| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 21.05.1996 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 66

GEÇEN HAFTAYA BAKIŞ

Pazarda neler oluyor, bilgi işlem teknolojisi sektöründeki şirketler ne gibi faaliyetlerde bulunuyor, uzunca bir süredir bahsetmiyordum. Bu hafta biraz bunlara değinelim.

İlk önce, Texas Instruments'ın, "Time" isimli seminerinden söz etmek gerekiyor. Texas Insturments'ın, sadece, donanım ve elektronik alanında faaliyet gösterdiğini düşünenler yanılıyorlar. Geçen hafta, tanıtımı yapılan ürün, "Case" aracı.

"Composer" ve "Arranger" adlı iki ürün, işletmelerin, kullanacakları uygulamaları, önceden tasarlanmış şablon'ları (template) kullanarak, belli bir metodoloji çerçevesinde geliştirmelerini sağlıyor. Özellikle, büyük işletmelerin ihtiyacına cevap verecek araçlar. İncelenmelerinde yarar var. Kullanıcıların kendi aralarında paylaşabilecekleri şablon kütüphaneleri oluşturmaları ya da profesyonel çözüm üreten firmaların bunları hazırlayarak pazara vermeleri aracılığı ile, geniş bir çözümler portföyü oluşması olası gözüküyor.

Bu organizasyonun bir diğer ilginç yanı da, yabancı firmaların pazara yavaş yavaş ısınmaya başladıklarının bir delili olması. Sunum kalitesinin yüksek olduğunu da, eklemeliyim.

İkinci organizasyon, "Windows World '96" fuarı idi. Microsoft'un şemsiyesi altında düzenlenen organizasyon, ilk defa yapılmasına karşın, oldukça fazla sayıda katılımcıyı bir araya getirmişti.

Son kullanıcılara, Microsoft ürünlerinin yeteneklerinin aktarıldığı seminerler, kullanıcı bilinçlendirmesine sağladığı katkı dolayısı ile, iyi düşünülmüştü. Bakalım önümüzdeki seneler neler gösterecek.

Bir "İstanbul Teknik Üniversitesi" mezunu olarak, belirtmek istediğim iki konu var. Üniversite kampüsü içerisinde, profesyonel fuar alanı ayırmak, özellikle öğretim üyesi ve öğrencilere ücretsiz giriş olanağı sağlamak güzel bir şey. Ancak, dışarıdan fuarı izlemeye gelenlere, özel bir otopark yapmak, yol göstermek, giriş çıkışı kolaylaştırmak çok mu zor acaba? Önümüzdeki günlerde düzenleneceğini tahmin ettiğim, aynı mekanda yapılacak uluslararası bir fuara, sadece bu merakımı gidermek için, izleyici olarak katılacağım.

Üçüncü konumuz, bir organizasyon değil. Pazarda son durum. Haberler çok iç açıcı değil. Şirketlerin çoğu işlerin yavaşladığını söylüyorlar. Tamamen karşı görüşte olanlar varsa da, satışlarda bir miktar azalma olduğu muhakkak. Herkes yeni ürün peşinde. Çoklu ortam için kullanılan donanım ürünlerinde, inanılmaz bir fiyat düşüşü var. Özellikle, ses kartları ve CD-ROM çalıcıların arızalanması durumunda, yenisini almak çok daha avantajlı. CPU'lar da bu fiyat düşüşünden kendilerine düşen payı aldılar. Fiyatların, daha da düşeceği söyleniyor.

* * * * *

Haftanın filmi, "Critical Decision - Kritik Karar". Stuart Baird'in yönettiği filmde, başrolleri, Kurt Russell ve Halle Berry paylaşıyor. Steven Seagal'da başrolde gözükmesine karşın, Seagal'ı doyasıya izlemek isteyenler, çok fazla göremeyecekler.

Müthiş bir macera, heyecan fırtınası. Filmi izlerken, kendinizi, nefesinizi tutmuş, bir an önce ne olacaksa olsun da, sonunu görelim, diye düşünürken bulabilirsiniz.

Gerçek zaman diliminde sekiz, on saat içerisinde oluşan olayları, iki saatte sergilemeye çalıştığınızda, temposu yüksek, ancak bir o kadar da yorucu bir film ortaya çıkıyor. İlk yarı bittiğinde, hemen hemen herkes, etrafına bakıp, zamanın ne kadar çabuk geçtiğini soruyordu.

Uçak kaçıran teröristlere, havada müdahale etmek, enteresan bir konu. Kanımca, çokta hayali değil. Olabilir. Yer yer, bazı abartmalar olsa da, bütününde, izleyiciyi yakalıyor. Macera filmlerinden hoşlananlar izleyebilir.

* * * * *

Bu hafta sözümüz Edison'dan geliyor. "Ben, şartlar ne olursa olsun, kendimi asla ümitsizliğe kaptırmam. Yapılmaya değer bir işi yapmanın birinci kuralı çok çalışmak, ikincisi azmetmek, üçüncüsü ise sağduyudur."

Televizyondaki, "sağduyunuza güvenin" sloganlı, reklamı anımsıyor musunuz? Açıkçası, şartlar ne olursa olsun, ümitsizliğe kapılmayanlara, gıpta ile bakıyorum.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
66. Sayı önceki yazı 66. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye