tarafından yönetilen The Royal Philharmonic Orchestra ile birlikte verilen bir konserden kaydedilmişti.

Şimdi söz edeceğim DVD ise 25-26 Eylül 1999'da Londra'daki Royal Albert Hall'da verilen konserin kaydı. Burada The London Symphony Orchestra'yı Paul Mann yönetmiş.

Bu DVD'yi tarif etmek için; "mükemmel", "olağanüstü güzel", "inanılmaz" sözcükleri yetersiz kalıyor. 1969'daki konserden farklı olarak on üç eser seslendirilmiş. Hem ses hem görüntü kalitesi çok iyi. Yine klasik müzik ve Deep Purple bir arada.

Deep Purple ve konserin ana parçaları hakkında bilgi edinmek için yukarıda verdiğim 22.02.2001 tarihindeki yazımı okuyabilirsiniz.

DVD yaklaşık 2 saat sürüyor ve eğer hakikaten iki saatiniz yoksa seyretmeye ve dinlemeye başlamayın. Yoksa yapacağınız işe geç kalabilirsiniz. Sizi bir anda etkisine alıyor ve sürüklüyor.

1999'daki konserin öyküsünü, DVD'den edindiğim bilgilerle size aktarayım. 1969'da Dr. Malcolm Arnold eseri görüyor ve muhakkak orkestra eşliğinde icra edilmesi gerektiğini söylüyor. John Lord'da bunu kabul edince 1969'daki konser ortaya çıkıyor. Ardından eserin yazılı şekli kayboluyor ve bulunamıyor. Bir süre sonra Hollandalı genç bir besteci olan Marco de Goeij, Rotterdam'daki bir konserden önce gelerek, konserin kaydını dinleyerek notalara dökmeyi öneriyor. Bunu yaptıktan sonra John Lord üzerinde gerekli düzenlemeleri yapıyor. Nihayet, Paul Mann konser kayıtlarının dinlenmesi ile notalara dökülmüş ve düzeltilmiş eserin üzerinde tekrar çalışılarak yeni bir konser verilmesini sağlıyor.

Eğer DVD oynatıcıya sahipseniz, klasik müzikten hoşlanıyorsanız bu DVD'yi edinin. Deep Purple seviyorsanız zaten biliyorsunuz demektir.

Deep Purple hakkında daha fazla bilgiyi http://www.deep-purple.com ve dinleyici gruplarını http://www.purplepeople.co.uk adreslerinden elde edebilirsiniz.


SÖZ: CESARE PAVESE

İtalyan şair ve yazar Cesare Pavese (1908-1950) "Yaşama Uğraşı" adlı günlüğünün bir yerinde şöyle yazıyor: "Kaderin amansız oluşu değildir sorun; Çünkü insan bir şeyi inatla isterse, onu elde eder. Korkunç olan, istediğimiz şeyi elde ettikten sonra ondan bıkmamızdır"

Bazı konularda aynı fikirde olsam da, arzuladığınıza ve elde ettiğinize göre bu değişebilir. İki farklı türde de örnekler bulmanız olası.


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
65. Sayı önceki yazı 65. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye