| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 25.10.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 63BİR SENE GEÇTİ1980'li yıllarda idik. Bilgisayarla ilgilenen kişi sayısı bugünlerdeki kadar çok değildi. O sıralarda bilgi teknolojisi sektörü çalışanları da bu kadar çok değildi. Bir gün aileden birileri bir haber getirdi. "Müjdat Özalp" isminde bir kişinin "Moonstar" isimli program geliştirdiği bir firması varmış. Eğer istersem tanıştırabileceklermiş. O zamanlar bilgisayarla ilgilenen kişileri bulmak kolay değil. Hemen kabul ettim. Şişli'nin arkalarında bir yere gittik. Dar ve uzun bir koridordan girilen yerin arkasında büyük bir oda ve odada bilgisayarlar. O dönemler bulunması zor olan taşınabilir bir bilgisayar. Müjdat, o bilgisayarın başında, sabahtan akşama program geliştirmekte. İlk duyduğum "Un fabrikalarının yönetimi için bir program". Ayrıca, bir masa üstü yayıncılık programı olan; DOS işletim sisteminde çalışan, "Moonstar" var. O dönemlerin popüler kelime işlemcisi "Wordstar". Ayrıca masa üstü yayıncılıkta ortalık Macintosh'tan geçilmiyor. Bunlar varken, herkes ticari paketlerle uğraşırken, "Niye birisi çıkmış, bu konularda çalışacak Türkçe program üretmeye çalışıyor?" diye kendi kendime sormuştum. Üstelik, programlama dili olarak yeni programcı kuşaklarının ellerini sürmediği "Assembler" kullanıyordu. Sürekli de aynı şeyi yaptı. Ardından, ürünlerini, Microsoft Windows ortamına taşımaya başladı. Bu arada Almanya'daki CeBIT fuarına yaklaşık on sene önce kendi olanakları ile katıldı. Yurt dışında bir fuara katılan ilk Türk firmalarındandı. En sonunda, bir gün bir başka programdan bahsetti. Türkçe dil kılavuzu gerçekleştirmişti. Kullanmam amacı ile verdi. 2.9.1997'de BT/Haber'deki yazımda;
şeklinde yazmıştım. Son dönemde, pek çok yere gittiğimde bakıyorum, kişisel bilgisayarların ekranlarında aynı yazılım var. Kullanılıyor. Kendi kendime soruyorum; "Acaba, bu programı kullanırken, biliyor musunuz, hazırlayan kişi aramızda değil?" Arkasında, ne güzel bir eser bırakmış durumda. Geçen sene (1997) bir toplantıdayım. Telefon geldi. Bir arkadaş, "Haberin var mı? Galiba, Müjdat bir kaza geçirmiş ve vefat etmiş dedi". İnanmak kolay değildi. Bir iki kişiyle daha konuştuktan sonra, doğrulandı. Bir trafik kazası geçirmiş ve vefat etmişti. Bu sene aramızdan ayrılışının birinci senesi. 21.Ekim.1997'de genç yaşta, daha yapabileceği çok şey varken aramızdan ayrıldı. Beyefendi, sektörün gelişmesi için uğraşan, ortalıkta çok fazla görünmeyen, etrafındakilere yardım eden, herkesin girmeye cesaret edemediği konulara giren bir dostumuzdu. Çok iyi şeyler yaptı. Ticari kaygılara hiç girmedi. Hep üretti. Allah, gani gani rahmet eylesin. Nur içinde yat, Müjdat. Seni, sürekli olarak anımsayacağız. * * * * * Yirmi üç kişi. Geçtiğimiz hafta gittiğim sinemadaki matinede, "Horse Whisperer - Atlara Fısıldayan Adam" isimli filmi izleyen kişi sayısı. Belki, "Türkiye - Almanya" futbol maçının oynandığı gün olmasının bir etkisi var. Ancak, bu kadar az izleyicinin olması, filmin güzel bir film olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Filmin yönetmeni, Robert Redford. Başrollerde, Kristin Scott Thomas, Sam Neill, Scarlett Johansson ve Robert Redford yer alıyor. Film, 1995 senesinde Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanan, Nicholas Evans'ın aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanmış. Redford, bu filmde, Michelle Pfeiffer'la başrollerini paylaştığı "Up Close and Personal" 'daki performansının üzerinde. Redford ayrıca 1981 senesinde "Ordinary People" isimli filmle en iyi yönetmen Oscar ödülünün de sahibi. Thomas'ı, "English Patient", Johansson'u, "Home Alone 3" ve Neill'i de, "The Restoration" ve "The Piano" 'dan anımsayabilirsiniz. Küçük bir kız arkadaşı ile at'a binerken, talihsiz bir kaza geçirirler. Arkadaşı ölür, küçük kız ve at'ı yaralanır. Annesi, kızının ve at'ının sağlığına kavuşması için, bir at eğiticisi olan Redford'u bularak, onun yanına gider. Film bu şekilde gidiyor. Manzaralar, müzikler, atlar güzel. Duygusal, aile yaşamını, büyük kent ve kırsal alan yaşamını sorgulayan bir film. Doğadan, duygusal filmlerden hoşlanıyorsanız ve uzun bir film seyretmeyi göze alıyorsanız (yaklaşık üç saat), izlemenizi öneririm. * * * * * İskoç politikacı Lord Brougham (1778-1868) yaptığı bir konuşmada demiş ki; "Eğitim görmüş halkı bir yöne sevk etmek kolay, sürüklemek güçtür, idare etmek kolay, köleleştirmek imkansızdır". Eğitim seferberliğine destek olun. M.Sinan Oymacı
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |