| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
Eğlence 22.03.2001 - netyorum.com / Sayı: 63
Genç adam heyecanla eve gelmiş, annesinin yanına giderek; "Anneciğim, evlenmeye karar verdim ve hayalimdeki kadını buldum. Ancak senin de aynı fikirde olup olmayacağını merak ediyorum. Eğlence olsun diye yarın sana üç tane hanım arkadaşımı getireceğim. Bakalım hangisi ile evleneceğimi bulabilecek misin?" Anne merakla kabul etmiş, getir bakalım, demiş. Ertesi gün, genç adam yanında üç tane güzel hanımla eve gelmiş. Hep beraber oturmuşlar, sohbet etmeye başlamışlar. Bu arada anne çay, pasta servisi yaparken, sorular soruyormuş. Akşam olunca hanımlar izin isteyip, kalkmışlar. Genç, annesine dönerek; "Tahmin et bakalım. Hangisiyle evleneceğim?" Anne, büyük bir kararlılıkla; "Kızılsaçlı olanla evleneceksin" Genç çok şaşırmış; "Nasıl olur, nasıl tahmin ettin? Tam isabet" "İçlerinden bir tek onu sevmedim" "Cin" Adamın biri California'da bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış. Adam lambayı kumların içinden çıkarmış. Dalgasına "Belki cin çıkar" deyip ovalamış lambayı, harbi harbi cin çıkmış. Adam çok şaşırmış. Cin başlamış konuşmaya; "Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardın vs... Bu, bu ay içinde dördüncü çıkarılışım ve bu işten sıkılmaya başladım. Bu yüzden üç dileği unut. Sadece bir dilek hakkın var!" Adam oturmuş, bir süre düşünmüş ve "Her zaman Hawaii'ye gitmek istedim ama uçaktan korkarım ve deniz beni çok tutar. Benim için Hawaii'ye bir köprü yap. Böylece arabayla oraya gidebileyim" demiş. Cin gülmüş, "Bu imkansız. Bu işin lojistiğini düşün! Köprünün ayakları nasıl Pasifik'in dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini, ne kadar çelik gerektiğini düşün. Hayır, başka bir dilek düşün" demiş. Adam; "Tamam" demiş ve gerçekten güzel bir dilek düşünmeye başlamış. En sonunda; "Dört kere evlendim ve boşandım. Bütün karılarım her zaman duyarsız olduğumu ve onlarla ilgilenmediğimi söylerdi. Bu yüzden, kadınları anlayabilmeyi diliyorum. Nasıl hissettiklerini ve neden ağladıklarını, bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini, onları nasıl gerçekten mutlu edebileceğimi bilmek istiyorum." Cin, cevap vermiş; "Köprü iki şeritli mi olsun, dört şeritli mi????!!!" Not: Sayın Jale Karaoğlu'na teşekkür ederiz. "Yer Tarifi" Pilot Temel telsize var gücüyle bağırıyordu; "Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum." Kule hemen cevapladi; "Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin." Temel gayet ciddi; "Pilot kabini, öndeki sol koltuk. Pilot kabini, öndeki sol koltuk." "Aşk Üzerine" Antropolojist, Hopi Kızılderilisi'ne "Neden sizin insanlarınızın şarkıları hep yağmur üzerine" diye sormuş. Yanıtlamış Hopi kızılderilisi; "Bizim buralarda çok az yağmur yağar, ondan. Peki sizin şarkılarınız neden hep aşk üzerine?" Not: Sayın Fatma Demirdöven'e teşekkür ederiz. "İzle Beni" Yine bir sarışın fıkrası. Ne alıp veremedikleri var, bilmiyorum. Sarışın kız, müthiş bir kar fırtınasında arabası ile kaybolmuş. Arabada bir yandan yolu görmeye çalışırken, bir yandan da düşünmeye çalışıyormuş. Aklına babasının söyledikleri gelmiş. Babası; "Eğer bir kar fırtınasına yakalanırsan, kar temizleme aracının gözükmesini bekle ve onu takip et" demiş. Bir süre sonra gerçekten bir kar temizleme aracı uzakta belirmiş. Sarışın hemen aracın peşine takılmış ve takip etmeye başlamış. Yaklaşık kırkbeş dakika sonra, kar temizleme aracının şöförü durmuş, sarışının arabasının yanına giderek; "Ne yapmaya çalıştığını, neden izlediğini" sormuş. Sarışın yanıtlamış; "Kar fırtınasında yolumu kaybettim. Sizi izleyerek en yakın yerleşim birimine gitmeye çalışıyorum. Babam bana bu öğüdü vermişti". Araç şöförü; "Güzel. Ben bu marketin park sahasının temizlemesini bitirdim, yandakine gidiyorum. İsterseniz orada da beni izleyebilirsiniz".
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |