| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 22.09.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 66

BİLİNÇLİ KORSANLAR

Herkes yeteri kadar korsan yazılım konusunda bilinçlendirildiğine göre, bundan sonra kopya yazılım kullananlara "Bilinçli Korsanlar" diyebilir miyiz, acaba?

Geçtiğimiz günlerde kullanmaya başladığım taşınabilir bilgisayar, bir sabah açıldığında, hata mesajları vermeye başladı. İşletim sistemini tekrar yüklemeye çalıştıysam da, kabul etmedi. Sorun gittikçe daha karmaşık bir hal almaya başlayınca, arkadaşlardan yardım talep ettim. Onların yardımı da netice vermedi. Son çare olarak, işletim sisteminin yeni versiyonunu yükleyelim dendi. Yeni versiyon ile bilgisayar açılmaya ve çalışmaya başladı. Neden olduğunu henüz anlamış değilim. Gerçi hala ara sıra kilitleniyor. Kapatıp, tekrar başla dediğimde, kapatmayı anlıyor da, yeniden başlamayı anlamıyor. Her şey orijinal, lisanslı. Bu seviyede orijinal yazılım kullanmanın en büyük avantajı, "bilinen hata, şu konumlarda ortaya çıkar, yapılmaması tavsiye edilir" önerisini dinlemek. Nasıl kullanmamanız gerektiğini böylece anlayabiliyorsunuz. Yoksa, niye çalışmadığını merak edip duracaktınız. Halbuki, lisanslı yazılım kullandığınızda hiç olmazsa niçin çalışmadığını merak etmeniz gerekmiyor. Firma size çalışmama sebebini anlatıyor da, uykularınız kaçmıyor.

Bu da yeni bir teknik. Nasıl çalıştığını değil, hangi durumlarda nasıl çalışmadığını anlatmak daha önemli görünüyor. Böylece çalışmama durumunda şikayet etme şansınız azalıyor. Bir bakıma haklılar!

Yine geçtiğimiz günlerde, evde kullandığım bilgisayardaki grafik kartının yeni sürücülerinin çıkarıldığını internet'ten gördüm. Her şeyin en yenisini kullanacağız ya, hemen bilgisayarıma yükledim. Gerçi yükleme talimatında bazı sorunlar olabileceği yazıyordu ama, biz onlardan mı korkacağız. İşe koyuldum ve ekrana görüntü gelmez oldu. Zar zor eski şekline döndürdükten sonra, yapılan uyarıları ciddiye almak gerektiğini düşündüm. Siz siz olun, lisanslı yazılım kullanın. Nasrettin Hoca gibi, testiyi kırmadan yol göstermek gerek.

* * * * *

Yaklaşık kırk sene önce Japonların beyazperdeye getirdiği "Gojira" adı ile gösterime giren "Godzilla", daha sonra çeşitli versiyonları ile gündeme geldi. Son çevrimi bu günlerde sinemalarda. "Stargate" ve "Independence Day" 'in yönetmeni Roland Emmerich'in yönettiği filmin başrollerinde, Matthew Broderick, Jean Reno, Maria Pitillo ve Hank Azaria yer alıyor. Reno'yu, "Leon" ve "Jaguar" 'dan, Pitillo'yu, "Natural Born Killers" 'dan anımsayacaksınız.

Fransızların yaptığı nükleer denemelerin sonucunda dev bir yaratık haline gelen Godzilla, bir yolunu bulur ve New York'un Manhattan bölgesine gelir. Kendi cinsinden başka bir tane olmamasına ve cinsiyetinin erkek olmasına rağmen aseksüel olmasından dolayı yumurtlayabilmektedir. Madison Square Garden'a 200'den fazla yumurta bırakır. Solucanların Çernobil'deki nükleer kazadan sonra %17 büyüdüklerini görerek incelemeye alan doktor, yetkilileri uyardıysa da, yavruların olabileceği konusunda ciddiye alınmaz. Bu arada bir televizyon kanalında yükselmek isteyen doktorun eski sevgilisi de işin içine girince, Godzilla ile uğraşmak eğlenceli bir hal almaya başlar.

İlginç bir macera filmi. Rahat zaman geçirmek için izleyebilirsiniz. Biraz bilim kurgu var. Görüntüler ve çekimler çok iyi. Teknolojinin tüm olanaklarının kullanıldığını görmek olası.

Filmi izlerken aklıma hemen bilgisayar oyunları geldi. Film, macera ve hareket türündeki bilgisayar oyunu için çok elverişli. Önümüzdeki aylarda bilgisayar oyunu olarak görürsem, hiç şaşırmam.

Bir söz de İstanbullulara. Mecidiyeköy Profilo alışveriş merkezindeki Cineplex Odeon sinema merkezi, gerek salonları, gerek gişeleri, gerek dinlenme alanları ve gerekse ses ve ışıklandırma düzeni ile yurt dışındaki kompleksleri aratmayacak şekilde. Geçtiğimiz senelerde büyük alışveriş merkezlerindeki sinemaların bende oluşturduğu olumsuz havayı yok etti. Emeği geçen herkesi kutlamak gerek. Yer göstericilerin bahşiş almayarak, bahşişe ayrılan paranın sokak çocuklarına verilebileceğini belirtmeleri bir başka artı puan.

* * * * *

Fransız yazar Alfred de Musset'ten (1810-1857) bir söz aktaralım. "Tutku, bir kez birinin yakasına yapıştı mı, mantık ağlayarak ve tehlikeyi haber vererek onu izler."

Geriye dönülmez yola girdikten sonra, tutkunun esiri olarak nelerle karşılaşacağınızı bilerek sürüklenip gidersiniz. Kazançlı çıkmakta, zarar etmekte elinizde. Dikkatli olun.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
66. Sayı önceki yazı 66. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye