| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"Öykülerle Sözcükler" 23.11.2000 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 48PİŞMANİYE Mİ?Bu yazımızda tatlı adlarının kaldırım taşları olarak döşendiği bir zeminde hep beraber bir yolculuk yapacağız. Doğal olarak, tatlı adları ile ilgili sözcüklerin öykülerini öyle tek bir yazı ile bitirmek olanaksız. Bu nedenle daha sonraki bir ya da birkaç yazının tatlı adlarının dağarcığımızda zenginleşmesine katkı vereceği düşüncesindeyim. Bir ay önce Türkiye Bilişim Derneğinin Bursa şubesi kuruluş balosu vardı. Baloya Ankara'dan bir otobüs bilişimci destek vermek amacı ile yola çıktık. Normal geçen gidiş yolculuğu Mudanya'da denize karşı yenilen mükemmel balıklar ve içilen içkilerin de etkisiyle olsa gerek, dönüşte tatlı bir sohbete dönüştü. Bilişimcilerin bir arada olup da dil konusunun gündemde olmadığı bir ortam olamazdı. Neşeli ve tatlı bir sohbet ortamı olunca yediğimiz leziz yemeklerin etkisiyle olacak tatlı adları üzerine yoğun bir sohbete başladık. TBD önceki başkanlarından Rahmi Aktepe'nin; "'hoşmerim' adındaki tatlının askerden gelen eşine elindeki malzemeleri bir araya getirerek tatlı yapan eşinin "hoş mu erim?" diye sormasından kaynaklandığını" bir öykü ile bize anlatması ile benden ve bazı arkadaşlardan bunun böyle olmaması gerektiği konusunda değişik yorumlar geldi. Bence en iyi yaklaşım Necdet Kesmez'inkiydi. O, ismin "hoş merhem" 'in halk ağzındaki kısaltmasından kaynaklandığını söylüyordu. Peki, pişmaniye'ye ne denecekti? "Bir yiyen pişman bir de yemeyen" özdeyişinin bir sonucu olarak mı yemek kültürümüze girmişti? Ben aynı görüşte değildim. Bu tür açıklamalar bana hep annemin açıklamalarını hatırlattığı için kesinlikle bu açıklamayı kabul edemezdim. Yolculuk sonrası yaptığım araştırmalarda gördüm ki, akar kıvama gelmiş hamura "miyane" deniyordu. Basit bir açıklama ile "pişmaniye", "piş miyane"'den geliyor diye düşünebiliriz. Ama bence bu da basit bir açıklama olur. Benim pişmaniye'de bulduğum ancak doğruluğundan emin olamadığım bir incelik var. O da şu: Osmanlıca-Türkçe sözlükler "piç" sözcüğünü halk dilinde kullanılandan daha farklı bir biçimde açıklıyorlar. Sözlüklerin açıklama kısmında "piç" için şöyle yazıyor; "büklüm, kıvrım, dolaşık". Acaba "pişmaniye", "kıvrım kıvrım miyane mi?" diye düşünmekten insan kendisini alamıyor. Aslı, "piçmiyane mi" yoksa? "Piçmiyane" halk ağzında kullanıla kullanıla "pişmaniye" olmuş gibi geliyor bana. Siz ne dersiniz? Nezih Kuleyin netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |