| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 06.02.2003 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 121

İçindekiler;

  • Konu: Yazılım Endüstrisi Nasıl Çalışır?
  • Konu: Spam Haftası
  • Kitap: Afrodit, Afrodizyak Yazılar, Afrodizyak Yemekler - Isabel Allende
  • Kitap: Onların Hikayesi, Nasıl Gazeteci Oldular? - Hakan Akpınar
  • Film: Talk To Her - Hable Con Ella - Konuş Onunla
  • Film: Minority Report - Azınlık Raporu
  • Söz: Albert Einstein
  • Söz: Jonathan Taplin

 


KONU: YAZILIM ENDÜSTRİSİ NASIL ÇALIŞIR?

- Programcı'dan Ürün Geliştirme Müdürü'ne

"Önerilen bu projeyi yapamayız. Sistemimizde köklü bir değişiklik yapılmasını gerektiriyor ve ekibimizdeki kimse bu sistemi tanımıyor. Ayrıca, şirketimizde bu uygulamanın yazıldığı dili bilen kimse yok. Eğer benim kişisel fikrimi sorarsanız, şirketimiz bu tür projeleri almamalı".

- Ürün Geliştirme Müdürü'nden Proje Yöneticisi'ne

"Bu proje tasarımda değişiklik gerektiriyor. Şu anda bu tür bir proje için deneyimli elemanımız yok. Ayrıca, şirkette bu konuda eğitilmiş eleman da mevcut değil. Eğer benim kişisel fikrimi sorarsanız, şirketimiz bu proje için henüz hazır değil".

- Proje Yöneticisi'nden Genel Koordinatör'e

"Tasarımda değişiklik yapmamızı gerektirecek bu proje için deneyimli elemana sahip değiliz. Ayrıca, şirkette bu konuda eğitilmiş eleman sayısı da fazla değil. Eğer benim kişisel fikrimi sorarsanız, bu projeyi bitirmek mevcut olanlardan daha fazla zaman alacak".

- Genel Koordinatör'den Genel Müdür Yardımcısı'na

"Bu proje tasarımda bir yeniden yapılanma içeriyor. Bir kısım personel buna benzer benzer projelerde ter almış olabilir, kalanların bir kısmı da bu dile aşina. Bu nedenle şirket içi eğitimle bilenler bilmeyenleri yetiştirebilir. Eğer benim kişisel fikrimi sorarsanız, bu projeyi almalıyız ancak sözleşme aşamasında çok dikkatli olmamız gerekiyor".

- Genel Müdür Yardımcısı'ndan Genel Müdür'e

"Bu proje bizim sektördeki diğer şirketlere yeniden yapılanma gerektiren böyle bir projenin nasıl yapılacağını gösterebileceğimiz güzel bir fırsat. Bu projeyi başarıyla tamamlayabilecek uygun yeteneklere, bilgiye ve personele sahibiz. Ayrıca deneyimli elemanlarımız bu projenin alt yapısı ile ilgili şirket içi eğitimlere halihazırda başlamış durumda. Eğer benim kişisel fikrimi sorarsanız, avucumuza kadar gelmiş olan bu kadar önemli bir projeyi kaçırmamalıyız".

- Genel Müdür'den Müşteri'ye

"Sizin projeniz şirketimizin en iyi uzmanlık alanlarından birisinde yer alıyor. Pek çok büyük müşteride buna benzer projeler gerçekleştirdik. Bu alanda sektördeki en uygun firma olduğumuzu söylememe izin verin ve bana güvenin. Ekibimiz yetenekli ve çalışkan olup, gerekli deneyim ve bilgiye sahiptir. Kanımca, biz bu projeyi istediğiniz zamana yetişecek şekilde başarıyla gerçekleştiririz".

Bu yazının bir espri olduğunu yazayım da, boşyere alınganlık gösterenler çıkmasın. Ne de olsa biz de yazılım üretiyoruz.


KONU: SPAM HAFTASI

Bu hafta spam haftası. Önce Kurban Bayramı ardından Sevgililer Günü. Şimdi tebrik, kutlama ve hatırlatma mesajları yağmaya başlar. "Tam Siper"

Tebrik ve kutlama mesajının altına (hata meşazı da diyebiliriz) şirket ya da ürün tanıtımını yerleştiriverin. İşte oldu. Bir taşla iki kuş. Hem ziyaret hem ticaret. Herkese tekdüze mesaj gitmiş. Canınız sağolsun. Pul derdi yok, imza derdi yok. Üstelik kullandığınız program yetenekli birşeyse de değmeyin keyfinize. Sayın kelimesinin ardına kişinin adını soyadını da eklediniz mi, işlem tamam.

En çok üzüldüğüm ise çok uzun senelerdir görüşmekte olduğunuz arkadaşlarınızdan gelenler.

"Sayın Sinan Oymacı" diye başlayıp, siz'li cümlelerle devam edip, "saygılarımla" diye bitmiyor mu, işte orada boğazım düğümleniyor. Acaba nahoş bir hadise mi geçti aramızda da, resmiyete döküldü mesajlar? Hayır, öyle birşey yok ama program öyle uygun görmüş. Ben de belki anlaşılır diye aynı resmiyet'te bir yanıt gönderiyorum ama anlaşılmadığı muhakkak.

Bir süre sonra şöyle bir şeyle karşılaşacağız: "Bugünün özel bir gün olmamasını kutlarız". Spamci için neden mi yok. Çooook. "Saldım sanal ortama hedef nasıl olsa buluna".


KİTAP: AFRODİT, AFRODİZYAK YAZILAR,
AFRODİZYAK YEMEKLER - ISABEL ALLENDE

GBir yemek kitabı, Şilili yazar Isabel Allende'nin "Afrodit, Afrodizyak Yazılar, Afrodizyak Yemekler" adlı eseri. İnci Kut'un çevirisi ile Can Yayınları tarafından yayınlanmış.

"Bu erotik gezintileri, oynaşmayı seven sevgililer ve, neden olmasın? korkak erkeklerle melankolik kadınlara da adıyorum" demiş Isabel Allende, kitabın açılışında.

Ardından anılarını, deneyimlerini aktarırken yemeklerde kullanılan malzemelerden başlayarak, yemek tariflerine kadar götürmüş çalışmasını.

"Erotizmi yiyeceklerden ayıramam bir türlü; bunu yapmak için bir neden de göremiyorum; tam tersine, gücüm ve neşem yettiği sürece her ikisinin de tadını çıkarmayı sürdürmeye niyetliyim" diyerek kitaba başlayan Allende, güzel bir üslupla çeşitli öykülerle süslediği yemek tariflerini bize ulaştırıyor.

Yemeklere, kullandığınız malzemelere farklı bakmanızı sağlayacak, yemek hazırlamayı bir törene dönüştürmenizi düşünmenize yol açacak bu kitap, hem bir roman gibi okunacak hem de gerek duyulduğunda yemek tarifi öğrenmek için alınıp, okunabilecek ve el altında bulundurulabilecek bir eser.


KİTAP: ONLARIN HİKAYESİ, NASIL GAZETECİ OLDULAR? -
HAKAN AKPINAR

Daha önce de "28 Şubat Postmodern Darbenin Öyküsü" isimli kitabını tanıttığım Hakan Akpınar'ın son eseri "Onların Hikayesi, Nasıl Gazeteci Oldular?" başlığını taşıyor.

Ümit yayıncılıktan yayınlanan kitap 450 sayfa civarında.

Kitap, ilk sayfalarında yazdığı şekilde; "Bu kitap, haber uğruna çıktıkları bir yolculukta, kara saplanan otomobillerinde donarak ölen Hürriyet Gazetesi muhabirleri Yüksel Kasapbaşı, Abidin Behpur ve şoför Yüksel Öztürk'e ithaf edilmiştir... Ayrıca ideallerini ayakta tutan gerçek gazetecilere; Babıâli'nin ve Rüzgârlı Sokak'ın kültürel mirasını yaşatıp gazeteci kalanlara... Bütün gazetecilere"

Kitapta 33 gazetecinin yaşamlarını ve gazeteciliğe nasıl başlayıp, nasıl devam ettiklerini okuyorsunuz. Kitapta yer alan gazetecilerin hepsini duymuş olmalısınız. Bir kısmını okuyor ya da okumuyor, seviyor ya da sevmiyor, kızabilir ya da beğeniyor olabilirsiniz ancak kitapta aktarılan yaşamlarına baktığınızda gazeteciliğe bakış açınızı yeniliyorsunuz. Çevrenin yanında azim, sebat, hırs, takıntı gibi konuların da içinizde olması gerektiğini görüyorsunuz.

Siyasetin medyaya etkisi, medyada yer alan gazetecilerin siyasilerle ilişkileri ortada. Ayrıca siyasetin olmadığı dönemlerdeki gelişmeler de yer alıyor. Aslında kitabın sonuna bir de kim kiminle nasıl çalışmış şeması eklense, daha rahat görebilirdik pek çok ilişkiyi. Belki de bir gün yapılır böyle bir çalışma.

Kitabı sadece gazetecilerin yaşamı nasıldır diye, nasıl gazeteci olunur diye, okumayın. Kitapta anlatılanlar pek çok diğer meslek için de geçerli. Hangi işi yaparsanız yapın, nasıl sahip çıkmanız gerektiğini, ideallerin yaşanıp, savunulmasını, prensipler olmadan ve onları göz ardı etmeden devam edilmesini bulacaksınız. Yaşı uygun olanlar pek çok gazete ve derginin yayın hayatına nasıl başladığını, nasıl devredildiğini, nasıl kapandığını anılarıyla paylaşarak okuyacaklar.

Çok şey öğreneceğiniz bu kitabı edinin. Zaman ayırıp, okuyun.


FİLM: TALK TO HER - HABLE CON ELLA - KONUŞ ONUNLA

İspanyol yönetmen Pedro Almodovar deyince yine seyretmeye doyum olmayacak bir filmle karşılaşacağımızı biliyorduk. "Talk To Her - Hable Con Ella - Konuş Onunla", Almodovar'ın yeni filmi. Film pek çok uluslararası festival ve yarışmada ödüller aldı. Bu sene sıra artık Almodovar için Oscar'da. Bakalım bu tahminim ne kadar tutacak.

Başrollerde Javier Camara, Dario Grandinetti, Leonor Watling, Rosario Flores, Geraldine Chaplin ve Mariola Fuentes yer alıyor. Oyuncular, İspanyol sinemasının iyi oyuncularından ve bir kısmını kolayca hatırlayacaksınız.

"Annem Hakkında Herşey" 'den sonra yönetmen Almodovar yine müthiş bir iş çıkarmış. Sinema sanatından ne büyük keyif alabileceğinizi görüyorsunuz bu filmi izleyince.

Filmin başında bir tiyatroda biribirlerinden habersiz eseri seyreden iki genç adam görüyoruz. Bir hastabakıcı ve bir yazar. İki genç adam da yanyana oturmaktadır ancak tanışmamaktadırlar. İki genç adam aylar sonra hastabakıcının çalıştığı hastanede karşılaşırlar. Yazar'ın bir boğa güreşçisi olan kız arkadaşı yaralanmış, buraya kaldırılmış ve komaya girmiştir. Hastabakıcı'da komada olan bir bale öğrencisi genç kıza bakmaktadır.

İki genç adamın dostlukları komadaki iki kişinin bakımı ile birlikte gelişmeye ilerler. Yaşam hakkındaki görüşlerini aktarırlar. Ardından sürpriz gelişmeler, beklenmeyen olaylar ve tam bir Almodovar son'u.

Kaçırmayın. Muhakkak izlenmesi gerekli filmlerden. Ağlamanız olası, mendilleri hazırlayın.


FİLM: MINORITY REPORT - AZINLIK RAPORU

Steven Spielberg'in yönettiği "Minority Report - Azınlık Raporu", ünlü bilimkurgu yazarı Philip K. Dick'in kısa öyküsünden Scott Frank tarafından beyazperdeye uyarlanmış.

Tom Cruise, Max von Sydow, Steve Harris, Neal McDonough, Patrick Kilpatrick ve Jessica Capshaw başrollerde. Müzikler John Williams'tan.

Spielberg'i iki kez En İyi Yönetmen Oscar'ından ve beş kez de aday olmasından tanıyacaksınız. Hemen akla gelen filmleri; "Artificial Intelligence: AI", "Saving Private Ryan", "Amistad", "Schindler's List", "Jurassic Park", "Indiana Jones and the Last Crusade", "Empire of the Sun", "E.T.", "Close Encounters of the Third Kind, "Jaws" ve şu sıralarda gösterimde olan "Catch Me If You Can - Sıkıysa Yakala"

Cruise, Oscarlarda iki kez En İyi Erkek Oyuncu, bir kez de En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterildi. "Vanilla Sky", "Magnolia", "Eyes Wide Shut", "Jerry Maguire", "Mission: Impossible", "Interview with the Vampire", "The Firm", "A Few Good Men", "Born on the Fourth of July", "Rain Man", "The Color of Money" ve "Top Gun" anımsayacağımız filmler.

Von Sydov 1988'de "Pelle erobreren" ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar ödülüne aday gösterilmişti.

Film, Washington'da 2054 senesinde yaşananları anlatıyor. Tom Cruise, geleceği görebilen kahinlerin ve bu görüntüleri algılayabilen teknolojik cihazlar aracılığı ile suç işlenmeden engelleyen ve potansiyel suçluyu yakalayan bir polis bölümünü yönetmektedir. Yönettiği gibi ayrıca operasyonları da bilfiil gerçekleştirmektedir. Bu bölüm yardımı ile suç işleme oranı hemen hemen sıfıra inmiştir. Ancak sistemde bir anda bir şeyler ters gitmeye başlar. Gelecekte işlenecek bir suçu bölümün başındaki Cruise'un işleyeceği belirlenmiştir. Bu durumda Cruise kendi sisteminden kaçmaya başlar. Sistemde hata olduğunu ya da birilerinin bilerek sistemi kendi çıkarları için kullandığını ispat etmek zorundadır.

2.5 saate yakın bu filmde izledikten sonra akılda kalacak sahne sayısı eğer teknoloji ile ilgiliyseniz pek çok. Göz tanıma sistemlerindeki gelişme ile birlikte giriş çıkış kontrolleri, mağazalarda size uygun reklam gösterimleri. Bir binada kişileri göz merceklerini tarayarak tanımaya çalışan minik robotlar.

Spielberg dendiğinde "Tamam, güzel filmdir, hadi gidelim" derdim. Ancak son filmi "Artificial Intelligence: AI" 'ı beğenmemiştim. Benzer şekilde bu filmi de çok beğendiğim söylenemez. Bence gitmeye değmez. Daha güzel filmler izledim. Mantık hatalarını sevmedim. Üstelik çok uzun. Umarım gösterimde olan "Catch Me If You Can - Sıkıysa Yakala" güzeldir de, Spielberg tekrar eski günlerine kavuşur.


SÖZ: ALBERT EINSTEIN

"Eğer gerçekler teoriye uymuyorsa, gerçekleri değiştirin". Albert Einstein söylemiş. Bunu bilen epeyce politikacı var gibi görünüyor. Kendi kalıpları üzerine dünyayı inşa etmeye çalıştıklarına bakarsanız.


SÖZ: JONATHAN TAPLIN

Intertainer isimli isteğe bağlı video yayını şirketi yöneticisi Jonathan Taplin demiş ki; "Teknoloji bir sorun teşkil etmiyor. Problem içerik tekellerinde". Kendisi Hollywood'u internet'teki eğlence sektörünün önündeki en büyük engel olarak görüyor.


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
121. Sayı önceki yazı 121. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye