| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 04.10.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 86

İçindekiler;

  • Konu: Hacker Öyküsü - 
    "The Fugitive Game / Online with Kevin Mitnick / 
    The Inside Story of The Great Cyberchase" - 
    Jonathan Lithman
  • Film: Swordfish - Kod Adı Kılıçbalığı
  • Müzik: Era & Era 2
  • Söz: Zen Hocası

 


KONU: HACKER ÖYKÜSÜ - 
THE FUGITIVE GAME / ONLINE WITH KEVIN MITNICK / 
THE INSIDE STORY OF THE GREAT CYBERCHASE - 
JONATHAN LITHMAN

Aşağıda da göreceğiniz gibi bu haftanın filmi "Swordfish" olunca, haftanın konusu da en usta hacker olarak bilinen Kevin Mitnick'in öyküsünün anlatıldığı, Jonathan Lithman'ın yazdığı "The Fugitive Game / Online with Kevin Mitnick / The Inside Story of The Great Cyberchase" isimli kitap.

Yayınevi; Little, Brown and Company. Kitabı temin etmek için biraz uğraşmanız gerekir. Yurt dışında iseniz, sokaktaki, caddedeki bir kitabevine uğrayarak bulmanız biraz güç. En iyi temin yolu internet ortamında hizmet veren kitap satış siteleri.

Eser, Kevin Mitnick'in neler yaptığını, düşüncelerini, yaklaşımlarını, nasıl izlenip, yakalandığını aktarıyor. Ancak bu arada karanlık noktalar da aydınlanmadan kalıyor. Çünkü o kadar ilginç teknolojilerden, izleme yöntemlerinden, işbirliklerinden söz ediliyor ki, bunların açıklanması hem yazan kişiye hem de kurumlara zarar verebilir.

Ancak şu kadarını söyleyebilirim ki; filmlerde gördüğümüz izlenme ve yer tespiti gibi konular Amerika'da mevcut. Bu teknolojileri kullanan diğer ülkelerde de olmaması için bir neden yok. Yeter ki, birileri istesin ve kafasına taksın. Kişisel bilgi güvenliği, bu işten anlayan kişilerin istedikleri anda delinebilecek seviyede.

Mitnick, "Social Engineering" yeteneklerinin teknolojiyi iyi kullanımıyla birleştiriyor. Kitap'ta güvenlik yeterlik belgesi alarak çalışabileceği şirketlere nasıl kabul edildiği anlatılıyor. Uçaklarla nasıl seyahat ettiği, otellerde nasıl kaldığı gibi konularda mevcut. Ayrıca, Mitnick'in kendi hacker tanımı dışında kalan hacker'ların yaşantılarından da kesitler var.

Mitnick, North Carolina, Raleigh'da 15 Şubat 1995'de, FBI tarafından tutuklandı. 21 Ocak 2000'de hapishaneden çıktı. Hala izleme altında.

Şimdi sözü kitaptan aldığım paragraflara bırakıyorum. Önce İngilizce metin, ardından Türkçeleştirdiğim kısımlar.

- "Kevin Mitnick, the most wanted man in cyberspace, is defining the line between a high-tech criminal and a true computer hacker. Mitnick says he doesn't hack for money. It's knowledge he wants, tricks that can make him a master wizard."

- "Siberuzay'ın en çok aranan adamı, Kevin Mitnick, yüksek teknoloji suçu ile gerçek bir bilgisayar hacker'ı arasındaki çizgiyi tanımlıyor. Mitnick, para için hack etmediğini belirtiyor. Onun istediği bilgi (knowledge) ve onu bu konuda usta yapan teknikler"

- "What is a hacker?"

- "A computer hacker? It's a person who can figure out ways of bypassing security. Whatever way you get in, using technology upon the System, hardware bugs, tricks That's what I consider to be a hacker. It's not being a super programmer. Most super programmers are not good hackers.

It takes a mind-set, trying to think of every possible way to get in, watching your back all the time. You pick the easiest path in. If all it takes is a phone call, rather than a wiretap, then you take the quickest way in."

- "Hacker kimdir?"

- "Bilgisayar hacker'ı? O, bir şekilde güvenlik sistemlerini aşmanın yolunu bulan bir kişidir. Sistemlere bağlı bir teknolojiyi kullanarak, donanım hatalarından yararlanarak, içeriye girebilen kişileri hacker olarak tanımlayabiliriz. Bunun için çok yetenekli bir programcı olmaya gerek yok. Pek çok iyi programcı iyi bir hacker değildir.

Bu bir düşünce tarzıdır. Sisteme girebilmek için gerekli tüm olasılıkları denemekten ve bu esnada sürekli arkanızı kontrol etmekten geçer. Daima en kolay yolu seçersiniz. Bir telefonu gizlice dinlemek yerine telefon açıp bilgiyi öğrenebiliyorsanız, en kolay yöntem budur."

Not: Mitnick'in yukarıdaki paragrafta belirttiği husus "Social Engineering" yeteneği ile bütünleşik çalışıyor. Bu sayede Mitnick, telefon dinlemesine gerek kalmadan, değişik ofisleri, yetkilileri arayarak istediği bilgileri öğrenebiliyor.

- "What would you say to young kids thinking about getting into hacking?"

- "Don't make the same mistakes I did. Hacking might look exciting at the beginning, but when you look back on it, you only have one life to live."

- "Gençlere hacking konusunda ne söylemek istersiniz?"

- "Benim yaptığım hataları yapmasınlar. Hacking, başlangıçta çok heyecan verici, cazip görünebilir. Ancak geriye dönüp baktığınızda, göreceksiniz ki, yaşamak için sadece bir yaşamınız var"

Eğer bilişim, teknoloji, telekomünikasyon ilgi sahanız ise, muhakkak okunması gereken bir kitap. Tek dezavantajı İngilizce olması. Ancak herhalde bu yazıdan sonra kitabı Türkçeleştiren birileri ortaya çıkar. O zaman daha geniş kitlelere hitap eder.

Telekomünikasyon, bilgisayar, teknoloji, yeraltı dünyası konularında detaylar bulabileceğiniz bir kitap. Sürükleyici bir temposu olan bu kitabı edinin.

Kevin Mitnick ile 20 Ağustos 2001'de Leo Laporte'nin yaptığı bir söyleşiyi;

http://www.techtv.com/screensavers/showtell/story/0,23008,3343816,00.html 

adresinden okuyabilirsiniz.

Söyleşiden;

Leo Laporte; "I've seen you write and say, "Hacking is a noble, honorable art," and I agree with you, but the media now calls bad guys hackers. It's been demonized. How do you feel about the use of the term "hacker" in the media?"

Mitnick; "Well, I think the media spin "hacker" to be a real negative term, but I think it's a positive... I think of hacking more as a skill -- it depends on how you use that skill. You can use it for something productive or you can use it for something destructive."

Leo Laporte; "Senin "Hacking soylu ve asil bir sanattır" dediğini gördüm ve seninle aynı fikirdeyim. Ancak medya, kötü niyetli kişileri hacker olarak tanımlıyor. Bu iyi bir yaklaşım değil. Medya'da hacker teriminin bu şekilde kullanılmasına ne diyorsun?"

Mitnick; "Bence, medya hacker terimini tamamen olumsuz şekilde ele alıyor, halbuki bu olumlu olmalıydı. Hacking bir tür yetenek olarak düşünülmeli. Bu yeteneği nasıl kullandığınız önemli. Bunu bir şeyleri yapmak için de kullanabilirsiniz, bir şeyleri yok etmek için de"

Kevin Mitnick internet sitesi adresi; http://www.kevinmitnick.com/ 


FİLM: SWORDFISH - KOD ADI KILIÇBALIĞI

İkinci yarıda heyecan temposu o kadar artıyor ki, salonda çıt çıkmıyor. Patlamış mısır bile yemeyi unutuyor insan. "Gone In Sixty Seconds - Altmış Saniye" filminden anımsayacağınız yönetmen Dominic Sena'nın "Swordfish - Kod Adı Kılıçbalığı" filmini izledikten sonra söyleyebileceğiniz iki cümle.

Filmin başrollerini John Travolta, Hugh Jackman, Halle Berry ve Don Cheadle paylaşıyor.

Travolta, 1978'de "Saturday Night Fever", 1995'de "Pulp Fiction" filmleri ile En İyi Erkek Oyuncu Oscar ödülüne aday gösterilmişti. Travolta'yı ayrıca yakın dönemdeki "Face Off" ve "The General's Daughter" filmlerinden anımsayacağız.

Jackman ve Berry "X-Men", Cheadle "Traffic" ve "The Family Man" filmlerinden anımsanabilir.

Travolta, "Face Off" filmiyle bu kimlik değiştirme rolüne epeyce ısınmış görünüyor.

Hacker olarak yargılanan ve bu konuda en iyi oldukları bilinen iki kişi, bir örgüt tarafından kendi amaçları doğrultusunda çalışmak üzere çağırılırlar. Bunlardan Finlandiyalı olan, Amerika'ya girişi sırasında yakalanır. Diğeri ise örgüt merkezine gelir. Amacı, ayrı olduğu ve karısında kalan kızını yanına alabilmek için açacağı davada çalışacağı avukatın ücretini kazanabilmektir.

Bilgisayarlar, güvenlik sistemleri, ulusal güvenlik, toplumun çıkarlarını korumak için çalıştıklarını iddia eden yer altı teşkilatları, ekonomik özgürlüğün ne kadar gerekli olduğunu belirten insanlar, komplo, cinayet, suikast, terör, dehşet bu filmde.

Filmin her karesi birbirinden ilginç. Sürekli şaşıracağınız gelişmeler oluyor. Ardarda gelen sürprizler zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız bir ortam oluşturuyor. Sihirbaz Houdini dahi zamanında bu kadar sihir yapmamıştır. Filmin mesajı; "Gördüğünüz hiçbir şeye inanmayın"

Macera ve teknoloji filmlerini sevenler kaçırmasın. Muhakkak izleyin.


MÜZİK: ERA & ERA 2

Era topluluğu ilk çalışmasını 1996 yılında, ikinci çalışmasını ise 2000 yılında müzikseverlerin beğenisine sunmuştu. DJ Quiksilver'ın mix'i ile son günlerde sıkça dinlediğimiz "Ameno" adlı çalışmaları yeniden gündeme gelmelerine neden oldu. Bu nedenle Era'nın albümlerini tanıtmak istedim. İlk çalışmaları 1997 ve 1998'de Fransa'da en çok satan albüm idi.

İlk albümde 12, ikincisinde 10 eser yer alıyor. Gregorian, New Age, Vocal tarzda çalışmalar mevcut. Eserler, "Enigma" ve "Deep Forest" tarzlarını andırıyor. Rahat dinlenebilecek, yumuşak melodiler. Güzel bir ritm eşliğinde sunuluyorlar. Tarza ilgi duyuyorsanız, edinin.

İlk albümün kapağındaki dizeler;

When the children of Montsegur came down from the pog
The sun had not yet returned day to the world
On their pale faces could be seen their grief and sadness
Without faith they went

Time had passed, the children have grown with great hope
And sometimes, when they look up to the mountains
They can hear those strong and beautiful voices
Beating on the sound of a rhythm, The Cathar rhythm

İkinci albümün kapağındaki dizeler;

I'll save you from yourself
From the demons of the night
They promess fame and fortune
All that you eagerly desire

I'll save you from yourself
From those voices calling you they say
"Sale your soul to Evil"
Then you'll be dancing forever


SÖZ: ZEN HOCASI

Zen hocasına öğrencisi sormuş:

"Hocam, çok mutsuzum ne yapabilirim?"

Hoca, öğrencinin gözlerinin içine bakmış,

"Gerçekten çok mu mutsuzsun? Sence dünyada senden daha mutsuz biri var mıdır?"

Öğrenci biraz düşünmüş,

"Vardır..."

Hocası devam etmiş,

"O zaman onu bul ve ona mutlu olması için yardımcı ol, o zaman içinin mutlulukla dolduğunu göreceksin."

Siz bu soruya ne yanıt verirdiniz? Yanıtınızın ne olduğuna göre yaşamınızın kalan kısmına yön verin.


Niçin görüşlerinizi iletmiyorsunuz? E-posta adresim aşağıda. Katkılarınızla daha iyi olacağını garanti edebilirim.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
86. Sayı önceki yazı 86. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye