| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 15.09.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 67

"LİSANS SÖZLEŞMESİ KURTARMAZ" DEDİLER

Ancak bu kadar tesadüf olabilir. Hiçbir şekilde aklımdan geçmediği halde, bu hafta "Tüketici Hakları" ile ilgili bir yazı yazmaya karar verip, daha önce bu konuda neler yazdığımı araştırırken, tam üç sene önce 8 Eylül 1995'te yürürlüğe giren, "Tüketiciyi Koruma Kanunu" hakkında bir yazıyı yılın yine bu döneminde yazdığımı gördüm. Bu konuyu tekrar gündeme getirmeme Bilişim etkinliklerinde Avukat Serhat Kaypakoğlu'nun "Yazılım Hatalarından Doğan Hukuki Sorumluluk" başlıklı bildirisi neden oldu.

Sayın Kaypakoğlu, bildirisine bir öykü ile başlıyor. Aslında öykü denmiş adına ancak, gerçekten yaşanmayacağını garanti edemezsiniz. Kısaca aktarırsak, der ki;

Bir gün vergi dairesinden şirketinize ceza ödemesi tebligatı gelir. Cezanın nedeni, işletmenizde kullandığınız yazılımın katma değer vergisini yanlış hesaplaması. Maliye cezayı istiyor. Cezayı yatırdıktan sonra yazılımı üreten şirketi arıyorsunuz. Verilen yanıt, "Söz konusu hata, yazılımcıların "bug" diye nitelendirdikleri türden bir programlama hatası. Aslında bu tür hatalar her programda varmış. Microsoft'un bile her programında birçok bug varmış". Bu konu nasıl çözülür bilinmez, ancak lisans anlaşmaları ile ilgili bir saptaması daha var Kaypakoğlu'nun; "Birçok bilgisayar programı paketi içinden, yazılımcının, ürünün nitelikleri konusunda herhangi bir taahhüt ya da tekeffülünün bulunmadığı şeklinde ifadeler yer almaktadır. Her şeyden önce, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tüketicinin korunmasına yönelik hükümlerin emredici hükümler olduğunu, bunların sözleşme ile ya da herhangi bir şekilde tüketicinin aleyhine değiştirilemeyeceği karşısında bu ve benzeri hükümlerin Türk hukukunda hiç bir geçerliliği olmadığını belirtmeliyiz."

"Hazır program paketinin içinden, lisans sözleşmesi başlıklı bir metin çıkıyorsa da bu metinler, taraflar arasında geçerli bir sözleşme niteliğini taşımaktan çok uzaktır. Bizce konu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Zaten bu çalışma ile üzerinde daha fazla durulmak istenen konu, hazır programlardaki hatalardan kaynaklanabilecek hukuki sorumluluktur. Yazılım paketleri içine lisans sözleşmesi başlıklı metinler konması uygulaması ilk kez, yazılımların hukuki korunması konusunun birçok belirsizler taşıdığı 1960'lı ve 70'li yıllardan kalma bir Amerikan uygulamasıdır. Amerikan hukukçuları bu metinleri, Türkçe'ye "paketten çıkan lisans" diye çevirebileceğimiz "shrink wrap license" olarak adlandırmış ve eleştirmişlerdir. Yerli ya da ithal ürünlere konan bu metinlerin, hem alıcının onayını içermiyor olmaları, hem de Türk hukukuna göre lisans sözleşmelerinin, ancak fikir ve sanat eserleri kapsamındaki bazı yetkilerin devri için yapılabilmesi gerçeği karşısında geçerli addedilmelerinin mümkün olmadığını düşünmekteyiz. Bu türden birçok sözde lisans sözleşmesinde, ürünün mülkiyeti muhafaza kaydıyla satıldığı şeklinde bir ifade de yer almaktadır ki bu, söz konusu satış sözleşmelerinin ancak noter marifetiyle düzenlenmesi durumunda geçerli olacağı şeklindeki Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi karşısında bir anlam dahi taşımamaktadır. Dolayısıyla yazılım hatalarından kaynaklanan hukuki sorumluluk konusunda bu ve benzeri metinlere itibar etmek mümkün değildir".

Benden bu haftalık bu kadar. Konuyu gündeme getirmek gerektiğini düşündüğüm için bir başlangıç yaptım. Önümüzdeki haftalarda devam ederiz. Çalışmanın tamamını Bilişim '98 etkinliklerinde kurultay bildirilerinin yer aldığı CD'den temin edebilirsiniz. Yasad ve Tübisad'a çok iş düşüyor.

* * * * *

Ardı ardına geliyorlar. Her hafta en az iki izlenebilir film vizyona girmeye başladı. Bu haftaki filmimiz, yurt dışında gösterime girdiği andan itibaren, izleyenler tarafından Oscar ödüllerini alacağı söylenen, "Saving Private Ryan - Er Ryan'ı Kurtarmak". Steven Spielberg'in yönettiği filmin başrollerinde, Tom Hanks, Tom Sizemore, Edward Burns, Barry Pepper, Matt Damon, Jeremy Davies, Giovanni Ribisi, Adam Goldberg ve Vin Diesel yer alıyorlar. Filmin müziklerini hemen hemen Spielberg'in tüm filmlerinin müziklerini yapmış olan John Williams II gerçekleştirmiş. Filmin görüntü yönetmeni, Janusz Kaminski. Williams'ı ve Kaminski'yi, "Schindler's List" ve "Amistad" gibi Spielberg filmlerinden anımsayacaksınız. "Schindler's List" ile bu üçlü kendi dallarında Oscar ödüllerini almışlardı.

II. Dünya savaşı esnasında Amerika Birleşik Devletleri ordusunda yer alan askerlerin içindeki, aynı aileden dört kardeşten üçü, farklı yerlerde savaşırlarken ölüyor. Geriye kalan bir tanesinin kurtarılarak geriye getirilmesi için sekiz asker görevlendiriliyor. Er Ryan'ın nerede olduğu, kesin yeri bilinmemekte. Tom Hanks'ın yönetimindeki ekip, bu zorlu görevin üstesinden gelmek üzere yola koyuluyor. Bu esnada savaştaki güçlükler, yaşanan heyecan, yardımlaşma, savaşın kendine özgü kişilik çatışmaları ortaya çıkıyor.

Bence Oscarlarda en iyi film ödülünü alacak gibi görünmüyor. Yanılabilirim ama bu bir tahmin. Ancak, en iyi görüntü ve canlandırma ödülüne en yakın aday. Özellikle açılıştaki ilk onbeş, yirmi dakika savaşın tüm acımasızlığını gözler önüne serip, sizi filme bağlıyor. Spielberg, geçtiğimiz sezon izlediğimiz "Amistad" 'da da benzeri bir açılışla bizleri karşılamıştı. İzlemenizi öneririm. Romantik bir film yerine, gerçekçi bir savaş filmi seyretmeye hazır olun. Sinirlerinizin gerildiğini hissedeceksiniz.

* * * * *

"Başkalarının toplayacağından korkmasak sokağa atacak çok şey vardır." İrlanda doğumlu yazar ve şair Oscar Wilde'dan (1854-1900) bir alıntı var bu hafta.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
67. Sayı önceki yazı 67. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye