| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 12.04.2001 - netyorum.com / Sayı: 66


"Biyoloji Sınavı"

Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hoca başlarında bekliyorken demiş ki; "Bu mikroskoplardaki lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"

Tabii hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hocanın dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış.

Hoca arkasından seslenmiş; "Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"

Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış; "Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu" 

Not: Sayın Levent Talay'a teşekkür ederiz. 


"Şaşırdım"

Temel, şehre inmiş. Bakmış pencere kenarında bir papağan.

İçinden: "Allah allah, kuşa bak yav" demiş. 

Bu arada papağan, Temelin kendisine baktığını görüp: "Ne bakıyorsun hemşerim" demiş. 

Temel biraz şaşkınlık ve biraz da saflıkla: "Afedersun hemşerum. Ben seni kuş sandıydum".


"Ne Yaptın?"

Adam akşamüstü iş çıkışı eve geldiğinde evin bahçesinin karmakarışık olduğunu görmüş. Üç çocukta bahçede çamurlar içinde oynuyormuş. Boş yemek kutuları ve içecekler etrafa saçılmış. Karısını arabası garaj kapısının önünde bir kapısı açık şekilde yamuk durumda park eder durumdaymış. Evin için girdiğinde durum daha da vahim şekle gelmiş.

Girişteki halının bir kenarı kıvrılmış, havaya kalkmış ve abajur sehpanın üstünden yere devrilmiş. Salondaki televizyonun sesi sonuna kadar açık, çizgi film kanalındaymış. Oturma odasında yerler oyuncaklar ve çocuk kıyafetleri ile kaplıymış. Mutfağa geçtiğinde lavabonun sabah kahvaltısı bulaşıkları ile dolu olduğunu görmüş. Ayrıca kırılmış bir bardağın parçaları masanın altında duruyormuş. Üst kata yöneldiğinde merdivenlerde elbiseleri fark etmiş.

Telaşla karısının başına kötü bir şey gelmiş olabileceğini ya da hastalanmış olduğunu düşünerek hızla koşmaya başlamış.

Yatak odasına girdiğinde karısının yatakta gecelikle uzanmış, kitap okuduğunu görmüş. Karısı kocasını görünce kitaptan kafasını hafifçe kaldırıp, gülümsemiş ve gününün nasıl geçtiğini sormuş.

Adam yanıtlamış; "Her zamanki gibi" ardından şaşkınlıkla sormuş; "Ne oldu bugün böyle?"

Karısı tekrar gülümseyip; "Sen her gün eve döndüğünde bütün gün bu evde ne yaptığımı sormaz mıydın?"

- Evet

- Güzel. Bugün yapmamaya karar verdim.


"İngilisçe Deyimler"

Master! Do something burning-turning in the middle 
Usta! Ortaya yanar-döner bişi yapsana 

Exploded egypt has escaped to my bosphorus. 
Boğazıma patlamış mısır kaçtı

In every job there is a no
Her işte bi hayır vardır

You're like a stone, my horses to you 
Taş gibisin, atlarım sana

How happy to me, how happy to i'm turkish sayer 
Ne mutlu bana, ne mutlu Türküm diyene

You have place over my head 
Başımın üstünde yeriniz var

She is such a mother's eye girl. 
Ne anasının gözü kız

Where are them where are we?. There are mountains of differences between us. 
Onlar nerde biz nerdeyiz? Aramızda dağlar kadar fark var.


"Tek"

Seyyar satıcı elinde bir kutu sigarayla bir evin kapısını çalmış, evın babası kapıyı açmış.

"Beyefendi iyi günler. Firmamızın yeni ürettiği sigaralardan tanıtım amacıyla eşantiyon dağıtıyoruz, ilgilenir miydiniz?"

Adam hiç oralı olmamış: "Hayır, hayır, sağolun. Ben hayatımda bir kere sigara içmiştim, hiç hoşuma gitmemişti"

Tam kapıyı kapatacakken, satıcı bu sefer çantasından bir küçük içki şişesi çıkarmış: "Peki o zaman firmamızın yeni ürettiği alkollü içkiyi denemek ister misiniz? Martini tadında, çok hoş bir şey"

"Gerek yok efendim. Ben hayatımda bir kere içki içmiştim, hiç hoşuma gitmemişti"

Tam kapıyı kapatacakken, satıcı kapı aralığından içeride adamın golf takımlarını görmüş: "Aaaa beyefendi demek golf oynuyorsunuz. Bakın, firmamızın bu hafta sonu düzenlediği bir golf turnuvası var. Size hemen bir davetiye vereyim."

Adam yine geri çevirmiş: "Teşekkür ederim, almıyim. Ben hayatımda bir kere golf oynamıştım, hiç hoşuma gitmemişti"

Seyyar satıcı artık ümidini kesmiş, gidecekken bahçeden içeri bir delikanlı gelmiş, "Naber baba, günün nasıldı?" diyerek, eve girmiş.

Satıcı bunun üzerine adama dönmüş: "Tahmin edeyim. Tek çocuk, değil mi?"


Yorum Ekle Yorumları Listele
66. Sayı önceki yazı 66. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye