| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 29.09.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 65

TAARRUZA GEÇTİLER

Dört bir koldan taarruza geçtiler. Okulların açılmasından üç, dört gün önce, uzun süren hazırlıklarını tamamlayarak, organize olmuş bir biçimde şehrin en stratejik yerlerine ekiplerini göndererek, yaşamı alt üst edecek planlarını uygulamaya koydular. Bir anda ortalığa yayılmış, elektrik, su, doğal gaz, yol bakımı, kaldırım taşı değiştirme, asfaltlanmış yollarda yol seviyesinden aşağıda kalmış kapakları yol seviyesine getirme ekibi ve benzeri çalışma gruplarından söz ediyorum. Bu arada çevre yollarındaki çöpleri temizleme, köprü bakımı ekiplerini saymıyorum.

Önce bir ekip geliyor, doğal gaz hattı döşüyor. Ardından asfaltlama ekibi geliyor, asfaltlıyor. Ertesi gün su borularını değiştirecek ekip işe başlıyor. Onların ardından yine asfaltlama çalışması. Daha sonra telefoncular çalışabilir. Olan asfaltlama ekiplerine oluyor. En çok onlar çalışıyor. Hele bizim sokakta bir kaldırım taşı ekibi var ki, elektrik direklerini değiştirme ekibi ile anlaşamadıkları aşikar. Kaldırım taşı ekibinin yenileme çalışmasını yaptığı günün ertesinde, bir elektrik direği bir kaldırımdan sökülüp, diğerine alındı. Yine kaldırım taşı ekibi göreve. İşlerini bitirdiler. Ertesi gün, diğer elektrik direği bir kaldırımdan diğerine alındı. O kadar eğlenceli ki, bir gün kaldırımlar sağlam. Ertesi gün yarısı yok. Bir sonraki gün sağlam. Daha sonraki gün diğer yarısı yok. Neyse uzlaşmalarını sağladık, kırıp dökülmeler bitti.

Bu konunun bilgi teknolojisi sektörü ile ne ilgisi var? Bizi yakından ilgilendiriyor. Eğer teknolojiyi yeterince anlatabilsek ve kullanıma sunabilseydik, bu işleri bir merkezden planlayıp, okulların açılacağı dönem gelmeden, sıra ile yaparak tamamlayabilirlerdi. Ancak, biz ilgilenmediğimiz için, onlar ne yapsın? El yordamı ile bu kadar yapabiliyorlar. Deneme, yanılma metodunun en çok kullanıldığı yer bizim buralar. Hele bir köprülü kavşak inşaatı yapıp, bitirdiler ki, her geçişimde mantığını anlamaya çalışıp, sonuca varamıyorum. Dünyanın parasını harcayıp, trafiği daha da sıkıştıran bir başka uygulamaya rastlamak olası değil.

Deneme, yanılma metodunun kendi içinde bir mantığı vardır. Hatalardan ders alırsınız ve tekrarlamamaya çalışırsınız. Bizdeki metod hatalardan ders almaya yarıyor. Ancak hataların tekrar yapılmaması için değil, daha karmaşık nasıl yapılacağının keşfine yarıyor.

En komiği. Bulunduğumuz bölgede pek çok sokağı tek yöne çevirdiler. Aslında çevirmişlerdi, demek daha doğru. Okul servislerinin devreye girmesi ile, trafik levhalarının direkleri yerlerinde duruyor, ancak işaretler arazi. Kimlerin yaptığını anlamadık. Ancak, hala eskiden tek yönlü olduğunu bildiğiniz bazı sokaklara girdiğinizde, sokağın diğer ucunda girilmez levhası olmamasına karşın sizi bekleyen servisler görmeniz olası. Onlar, hangi işaretin nerede durması gerektiğini bilenler.

* * * * *

"Mafia - Mafya" veya bir başka deyişle, "Jane Austen's Mafia". Filmin yönetmeni, "Airplane", "Hot Shots" ve "Top Secret" gibi filmlerden tanıdığımız, Jim Abrahams. Başrollerde, Jay Mohr, Billy Burke, Lloyd Bridges ve Christina Applegate yer alıyor. Bu film, Lloyd Bridges'in çevirdiği son film.

Film, yönetmeninden de anlaşılacağı şekilde sinema tarihinde çevrilmiş, yeraltı dünyasını konu edinmiş pek çok filme göndermeler yaparak, ince ince mizah yapıyor. Bu filmler arasında, "The Godfather", "Scarface", "Jurassic Park" ve "Casino" 'yu saymak olası. Eğer çok film seyrediyorsanız ve bu seyrettiğiniz filmlerde abartıldığını düşündüğünüz sahneler varsa, ona benzer bir bölüm bu filmde yer alıyor. Ancak, daha önceki filmlerde bazı nüansları seyircinin bulmasına izin verilirdi. Bu defa pek çok kısımda açıklama getirmişler. Bu da alınan keyfi biraz azaltıyor.

Filmin konusuna gelemiyorum. Çünkü filmin konusu yok. Daha doğrusu "Baba" filmini anımsıyorsanız, o çerçevede gelişen, yukarıda da belirttiğim diğer filmlerden alıntılarla genişletilen bir film. Verilen en güzel mesaj; insanların kumar merakı ile inceden inceye dalga geçilmesi.

Seyretmenizi tavsiye etmem çok zor. Zamanınızı daha iyi değerlendirebilirsiniz.

* * * * *

"Herkes mutlu oluşunu kendinden bilir. Kendi hatamızla işler bozuldu mu, bütün suç, bütün günah kör talihindir". Fransız şair ve yazar Jean de La Fontaine (1621-1695)

Buradaki mutluluk yerine başarı ve başarısızlıkta koyabilirsiniz. Ne gariptir ki, her iki konumda da kör talihte kabahat arayanlar çoğunlukta. Halbuki dönüp bir baksalar, kendi içlerindeki sorunu görebilseler, nasıl düzlüğe çıkabileceklerini anlayacaklar. O zamanda işler kendiliğinden düzelecek veya düzelme yoluna girecek.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
65. Sayı önceki yazı 65. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye