| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 11.07.1995 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 23

BEN BİLİRİM

Herkesin bildiği ve fikir yürüttüğü bir iki konu var. Bunlardan birisi de “Bilgisayar”.

Herhangi bir işletmede elektrik tesisatı konusunda bir ila iki kişi görevlidir ve fikir yürütür. Su tesisatı, idari işlemlerde de hemen hemen aynı şeyler olur. Bilgisayar konusuna gelince, hemen herkesin karıştığı, biribirinden farklı fikirleri anında ortaya koyduğu bir proje ortaya çıkar.

Bu fikirler sadece benim değil, bir toplantıda birlikte olduğumuz yöneticilerin de ortak fikri. Yapılmakta olan bilgi işlem projesine işletmedeki herkesin, kendilerini projenin doğal görevlisi saymasıyla, sonuçlanması gereken projenin, değil zamanında yetişmesi, bitip bitemeyeceği bile şüphe edilir durumda.

Bununla ilgili bilgisayar kullanıcıları için yaptığım gruplamada, kimler bu kategoriye girer bir bakalım. Bilgisayarlar ve programlar konusunda çok şey bildiğini düşünüp, yanlış bilenler ile, kararsız kullanıcılar “Ben Bilirim” kulübünün daimi üyesidirler.

Kulübün ilk üyesi; fikirlerinin doğruluğuna, kendisini o kadar inandırmıştır ki, ikna etmek için herşeyi yapabilir. Bir başka firmada aynı sistemin daha mükemmelinin daha ucuza mal olduğunu belirtir veya aynı sistemin bir başka işletmede hiç işe yaramadığını duyduğunu iletir.

Kulübün ikinci üyesi ise; yurt içi ve yurt dışında çıkan bütün sistemleri takip etmektedir. Firma adres ve telefonlarını takip edecek bir program için bile, her 2 ila 3 ayda bir versiyon veya yazılım değiştirmekte olup, her bulduğu yeni programın veya yeni versiyonun bir öncekinden üstün taraflarını, tanıdığı herkese anlatmaktadır.

Gördüğünüz gibi bu kulübün üyelerinde çok iş var.

İnternet konusuna değineyim dediğim geçtiğimiz haftaki yazımı tamamlayıp, gazeteye ulaştırdıktan sonra, bir süredir ulaşamadığım elektronik posta adresimin çalışmaya başlaması ile biriken mesajları görmem, umutlarımın yeniden yükselmesine neden oldu. Mesajları gönderen herkese çok teşekkür ederim. Bana ulaşan tüm elektronik postalara, elimden geldiğince cevap yazmaya devam edeceğim. Elektronik posta kullanmayanlarda oturup düşünsünler.

Hemen yeri gelmişken, basından takip ettiğim kadarı ile, internet’e bağlantı konusunda ilginç gelişmeler oluyor. Önümüzdeki günleri gözlüyor ve altından neler çıkacağını merakla bekliyorum. Denetlemenin nasıl gerçekleşeceğini izlemek tüm internet camiası için yeni bir deneyim olsa gerek. Bu sayede internet’e katkı sağlayarak, tarihe geçme fırsatını da yakalamış bulunuyoruz.

Kodak fabrikalarının kurucusu Mr. Eastman’ın bir anısı ile yazıyı kapatalım.

Mr. Eastman, vahşi hayvanların çok yakından fotoğraflarını çeker ve ahbaplarına gösterirmiş. Bir ahbabı merak edip sormuş “Bu kadar tehlikeli bir işi nasıl başarıyorsunuz?”

Mr. Eastman yanıtlamış; “Makinemi uygun bir yere koyup, objektifi 10 metreye ayarladıktan sonra, o mesafeye bir çizgi çekerim. Yanımdaki kişiye de, eğer bir hayvan bu çizgiyi geçerse, vur derim.”

Ahbabı hemen itiraz etmiş, “Bu riski nasıl üstlenebiliyorsun, ya avcı vuramazsa.”

Mr. Eastman’ın cevabı çok önemli. “Hayatta iş yaptırmak, bir şeyler başarmak isteyen insan, teşkilatına güvenmelidir.”

Takım oyunu olmadan bir yere ulaşamazsınız. Saygılarımla.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
23. Sayı önceki yazı 23. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye