| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 01.06.2000 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 23

İçindekiler;

  • Virüs Korkusu Ne Kadar Doğru?
  • T.C. Başbakanlık Sakıncalı Siteler Formu
  • Dolar Milyoneri Olmak İsteyenler İçin
  • Çok Güzel Bir Saat İçin Adres
  • Film: All About My Mother - Annem Hakkında Herşey
  • Müzik: Lara Fabian
  • Söz: Edmund Burke

VİRÜS KORKUSU NE KADAR DOĞRU?

Bu hafta son dönemde çok sık gündeme getirilen bilgisayar virüsleri konusunda bir şeyler belirtmek istiyorum. Amacım konuyu hafife almak değil, ancak çok farklı bazı konular kafama takılıyor. Bu fikirler ağırlıklı olarak Türkiye'deki kullanıcılar için geçerli.

Özellikle, geçen hafta gelen bir virüs uyarısı çok ilginçti. Özetlersek, elektronik mesaj aracılığı ile gelen bir dosyadan söz ediliyor ve açıklama kısmında "benden istemiş olduğunuz kişisel özgeçmişimi ekte size iletiyorum" yazan mesajın ekindeki dosya çalıştırıldığında veya açıldığında, sisteme zarar verdiği, dosyaları sildiği filan belirtiliyordu. Şimdi incelersek, belirttiğim mesaj İngilizce. Ben çok merak ediyorum, Türkiye'de kaç bilgisayar kullanıcısı kendisine İngilizce olarak sunuşu yapılmış bir özgeçmişi elektronik posta yolu ile almayı bekler. Demek istediğim, "Hadi, ben bir yöneticiyim ve şirketime eleman arıyorum. Bunun için elektronik postada gelebilir. Ancak, ben bir Türk şirketi olduğuma göre, gelen başvuruların mesaj kısmı genellikle Türkçe olacaktır. İngilizce olarak bir başvuru geldiyse hemen huylanmam gerekir".

Bu virüsle ilgili bu kadar uyarıyı görünce, bendeki izlenim şu; "Bizde herkes kendisine birisinin İngilizce mesajla özgeçmiş göndererek, iş isteyeceğini düşünüyor. Böyle bir mesaj geldiğinde de, işime yarayacak mı bu personel diye, hemen ekli dosyaya bakıyor". Böyle bir şey olabilir mi? Anlamadığınız bir konuda mesaj geliyorsa, niçin huylanmıyorsunuz, üstüne atlıyorsunuz? Bana nereden ellerine geçirdilerse Arjantin ve Almanya'daki bir yerlerden hemen hemen hergün onlarca mesaj geliyor. Hepsi geldikleri anda çöpe. Anlamadığım bir dilde gelen mesajla niçin ilgileneyim ki? Hiç tanımadığınız birisinden gelen bir dosyayı açmak çok riskli. Bu kişi tanıdığınız birisi dahi olduğunda, sorun azalmıyor. Çünkü onun sistemindeki bir virüs bu dosyayı bilgisi dışında göndermiş olabilir.

Buna benzer bir düşünceyi "I Love You" virüs türevi yazılım için de taşıyorum. Kaç kişiden size "Seni Seviyorum, ekteki dosyaya bak" şeklinde bir mesaj gelir?

Açıkçası, çalıştırdığınız zaman sisteminizdeki dosyaları silen bir programı da virüs olarak ne kadar tanımlayabiliriz, tartışılır. Format komutu da aynı işi yapıyor. Her türlü tehlikeden korunmak istiyorsanız yapacaklarınız belirli. Orijinal yazılım kullanacaksınız, kaynağını bilmediğiniz uygulamalara dokunmayacaksınız, virüs ikaz yazılımlarından herhangi birisini edinecek, sürekli güncelleyeceksiniz ve en önemlisi çok meraklı olmayacaksınız.

Şimdi, konuya geri dönersek; Türk kullanıcılar için esas tehlike ne zaman olacak tahmin edebiliyor musunuz? Bu virüslerden herhangi birisi elektronik postayı Türkçe olarak size (ya da hangi ülkede iseniz o ülkenin dilinde) gönderdiği zaman. O zaman ortaya çıkabilecek sorunlar bugünkünden daha yıkıcı olacak.


T.C. BAŞBAKANLIK SAKINCALI SİTELER FORMU

İnternet'te muhtelif haberleşme listelerini izleyenler, son günlerde bildirilen bir internet adresi ile ilgili görüş belirtmeye başladılar. Bu adreste, "T.C. BAŞBAKANLIK YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMİ SAKINCALI WEB SİTELERİ VE 'SUNUCU'LAR İÇİN ŞİKAYET FORMU" bulunuyor. Siteye, http://ppgmatama.basbakanlik.gov.tr/sikayet/vatandas.htm adresinden erişebiliyorsunuz.

Sayfaya baktığınız zaman görebileceğiniz gibi, herhangi bir internet adresini bu sayfaya bildirirken, kendinizle ilgili herhangi bir bilgi vermek zorunda değilsiniz. İnternet kadar geniş kullanıcı kesimi olan bir ortamda bu sayfaya gidecek mesajların nasıl izlenebileceğini düşünemiyorum. Bu sayfanın hiç olmazsa bir yerine, bildirilen yerlerle ilgili kimlerin, ne yapacağını, yanlış ve kasıtlı olarak yer bildirenlerle ilgili ne yapılacağını yazsalar iyi olacak. Çünkü, şikayet konusu nedenleri arasında "kişisel" kategorisi de var.


DOLAR MİLYONERİ OLMAK İSTEYENLER İÇİN

Geçen hafta bazı yayın organlarında görmüş olabilirsiniz. Wired dergisinin bildirdiğine göre, Amerika'daki "Clay Mathematics Institute" geçtiğimiz yüz sene içerisinde çözüme kavuşturulamamış yedi matematik sorusu için cevap bulabilecek kişiye sadece bir soruyu dahi çözebilse 1 Milyon Amerikan Doları vereceğini açıkladı.

Buna göre, enstitünün internetteki sayfalarından problemleri öğrendikten sonra, yapmanız gereken şey çok basit. Sorunun yanıtını bulup, bilinen bir matematik üzerine yayın yapan dergide cevabınızı yayınlatacaksınız. Bu yayın tarihini takip eden iki sene zarfında dünyadaki matematikçiler verdiğiniz yanıtın doğruluğunu araştıracaklar. İki sene sonunda herhangi bir karşı tez öne sürülemediği taktirde, sizin çözümünüz geçerli olacak ve ödül olarak verilen 1 Milyon'u alacaksınız. Kimlerin ilgileneceğini merakla bekliyorum.

Enstitünün adresi; http://www.claymath.org/ ,

Ödüllü soruların adresi; http://www.claymath.org/prize_problems/index.htm

Kolay gelsin.


ÇOK GÜZEL BİR SAAT İÇİN ADRES

Geçtiğimiz günlerde mesajlara bakarken elime ulaşan bir html kodunu görüntülediğim anda müthiş bir programlama tekniği ile karşı karşıya bulunduğumu anladım. Tesadüfen gördüğüm bu sayfa, çok küçük bir kod ile programlama yeteneği ve hayal gücü bir araya geldiğinde neler yapılabileceğini gösteren mükemmel bir örnek.

Bu tasarım http://www.syncmediacom.com/ adresindeki Sync Mediacom şirketi tarafından yapılmış. Kendilerine buradan büyük bir BRAVO!!!


FİLM: ALL ABOUT MY MOTHER
- ANNEM HAKKINDA HERŞEY

Gerçek ismi "Todo Sobre Mi Madre" olan bu İspanyol sinemasının nitelikli filminin yönetmeni, Pedro Almodovar. Almodovar bu film ile Cannes Film Festivalinde En İyi Yönetmen ödülünü kazandı. Film ayrıca Oscarlarda En İyi Yabancı Dildeki Film ödülüne de layık görüldü. Bunların dışında filmin dünyanın çeşitli ülkelerindeki sinema ile ilgili verilen ödüllerini saymakla bitirmemiz olası değil. O kadar fazla ödül almış durumda.

Filmin başrollerinde, Cecilia Roth, Marisa Paredes, Candela Pena, Antonia San Juan ve Toni Canto yer alıyor. Eğer kablolu televizyonda şimdi yayından kaldırılmış olan TVE'yi seyrettiyseniz, büyük bir olasılıkla filmde yer alan oyunculara aşina olacaksınız.

Filme gelirsek, çok kısa bir iki şey yazacağım. Roth, bir hastanenin organ nakli bölümünde hemşire olarak çalışmaktadır. Oğlunun yaş günü akşamı tiyatrodan çıkıp, eve gidecekleri anda, oğlu tiyatrodaki başrol oyuncusunun imzasını almak istediğini belirtir. Şiddetli bir yağmurun altında oğlu bunun peşine gider. Roth'un oğlu aynı zamanda annesinin yaşamını gözleyerek, onun hakkında bir kitap yazmaktadır. Bu kadar belirteceğim. Bundan sonraki kısım sizin tarafınızdan sinemada izlenerek, bulunmalı.

Film sona erdiğinde epeyce bir izleyicinin (özellikle hanımlar) mendil elde ağladığını görmeniz olası. Travestilerden, hayat kadınlarına, homoseksüellerden, ata erkil ailelere, arkadaşlık, dostluk, sevgi, yaşama aldırış etmeme gibi konulara farklı şekillerde yaklaşan bu film, nitelikli filmler arasında yerini alıyor.

Filmdeki karakterlerin yapısı, kişilikleri, cinsiyetleri ve yaşam tarzları bazı kişilere ters gelebilir. Eğer bunları bir filmde dahi kabul edebileceğinizi düşünmüyorsanız, bu filme gitmeyin. Ancak, yaşamın neler içerebileceğini, dünyada neler olduğunu görmek istiyorsanız bu filmi kaçırmayın, zaman ayırıp, izleyin. Tempo sürekli yükseliyor ve duygusal sahneler kadar şaşırtıcı olaylarda karşınıza çıkıyor. Hani bazı filmler vardır, izlerken rahatsız olur, duygulanır, sürprizleri değerlendirmeye çalışırken, midenize kramplar girer. Bu film o kategoride.


MÜZİK: LARA FABIAN

1970 Belçika doğumlu şarkıcı Lara Fabian kendi adını verdiği albümü müzikseverlerin dikkatine sundu. Lara'yı 1988'de Eurovision şarkı yarışmasından anımsayanlar olabilir. Lara ardından uluslararası platformda isim yapmış pek çok sanatçı gibi Kanada'ya gidiyor ve eserlerini oradan üretmeye başlıyor. Gerçekte bu albüm Lara'nın kendi adıyla çıkardığı ikinci albüm. Ancak ilki 1991 senesinde satışa sunulduğu için, pek çok kişi anımsamayacaktır. Doğal olarak o albümdeki eserlerle bu albümdeki eserler arasında da hiçbir benzerlik yok.

Albüme gelirsek, Adagio ile başlıyor ve Adagio'nun İtalyanca versiyonu ile bitiyor. Yumuşak bir sese sahip Fabian, geçmişten günümüze gelen şarkıları da başarı ile yorumluyor.

Melodileri dinlerken Celine Dion'u andırdığını fark edebilirsiniz. Yine de güzel bir çalışma. Rahatlıkla ve keyifle dinlenebilir. İyi bir sesten, romantik melodiler dinlemek istiyorsanız, edinin.


SÖZ: EDMUND BURKE

"Yaptığım incelemeler sonucu şu gerçeğe inandım; Tembellik insanı öyle sarar ve etkiler ki, gerçek çalışan insanın, tembelliğin kurbanı olmuş bir kişiden daha çok dinlenme zamanı vardır". İrlanda doğumlu İngiliz politikacı ve yazar Edmund Burke (1729-1797)'den bir alıntı.

Bu bir tespit ve katılıyorum. Ancak, tembelliğin tanımında mutabakat sağlamak önemli. Aynı kavramdan konuşmak her konuda olduğu gibi burada da önemli.

 


M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
23. Sayı önceki yazı 23. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye