| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 01.01.2004 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 151

İçindekiler;

  • Konu: 2004 ve Yeni Yıl
  • Konu: MP3 Parası
  • Konu: İki Numaraya Devam
  • Konu: Blogger'a Alternatif
  • Konu: Yeni Spam Kontrol Yasası ve Biz
  • Konu: Mağazalardaki Uygulama
  • Film: The Lord of The Rings : The Return of The King - Yüzüklerin Efendisi : Kralın Dönüşü
  • Söz: Pascal
  • Söz: Cicero

KONU: 2004 VE YENİ YIL

Yeni bir yılı daha karşılıyoruz. 2003 için söyleyeceklerimizi bir kenara kaldıralım ve 2004 'e bakalım.

2004 'ün sağlık, barış, mutluluk ve başarı getirmesini dilerim. Umarım herşey gönlünüzce olur.

Sitemizdeki "2004 nasıl bir yıl olacak?" sorumuza verilen yanıtların oranı "%62 Daha İyi, %20 Aynı, %18 Daha Kötü". Geçmişten daha iyi bir yeni yıl beklentimizin gerçekleşmesi dileğiyle.


KONU: MP3 PARASI

Kanada Telif Hakları Komisyonu geçenlerde açıkladığı bir kararla noktadan noktaya ağ kullanımı ile şarkı indirilmesinin - ancak yükleme yapmak değil - yasal olduğunu bildirdi. Bu kararın bir sonucu olarak da ülkede satılacak tüm MP3 çalarlardan 25 Dolar vergi alınmasını önerdi. Toplanan bu para şarkıcı, besteci ve sözyazarlarına sayısal müzikle korsan kullanımdan dolayı kaybettikleri kazancı telafi etmek amacıyla ödenecek. Cihaz üreticileri bu kararı hemen benimsediler çünkü cihaz satışını artıracak üstelik ceplerinden bir para da çıkmayacak, cihaz fiyatlarına yansıtacaklar bunu. Sonunda da yasal bir işlem oluşacak.

Cihaz üreticileri hariç diğer tarafları memnun etmeyecek bir karar. Parayı ödeyecek olanlar yüksek olduğunu, parayı alacak olanlar da yeterli olmadığını savunuyorlar. Konu şimdilik ortada. Anımsayacaksınız, geçtiğimiz senelerde de benzer bir uygulama yine Kanada'da boş CD ortamı için uygulamaya alınmıştı.


KONU: İKİ NUMARAYA DEVAM

Geçen haftanın - 2003 Aralık dördüncü haftası - ilginç konularından birisi "MERNİS projesinde, İçişleri Bakanlığı'nın verdiği Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları ile Maliye Bakanlığı'ının vergi kimlik numaralarının birbirini tutmadığı" 'nın ortaya çıkmasıydı.

Haberin ayrıntılarını Akşam Gazetesinin http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2003/12/26/politika/politika5.html adresinden okuyabilirsiniz.

Haberde; Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdür Vekili Osman Arıoğlu, "bilgisayar ortamındaki hatanın genellikle isimler, tarihler arasında boşluk bırakılması, çift nokta kullanılması veya harf farklılıklarından kaynaklandığının anlaşıldığını" söylüyor.

Kullanılan bu veri tabanlarının acaba kendi iç kontrol mekanizmaları yok mu? Klavye başına oturup, karakterleri ilgili sahalara nasıl girerseniz girin, ait oldukları doğru yerlere gidecekleri mi varsayılıyor? En vahimi de, Ahmet'in yerine Mehmet'in vergisinin çıkabilmesi.

Bu konuda bir yol alınana kadar iki numara ile birlikte yaşamaya devam edeceğiz. İnternet'te hiç üşenmeyin ve bu konudaki yorumları araştırıp, okuyun. Neler yazıldığını görünce, içinizden birşeyler kopup gidecek.

5.Kasım.2001 'deki TBMM Bilgi ve Bilgi Teknolojileri Grubu'nun 2001/8 nolu toplantı tutanağında "Vergi Kimlik Numarası yerine T.C. Kimlik Numarasının kullanımı kararlaştırılmıştır" maddesi yer alıyor. http://www.tbmm.gov.tr/bbtg/tut05112001.htm 'den okuyabilirsiniz. İki sene sonra gelinen nokta medyada haber.

Ayrıca Uludağ Üniversitesi İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Araştırma Görevlisi Sayın Dr. Adnan GERÇEK 'in güzel bir çalışması mevcut. Erişim adresi http://iktisat.uludag.edu.tr/dergi/11/10-adnan/10-adnan.htm 


KONU: BLOGGER'A ALTERNATİF

İnternet kullanıcılarının büüyk bir çoğunluğu blogger kavramını duymuştur. Hatta bir kısmınız kullanıyor dahi olabilirsiniz.

Microsoft'un kod adı ile "Longhorn" olarak bilinen Windows 2003'ten sonra çıkacak işletim sisteminin bir parçasının da blogging olacağı tahmin ediliyor.

Bu çalışmaya "The Spoke" adı verilmiş. Nasıl birşey olacağını göreceğiniz sitenin erişim adresi; http://www.thespoke.net 

Servis ücretsiz. Ücretsiz olduğu için de herşeyinizi buraya götürmeyin. İleride ne olacağını henüz bilmiyoruz. Ancak neler planlandığını, neler içereceğini bir miktar görmek amacıyla kullanabilirsiniz.

Bu konu henüz Microsoft tarafından resmi olarak açıklanmış değil. Bunun için de beklentilerinizin tamamını karşılamayacaktır. Yine de İnternet kullanım şeklinin nerelere doğru gittiğini göstermesi açısından izlemenizde yarar var.


KONU: YENİ SPAM KONTROL YASASI VE BİZ


http://seattletimes.nwsource.com/html/nationworld/2001810891_spam09.html adresindeki haber "Spam e-postalara karşı bir yasanın Amerikan Kongresinden geçtiğini" belirtiyordu.

Yasa "Controlling the Assault of Non-Solicited Pornography and Marketing Act" (Can-Spam) şeklinde adlandırılıyor.

Spam mesaj gönderenler bu yasayı memnuniyetle karşıladılar. Diyeceksiniz ki; spam'a karşı çıkarılan bir yasa spamcıları nasıl memnun eder? Yasanın içeriğine baktığınızda; spam tanımının nasıl yapıldığını görüyorsunuz ve o zaman konunun ciddiyetini anlamaya başlıyorsunuz.

Yer alan maddelere göre;

- Mesajları gönderenler kimliklerini saklamayacaklar, konu başlığında yanlış bilgi veremeyecekler, geri dönüş e-posta adresleri hatalı olmayacak. Ayrıca İnternet'i dolaşarak sitelerden adres toplayamayacaklar. Mesajın gönderildiği kişinin daha sonraki mesajları istemediğine dair işlemleri anlatan bir mekanizma mesajın içerisinde yer alacak.

- Ayrıca bu e-posta reklam mesajlarının konu kısmına "ADV" or "ADV.Adult" konacak. Bu tür mesajlar ayrıca mesajın ulaştığı kişinin listeden çıkmasını ya da buna benzer mesajları artık almak istemediğine dair bilgiyi ileteceği geri dönüş e-posta adresi içerecek.

- Mesajın tekrarı halinde yasa 250.- Amerikan Doları ceza öngörüyor her e-posta için. Bu kuralları ihlal eden spamcılar için verdikleri zarara göre 6 Milyon Dolara kadar ceza yükselebilecek.

Bu tanımlar İnternet ortamında e-posta yolu ile pazarlama faaliyeti yapmaya çalışan şirketler için güzel görünüyor çünkü bir kez de olsa mesaj gönderebilme yolu açıyor bu şirketlere. Spam mesaj gönderenlerde bu sistemin içine kendilerini dahil edebilirler.

Bunlar işin A.B.D.'deki tarafı.

Beni ilgilendiren konu ise bununla ilişkili de Türkiye'nin adının da geçmesi niçin diye sorduruyor. Aynı haberde yer alan Denver'de faaliyet gösteren bir e-posta pazarlama şirketinin CEO'sunun söylediği cümle enteresan. Diyor ki; "Spamcılar spam üretmeye devam edecekler. Eğer bir terörist için 50 Milyon Dolar ödül koyup yakalayamıyorsanız, Türkiye'den çevirmeli bağlantı kullanan bir spamcıyı nasıl durduracaksınız?"

Uluslararası platformlarda adımızı bir kez daha duyurduk.


KONU: MAĞAZALARDAKİ UYGULAMA

İki mağaza zincirinda yaşadıklarımı aktaracağım.

*** İlki D&R Erenköy mağazasına ait.

2003 Aralık ayının ikinci haftası Cumartesi günü D&R Erenköy mağazasında raflara bakarken, "Stomp" isimli bir grubun DVD'sini gördüm. Ancak fiyat yoktu. Fiyat okuma cihazlarındaki çabamızda sonuç vermeyince, bir görevliye ürünün fiyatını sorduk. 10 dakika kadar vakit harcadıktan sonra fıyatı bulamayınca bir diğer görevliden yardım istedi, o da bulamadı bir başka görevli yardıma geldi. Sonunda ürünün fiyatını bulup, söylediler. Satın alacağımızı belirttiğimizde kasaya beraber geleceklerini, bir sorun olursa yardımcı olacaklarını söylediler.

Buraya kadar herşey olumlu göreceğiniz gibi.

Kasadaki kasiyer DVD'yi eline aldı, şöyle bir baktı ve "Bunu satmıyoruz" dedi. Bizimle gelen görevliler ve biz şaşırdık. Bu arada kasiyer yanındaki bir adama da "o DVD'nin birisi için özel olarak getirildiğini, rafa yanlışlıkla konduğunu" filan söylüyor. Biz "eğer o ürünü rafa koyduysanız, arkadaşlarınız da bize yirmi dakikadır yardımcı oluyorsa ve kasaya getiriyorlarsa, ürünü bize satmanı gerekir" diyoruz, kasiyer "hayır, satmam" diyor. "O zaman bize yenisini getirtin, sonra gelip alalım" diyoruz, "Bu ürünler yurtdışından geliyor, nasıl getirtelim" diyorlar.

Olay kilitlendi kaldı. Bir tarafta rafa koyup sergilediği ürünü satmayan bir mağaza, diğer tarafta bu ürünü almaya çalışan bir müşteri. Doğal olarak mağaza tarafı kazandı. Yaşananları size iletebileceğimizi de mağaza müdür yardımcısı Sayın Semih Bilgen onayladı. Biz de iletiyoruz.

*** İkinci konumuz Paşabahçe mağazalarındaki yılbaşı dönemindeki kasalarda ödeme beklemesi

Paşabahçe ürünlerinin kalitesi tartışılmaz. Dünyanın herhalde tüm ülkelerinde Paşabahçe ürünü satın almanız olası. Ülkemiz için müthiş bir iş yapıyorlar.

Ancak yılbaşı arifesinde mağazalardaki teknolojiden kaynaklandığını düşündüğüm bazı sorunlar, mağazacılık tarafında iyileştirme gerektiğini anlatıyor.

Bardak alalım diye girdiğimiz Paşabahçe Nautilus mağazasında 3 tane ödeme noktası var ancak bir tanesi kredi kartı ödemelerini kabul ediyor, bir tanesi kapalı, bir tanesi de sadece nakit ödemeler alıyor. Kredi kartı kasasında inanılmaz bir kuyruk, nakit kasası boş. Kullanılan cihazlarda fatura düzenleniyor, herhalde ödeme kabul süresi müşteri başına ortalama 3 dakikadan fazla. 6 tane bardak için 15 dakika kadar beklemeniz gerekiyor. Bir de yılbaşı arifesindeki hediye paketi konusunu düşünürseniz - ki bizi etkilemiyor, bardaklar hediye olmayacak - kuyruğu gözünüzde canlandırabilirsiniz. Ayrıca sıcak.

Neyse ki, mağaza yetkilisi bizim bu konudaki düşüncelerimizi dikkate aldı da, kısa bir sürede ödeme işini halledip, çıkabildik. Ancak konuşulmasa, 3 ödeme noktası olan bir mağaza 1 kasa ile çalışıp, duracak.

Ertesi gün aksilik bu ya, bardaklardan birisi kırıldı. Bir tane bardağı almak için Paşabahçe Bağdat Caddesi mağazasına gittik. Elimizde bir tane bardak, ödeme noktalarına gittik, uzunca bir kuyruk. Yine kasalardan bir kısmı çalışmıyor. Bir bardak için bekleme süremiz 15 dakikadan aşağı değil görünüyor çünkü yine herkese fatura kesiliyor, ad soyad, adres soruluyor, ödeme alınıyor. Bardağı bıraktık, çıktık. Yılbaşı alışveriş telaşı bittikten sonra tekrar gideriz.

Yılbaşı alışverişi diyeceğim ama bu mağazaların yanında da benzer işleri yapan - tamam, kalite ve ürün çeşidi aynı olmayabilir - mağazalar var. Beğendiğiniz ürünü aldığınızda, ödeme için harcadığınız süre en az'a indirilmiş durumda.

Bu mağazalarda da ödeme noktalarının çalışması optimize edilebilir gibi geliyor bana.


FİLM: THE LORD OF THE RINGS : THE RETURN OF THE KİNG
- YÜZÜKLERİN EFENDİSİ : KRALIN DÖNÜŞÜ

Serinin üçüncüsü ve sonuncusu gösterime girdi. Öncekilerden aşağı kalmadığını, bir dizi film yapılıyorsa bunların hepsinin kaliteden ödün vermeyeceğini, tümünün beğeni toplayacağını da ispatladı.

"The Lord of The Rings - Yüzüklerin Efendisi" filmlerinin ilk ikisi hakkındaki yazılarımı

The Lord Of The Rings / The Fellowship Of The Ring - Yüzüklerin Efendisi / Yüzük Kardeşliği için tıklayın
The Lord of The Rings : Two Towers - Yüzüklerin Efendisi : İki Kule için tıklayın

adreslerinden okuyabilirsiniz.

Şimdi de "The Lord of The Rings : The Return of The King - Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü" olarak adlandırılan üçüncü ve son film hakkında birşeyler yazayım.

İlk iki film için söylenenlere ek olarak verilecek çok az şey var. Ait olduğu dönem ve mekanı çok gerçekçi sergiliyor. Özel efektler o kadar başarılı ki, film hilesi olduklarını anlamıyorsunuz ya da anlamak istemiyorsunuz. Bazı filmlerde yaşadığımız "bu kadar da olmaz" dedirten sahne yok.

Yönetmen ve yapımcı Peter Jackson. Tolkien'in aynı adlı eserinden Frances Walsh tarafından beyazperdeye uyarlanmış. Başrollerde Elijah Wood, Ian McKellen, Viggo Mortensen, Sean Astin, Liv Tyler , Cate Blanchett, John Rhys-Davies, Billy Boyd, Dominic Monaghan, Orlando Bloom, Hugo Weaving, Sean Bean, Ian Holm ve Andy Serkis yer alıyor.

"Yüzük Kardeşliği", 2002'de En İyi Makyaj, En İyi Görüntü Efekti, En İyi Sinemaya Aktarım, En İyi Müzik dallarında Oscar ödülünü aldı. Ayrıca En İyi Film, En İyi Yönetmen ve yedi dalda daha aday gösterildi.

"İki Kule", 2003'te En İyi Ses ve En İyi Görüntü Efektleri dalında Oscar ödülünü aldı. Ayrıca En İyi Film ve üç dalda daha aday gösterildi.

Bu filmin de pek çok dalda Oscar ödüllerine aday gösterilmesi ve ödül alması kaçınılmaz.

Fantastik dünyamızda artık sona doğru yaklaşılmıştır. Sırada yüzüğün imhası bulunmaktadır. Frodo ve Sam bunun için mücadele etmekte, diğer kahramanlarımızda bunun oluşumu için yardımda bulunmaktadırlar. İyilerle kötüler savaşı doruktadır. Karanlık dünyanın güçleri de kendi onurları için kralın emrinde savaşa katıldığında orcların akibeti belli olmuştur.

Ortadünyadaki yaşamı bizlere aktaran bu serinin izlenmesini tavsiye ediyorum. Pek çok ülkede 13 yaş ve altının izlemesi uygun görülmemiş durumda. İlginç olan kitabın okunması ile filmin izlenmesi arasında zihinde canlanan görüntülerin örtüşmesine rağmen beyazperdede korku seviyesinin daha yüksek olması. Kitabın sizi alıp götürdüğü ortamı karşınızda gerçek gibi görünce daha fazla etkileniyorsunuz. Kitapta herşey hayal gücünüze kalmış, sinemada ise başarılı bir uyarlama sonucu zihninizde canlandırmaya çalıştıklarınızı karşınızda görüyorsunuz.

The Lord of The Rings'i okuyanlar zaten gitmişlerdir ya da ilk fırsatta gideceklerdir. İzlemeyenler için zaman ayırmalarını ve görmelerini öneririm. Her film en az 3'er saat sürüyor. Bunu da dikkate alın. Ancak bu zamanı ayırmanıza değer.

Filmin izlenebileceği güzel bir salondan da söz etmeden geçemeyeceğim. Ümraniye Carrefour alışveriş merkezinde yer alan AFM sinemalarının 6. salonu THX seslendirme düzeni ve dev perdesiyle farklı bir deneyim yaşatıyor izleyenlere.


SÖZ: PASCAL

"Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir" - Pascal


SÖZ: CICERO

"Dostluk, toprak bir maşrapa gibidir, önemsiz bir nedenden birdenbire kırılır ve bir daha kullanılamaz" - Cicero

Sözleri ileten Sayın Gülay Şahin'e teşekkür ederim.


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
151. Sayı önceki yazı 151. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye