|
"Yansımalar" 22.11.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 93
İçindekiler;
-
Konu: Taşınabilir Güvenliği
-
Konu: Bu Kadar Ucuzladı
-
Film: Amelie From Montmarte - Amelie
-
Müzik: Cihat Aşkın - Ege'nin Türküsü
-
Söz: Mevlana
KONU: TAŞINABİLİR GÜVENLİĞİ
Taşınabilir bilgisayarlar yaşantımızda daha fazla yer almaya
başladığından beri güvenliklerini de sağlamak başlı başına bir endüstri haline
dönüşmeye başladı. "Terzi kendi söküğünü dikemez" derler, benim de aklım başıma
sonradan geldi. Taşınabilir bilgisayar güvenliği konusunda edindiğim bilgileri
paylaşmak istiyorum.
- Donanım açılış şifresi tanımlayın.
Taşınabilir bilgisayarınıza açılış esnasında soracağı şifre koyun. Bu ayarı
BIOS'tan yapacaksınız. Nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, teknik kişilere sorun.
Ayrıca şifre esnasında görüntülenecek kişisel bilgilerinizi doğru girin. Böylece
herhangi bir çalınma esnasında eğer bilgisayar bilgisiz kişiler tarafından
çalınıp, satılırsa, cihazı alan ilk kişinin çalıntı olduğunu anlama şansı
olacaktır. Ayrıca bu şifre bilinmediğinde cihazdaki sabit diskin bir başka
bilgisayara takıldığında çalışıp çalışmayacağını öğrenin.
- Cihazı üreticisine kaydettirin.
Garanti belgesini doldurup, üreticiye gönderin. Böylece herhangi bir kaybolma
durumunda cihazın servislere götürülmesi durumunda bulunması mümkün
olabilir.Şifrelerinizi kaybetmeyin. En az 10 en iyisi 12 karakter civarında
şifre kullanın. Şifrede sadece harf değil, rakam ve noktalama işaretleri de
kullanın.
Hem cihazın seri numarasını hem de şifrelerinizi emniyetli bir yerde muhafaza
etmeyi unutmayın.
- Güvenlik kablosu kullanın.
Pazarda satılan hemen hemen tüm taşınabilir bilgisayarlarda bir güvenlik kablosu
dolaştırabileceğiniz yuva vardır. Uygun bir kablo bulun ve cihazın fiziksel
olarak taşınamayacak hale gelmesini sağlayın. Kabloyu geçirdiğiniz yerin
koparılmayacak bir yer olmasına dikkat edin. Bu kabloların bir kısmı şifreli,
bir kısmı anahtarlıdır. Bazı türleri ise aynı zamanda alarm içerirler. Alarmlı
bir sistem özellikle havaalanlarında işinize yarar.
- Bilgisayarın üzerine kişisel bilgilerinizi kaydedin.
İlk aldığınız gibi muhafaza etmeyin, kişiselleştirin. Renkli bir kağıt,
şirketinizin etiketi, adınızın soyadınızın kişisel bilgilerinizin yer aldığı bir
evrak yapıştırın. Ya da metal bir plakaya bu bilgileri işletip, taşınabilir
bilgisayara monte ettirin.
- Ek parçaları ortada bırakmayın.
Çok ilginçtir ki, hırsızlar bilgisayarı çalamıyor bile olsalar yan ürünlerini
alıp, gidebilirler. Örneğin, network kartı, modem kartı, bluetooth kartı vs. Bu
tür kartları ofiste olmadığınız zaman ya da kullanmayacağınız zaman (docking
station kullanıyorsanız
ofiste ihtiyacınız yok zaten) dolaba kaldırın.
- Ofiste masaüstü erişim cihazı kullanın.
Taşınabilir bilgisayar hırsızlıklarının yarıya yakını ofislerde olmaktadır.
Taşınabilir bilgisayarınızın masaüstü erişim aksesuarını "docking station" alıp,
cihazınızı onunla kullanın. Bu bir anlık boşlukta alınmasını engeller.
Akşamları, hafta sonları ya da öğle molalarında bir dolaba kilitleyin ve
odanızın kapısını da ayrıca kilitleyin.
- Değişik güvenlik sistemleri kullanın.
Ofise hareket algılayıcı ve video kamera koyabilirsiniz. Bilgisayarınıza ses
tanıma, parmak izi tanıma ya da göz merceği tanıma sistemi ile erişim sağlayacak
güvenlik cihazları ekleyebilirsiniz. Güvenlik kartı ile erişim sağlayacak
donanım da ihtiyacınızı
görebilir.
- Güvenilir bir işletim sistemi kullanın.
Microsoft ailesine bakarsanız, Windows 2000 ya da Windows XP. Bunun dışındaki
Microsoft işletim sistemleri ile bilgileriniz herkes tarafından erişilebilir
durumda olacaktır.
- NTFS kullanın.
Bu uyarım, Microsoft Windows 2000 ya da Windows XP kullanıcılarına. Bu iki
işletim sisteminden birisini kullanıyorsanız muhakkak NTFS uygulayın. Teknik
kişilere bu konuda ısrar edin.
- "Guest" kullanıcısını çalışmaz hale getirin.
Teorik olarak kuruluş esnasında bu kullanıcı adı kullanılmaz olarak tanımlanmış
olacaktır ancak siz yine de kontrol edin. Hatta daha da ileriye giderek bir
şifre atayarak 24x7 kullanılmaz diye de ayrıca güvenlik ekleyin.
- "Administrator" kullanıcısının ismini değiştirin.
Administrator en üst seviyedeki kullanıcı adı olarak sistem bilgilerine erişmek
isteyenlerin ilk kullanacağı isimdir. Klasik, ortada dolaşan programlarla
erişmek isteyenler bunu denerler. Administrator kullanıcı adını değiştirmek bir
miktar rahatlık sağlar.
- Sahte bir "Administrator" kullanıcısı oluşturun.
Biraz daha uğraştırmak istiyorsanız birilerini, gerçek Administrator kullanıcı
adını değiştirdikten sonra hiç yetkisi olmayan bir "Administrator" adında
kullanıcı oluşturun ve 10 ya da daha fazla haneli bir şifre verin. Ayrıca bu
hesabı denetime açık hale getirin. Böylece birileri sisteme girmek için deneme
yaptığında haberiniz olur.
- Son kullanıcı adının açılışta gözükmesini engelleyin.
Bunun nasıl yapılacağını teknik adamlardan öğrenebilirsiniz.
- "EFS - Encrypting File System" 'i çalışır hale getirin.
Aman dikkat. Bu güzel bir özellik gibi görünse de, çok gönül rahatlığı ile
önermiyorum. Herhangi bir aksilikte bilgilerinize tekrar erişmeniz olanaksız
olacaktır. Sadece dosya bazında dizin bazında da bunu uygulayabilirsiniz. Ancak
dediğim gibi dikkat. Yaklaşık 6 ay önce elektronik haberleşme listelerinde Sayın
Şeref Oğuz'un başına gelenleri anlattığı, - bu sistemi kullanırken bir anda
dosyalarına erişemez hale geldiği ve çözüm bulunamadığı - duruma düşmeyin. Bunun
için muhakkak çok bilgili ve deneyimli teknik
adamlardan danışmanlık alın, artılarını eksilerini öğrenin.
- Kızılötesi erişim yuvasını erişilmez şekilde tutun.
İhtiyacınız olduğunda aktif hale getirip, kullanın. Kimin nereden sisteminize
saldıracağını tahmin edemezsiniz.
- Yedek alın.
Her zaman bilgilerinizin yedeğini alın. Çok fazla para harcamadan
kullanabileceğiniz bir sürü yedekleme cihazı satılmakta. Bir tanesini alıp,
düzenli olarak kullanın. Yeni kuşak bir taşınabilir bilgisayarınız varsa
şansınıza cihazınızda CD yazıcı olabilir. En uygun
alternatif ise fayda/maliyet oranına baktığınızda pahalı sayılmayacak harici USB
yuvasına takılan 30 GB kapasiteli yedekleme üniteleri.
- Her zaman uyanık olun.
Hiçbir yer tam emniyetli değil. Eğer hemen yanınızda bulunduramayacaksanız
muhakkak güvenlik kablosu kullanın. Cüzdanınıza, kredi kartlarınıza ne kadar
dikkat gösteriyorsanız, cihaza daha fazla dikkat etmeniz gerekli. Bir şirket
yöneticisi bir konferansta konuşma yaparken, kürsünün karşısındaki koltuğa
bıraktığı cihaz çalınmıştı.
- Taşıma çantasını göze çarpmayacak şekilde seçin.
Benim içimde taşınabilir bilgisayar var diye bağıran çantalardan uzak durun.
Cihazın markası yazan bir çanta hırsızların dikkatini hemen çekecektir. Mümkünse
sırta asılan bir çanta kullanın. Böylece elleriniz boş kalacak, herhangi bir şey
yapmak istediğinizde
çantayı yere bırakmak zorunda kalmazsınız (özellikle fuarlarda, havaalanlarında,
halka açık tuvaletlerde vs).
- Telefon kulübelerinde fazladan dikkat.
Seyahat esnasında telefon açmanız gerektiğinde bir kulübe kullanacaksınız dikkat
edin. Siz telefon ile meşgulken bir anda bilgisayarınız çalınabilir. Benzer
şekilde mobil telefonunuzu da kullanıyorsanız sorun yaşayabilirsiniz.
- Havaalanlarında güvenlikten geçerken dikkat.
Güvenlik noktasından geçerken dikkatli olun. Gözünüzü çantadan ayırmayın.
Önünüzdeki herkes güvenlikten geçtikten sonra eşyalarınızı güvenlik bandına
koyun. Böylece iki kişi çalışan hırsızları engellersiniz. Ne yapabilirler? Siz
çantanızı koyduktan sonra
önünüzdeki iki kişiden birincisi güvenlikten sorunsuz geçer, ikincisi ise
güvenlikten iki üç kez geçmek zorunda kalır. Bu arada siz beklerken, ilk geçen
banttan çıkan çantaları alır, gider. Yere bir şey düşürüp dikkat dağıtanlara
aldırış etmeyin.
- Otomobilde dikkat.
Otomobilde taşınabilir bilgisayarı görünür yerde bırakmayın. Daima kilitleyerek
bagaja koyun. Otomobil kiralayacaksanız, jip gibi araçları tercih etmeyin. Bu
tür araçlarda kilitli ve kapalı bir bagaj bölmesi olmayacağı için tüm
eşyalarınız ortada kalır. Otomobil kiralıksa kiralık olduğunu belirtecek
işaretleri kaldırın. Ayrıca bagaja kilitleyip koysanız dahi güvenlik kablosu
yardımı ile taşınabilir bilgisayarınızı bagajda sağlam bir yere bağlayın.
- Otelde kalırken.
Seyahat ederken en önemli konuya geldik. Tercihim kasa kullanmanız. "Business
Class" otellerin odalarında genelde taşınabilir bilgisayar konabilecek
büyüklükte kasalar vardır. Bu kasayı kullanın. Eğer yoksa resepsiyona teslim
edin ya da odada bir boruya
güvenlik kablosu ile bağlayın ve alarmı (hareket sensörlü) kurun. Odadaki kasa
çok emniyetli görünmüyorsa resepsiyondaki kasaya kilitlemek en emin çözüm.
- Kongre, fuar ya da konferanslarda dikkat edin.
Bu tür etkinliklerde özellikle etkinlik sonuna doğru yorgunluğun artması ile
birlikte dikkat azalması olur. Bu tür durumlara hazırlıklı olun.
- Güvenliği bir alışkanlık, yaşam tarzı şekline getirin.
Ancak paranoyak olmayın. Her şeyden şüphelenir hale gelip, yaşamı zehir etmeyin.
Grup halinde seyahat ediyorsanız, grubu bilgilendirin ve kişilerin sadece
kendilerine değil birbirlerine de gözkulak olmaları gerektiğini belirtin.
Bütün bunlara rağmen bir anlık gaflet sonucu taşınabilir bilgisayarınızın başına
bir şey gelirse, ne olacak? Yaşam devam ediyor, kendinize zehir etmeyin.
KONU: BU KADAR UCUZLADI
Geçenlerde gelen bir elektronik posta internet ortamında
dolaşmanın giderek daha da tehlikeli hale geldiğini anlattı. Mesaj, internet
üzerinden satın alabileceğiniz bir kurs ile ilgili. 30 Amerikan Doları
ödediğinizde size gönderilen elektronik dokümanları öğrenerek, bilgisayar
sistemlerine nasıl erişebileceğinizi öğretiyorlar.
Aslında çok basit konular anlatılıyor. Yer alan konuların tamamı
yazılım ya da donanım şirketleri tarafından bilinen ve gerekli yamaların
çıkarıldığı sistem açıkları. Ancak gerekli yamaları uygulamıyorsanız,
etrafınızda olan bitenlerden habersizseniz, bu açıkları buldukları anda sisteme
girmeleri an meselesi.
Bu kursu aldığınızda size konsantre edilmiş bilgiyi sunuyorlar.
Meraklı olanlar için iyi de, kullanıcılar risk altında.
Peki, bu tür bir kurs yayınlamak doğru mu? Cevabım; yanlış
değil.
Çünkü bilinmeyen, gizli kaynaklara dayanarak elde edebileceğiniz
hiçbir şey anlatmıyor. Şirketlerin yayınladığı güvenlik duyurularının bir araya
getirilmesinden oluşuyor. Tek yaptığı daha basit bir dille ve o hatanın olduğu
sistemi bulduğunuzda neler yapabileceğinizi açıkça anlatıyor. Teknik terimler ve
üstü kapalı anlatımlar yerine doğrudan konunun ne olduğu ve riskleri
belirtilmiş.
Kimin ya da kimlerin bu kursu verdiğini yazmıyorum. Belirtmem
gerekir ki, öyle yeraltı sitesi filan değil. Herkesin gözü önünde faaliyet
gösteren ve elektronik ortamda para tahsilatı yapan bir şirket. Umarım ciddi
müşterisi olmaz.
FİLM: AMELIE FROM MONTMARTRE - AMELIE
Geçtiğimiz hafta İstanbul'da başlayan
4. Uluslararası Sinema ve Tarih Buluşmasının açılış filmi olan "Amelie
From Montmarte - Amelie" 'nin yönetmeni Jean Pierre Jeunet.
Amelie, 2002 Oscar Ödülleri En İyi Yabancı Film Dalı Fransa Adayı. Büyük bir
olasılıkla da kazanır. Film halihazırda, 26. Toronto Uluslararası Film Festivali
Halk Ödülü, Karlovy-Vary Film Festivali Kristal Küre Ödülü, Edinburg Film
Festivali İzleyici Ödüllerini kazanmış durumda.
Jeunet'i “Delicatessen - Şarküteri”, “The City Of Lost Children - Kayıp Çocuklar
Kenti” ve “Alien Resurrection - Yaratık 4 Diriliş” filmlerinden
anımsayabilirsiniz.
Tautou, 2000 senesinde Fransa'da Gelecek Vaad Eden En Genç Kadın Oyuncu ödülünü
"Venus Beauty Institute" filmindeki performansı ile almıştı. Kassovitz'i ise
"Fifth Element", "La Haine" ve "Assassin" filmlerinden anımsayabilirsiniz.
"Paris’te yaşayan AMELİE, anne ve babasının yarattığı “Hoşgörüsüz” aile
ortamında “ne olduğunu bilmediği bir şeyi arayan” saf, çekingen ve masum bir
kızdır... “Baskıcı” ve “Sevgisiz” bir dünyanın yarattığı travmalar AMELİE’nin
hayatını beklenmedik bir yöne
çevirir ve kendine özgü adalet anlayışıyla çevresindekilere yardım etmeye karar
verir... Yaşamına giren herkese “mutluluk” dağıtan AMELİE’nin dramı, “aşkı”
keşfettiğinde bile kendi yaşamı için hiçbir şey yapamadığı gerçeğinde
gizlidir..." Bu satırlar Amelie ile ilgili gönderilen bültenden alınan özet.
Herşeyi anlatıyor. Büyük bir olasılıkla da bütün Türkçe sinema sitelerinde
okuyacaksınız.
Bir de ben yorumumu yapayım. Film, Amelie adında bir kızın öyküsü. Muzip,
esprili, yaramaz, yardımsever, kendi doğrularından şaşmayan, romantik, iç
dünyasında duygusal, ailesine hem bağlı hem de ailesinden uzak bir kızın öyküsü.
Filmin başlarında kısa bir
süre çocukluğundan bir kesit gördüğümüz Amelie, filmin kalan bölümlerinde genç
kızlık çağlarındaki yaşamını aktarıyor. Birbiri içine geçmiş birden fazla öykü
anlatılıyor ancak hepsi güzel bir şekilde ilişkilendirilmiş. Tempo çok yüksek.
Bu özelliği ile sıkılmadan izlenebiliyor. Oyuncuların performansları gayet iyi.
Bu hafta (23.11.2001) sinemalarda gösterime giriyor. İzlenmesi gereken
filmlerden. Zaman ayırıp gidin, harcadığınız zamana değecek. Keyifli dakikalar
geçireceksiniz. Kaçırmayın. Son dönemde izlediğim en iyi filmler arasında yerini
aldı.
Sadece bir komedi filmi olarak yaklaşmamak gerek, aşk, romantizm, yalnızlık,
sevinç unsurları da içeriyor.
MÜZİK: CİHAT AŞKIN - EGE'NİN TÜRKÜSÜ
İstanbul doğumlu kemancı Cihat Aşkın, "Ege'nin Türküsü"
albümü ile karşımızda. Albümde kendisine Ege Ensemble eşlik ediyor.
Yalvaç Ural'ın "İki Balıkçı" adlı şiiri ile açılan albüm, birbirinden güzel
ondört eser ile devam ediyor.
Albümde yer alan tanıtım kitapçığına göre;
"Ege'nin Türküsü" Türk ve Yunan Halklarının ortak kültürü
üzerine kurgulanmış bir projedir. Türk ve Yunan toplumlarının en seçkin müzik
örnekleri büyük bir titizlikle seçilmiş ve yorumlandırılmıştır. - Bu sözler ne
ile karşılaşacağımızı özetliyor.
Yer alan eserlere şöyle bir bakacak olursak;
Selanik Türküsü, İzmir Kasap Havası - Kasabiko, Ferahi Zeybeği, Yayla Havası,
Karşılama, Zeybetiko, Aprilimu, Cevahirim ve diğerleri. Doğal olarak albüm keman
ağırlıklı ancak piyanonun etkisi de hissediliyor.
Albüm Kalan Müzik tarafından yayınlanmış.
Nitelikli bir çalışma dinlemek istiyorsanız edinin. Arkanıza yaslanın ve rahat
bir ortamda dinleyin. Öyle, "Eller Havaya" tarzında birşeyler bekliyorsanız
hayal kırıklığına uğrarsınız, benden söylemesi. Nitelikli bir çalışma dediğimi
anımsayın.
Albümün elime ulaşmasında emeği geçen
hepsiburada.com ekibine teşekkür ederim. Özellikle müşteri
hizmetlerinin çok iyi çalıştığını söylemek isterim.
Bir başka yazıda Türkiye'deki elektronik ticaret sitelerinde yaşadığım
deneyimleri sizlerle paylaşacağım.
SÖZ: MEVLANA
YENİLİĞE DOĞRU
Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş
Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Mevlana Celaleddin Rumi
Mevlana'nın bu dizelerinde yatan anlam ne kadar derin. Kalbimizi
yeniliklere ve iyiliklere açmak ne güzel.
Bu arada Mevlana ile ilgili internet üzerinde çok ciddi bir
kaynak olduğunu biliyor muydunuz? Site, Çelebi ailesinin fertleri tarafından
sunuluyor. Sitede aile ağacı yer alıyor. Yirmialtı kuşak ve sekiz yüzyılı
kapsayan bir çalışma. Erişim adresi;
http://www.mevlana.org
Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda.
Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.
M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta:
sinanoym@triosh.com
|