"Yansımalar" 27.09.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 85

İçindekiler;

• Konu: Büyümüyor - Sony'den AIBO
• Film: The Musketeer - Silahşör
• Söz: Oscar Wilde

KONU: BÜYÜMÜYOR - SONY'DEN AIBO

Şimdi de başımıza evcil hayvanlar çıktı. Sony'nin "AIBO" adını verdiği robot köpekten söz ediyorum. Aibo, geçtiğimiz sene pazara sunulmuştu. Bu sene ikinci sürümü pazarda ve yetenekleri geliştirilmiş durumda. Pahalı oyuncaklar sınıfına giren bu robot köpek, pek çok marifete sahip. Fiyatı, 1.600 Amerikan Doları.

Üzerinde Sony'nin çıkardığı yeni elektronik ürünlerin pek çoğunda kullandığı "Memory Stick" genişleme yuvası var. Bu yuva yardımı ile değişik davranış biçimlerini içeren yeni yazılımları yükleyebiliyorsunuz.

Örneğin;

"Fun Pack" yazılımını taktığınızda, kendisine söylediğiniz "Run - Koş", "Go Forward - İleri yürü" gibi değişik komutları algılayabiliyor.

"Party" yazılımını taktığınız zaman, soru cevap oyunu oynayabiliyor, üzerindeki kamera ile fotoğraf çekebiliyor, top oynamasını isteyebiliyorsunuz. Kamera aynı zamanda pembe renkli bir topu tanımasını sağlıyor. Bu şekilde topu takip edebiliyor.

Ancak en ilginç olan yazılım "Life Pack". Bu yazılım yüklendiğinde bebeklikten yetişkinliğe geçişini sabır ile sağlamak zorundasınız. Bir yaşındayken gözleri dahi açılmamış olduğu için ayaklarının üzerinde durmakta zorlanıyor, sürekli ağlıyor, ilginizi bekliyor. İki yaşına geldiğinde, sadece kendisine söylenen "How old are you? - Kaç yaşındasın?" cümlesine yanıt veriyor. Parmağınızı ağzına götürdüğünüzde ısırıyor. Adını öğrenebilmesi ve size yanıt verebilmesi için üç yaşına basması gerekli. Benim gördüğümde üçüncü günün sonunda henüz üç yaşına gelememişti.

Üzerindeki sensörler yardımı ile haberleşiyorsunuz. Kafasında, sırtında, çenesinin altında sensörler mevcut. Yaptığı bir hareketi beğendiyseniz ve tekrar yapmasını istiyorsanız, kafasını arkadan öne doğru okşamalısınız. Yok tekrar yapmasını istemiyorsanız, kafasına bir iki kez tıklamanız yeterli. Büyüme döneminde eğer kendisi ile ilgilenmezseniz büyüdükten sonra sizden gelen komutlara daha az uyum sağlıyor, kendi karar verdiği hareketleri daha çok yapıyor. İlgilenmiş iseniz size daha bağlı oluyor. Anlaşılacağı üzere bildik bir yetiştirme ve davranış şekli.

Beslenme sorunu yok, tüyleri etrafta değil, veterinerle ilginiz yok ve hep aynı büyüklükte. Kutusundan ilk çıkardığınızda etkilenebileceğiniz AIBO, zaman ilerledikçe biraz hayal kırıklığı da yaratmıyor değil. Minik bir canlı yavru köpeğin neşesi, hareketleri yok. Bu da teknolojinin monotonluğu.

Önümüzdeki dönemde başka şirketlerinde benzer hatta daha yetenekli robot evcil hayvanlar çıkaracağı biliniyor. Eğer teknolojiye yakından ilgi duyuyorsanız, bütçeniz izin veriyorsa, arkadaşlarınıza, tanıdıklarınıza farklı bir cihaz göstermek istiyorsanız ve en önemlisi sabrınız varsa temin edin. İlginç bulacağınızdan eminim.

Herkesin bu tür bir oyuncak için bütçesinin olmayacağı muhakkak. Ancak orta ve uzun dönemde karşımıza neler çıkabileceğini, mekanik cihazların, ses ve görüntü tanıma sistemleri ile bütünleştirildiğinde hayatımıza neler getirebileceğini yakından anlayabileceğiniz bir ürün. İncelemenizde yarar var.

http://www.aibo.com/ adresinden detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.

FİLM: THE MUSKETEER - SİLAHŞÖR

Alexander Dumas'ın ölümsüz eseri "Üç Silahşörler - The Three Musketeers" 'ı anımsamayan yoktur. Peter Hyams'ın yönettiği "The Musketeer - Silahşör", Dumas'nın eserinde yer alan D'Artagnan 'ın odak noktası olduğu bir film.

Aramis, Athos, Porthos ve D'Artagnan silahşörlerimiz. "All for one, one for all - Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için" cümlesi ile belleklerimizde yer alan kahramanlar.

Alexander Dumas aynı zamanda "Count of Monte Cristo - Monte Kristo Kontu", "The Man In The Iron Mask - Demir Maskeli Adam" beyaz perdeye de aktarılmış eserlerinden de anımsanacaktır.

Filmin başrollerinde; Justin Chambers, Mena Suvari, Stephen Rea, Tim Roth ve Catherine Deneuve yer alıyor. Ayrıca yardımcı rollerde yer alan pek çok oyuncu var.

Yönetmen Hyams'ı "End Of Days", "The Relic", oyunculardan Chambers'ı "The Wedding Planner", Suvari'yi "American Pie", "American Beauty", Rea'yı 1993'de En İyi Erkek Oyuncu Oscar ödülüne aday gösterildiği "The Craying Game", Roth'u "The War Zone" ve 1996'da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar ödülüne aday gösterildiği "Rob Roy" filmlerinden anımsayabilirsiniz.

Catherine Deneuve ise 9 kez Fransız Cesar ödüllerine aday gösterildi ve 1981'de "Le Dernier Metro", 1993'de de "Indochine" ile kazandı. "Indochine" ile ayrıca 1993'de En İyi Kadın Oyuncu Oscar ödülüne de adaylık getirmişti. Deneuve'u ayrıca 1967'de yer aldığı "Belle de Jour - Gündüz Güzeli" filminden de anımsayacaksınız.

D'Artagnan küçük bir çocukken yaşadıkları yeri basan kişiler tarafından ailesi öldürülür. Silahşör olmayı ve intikam almayı kafasına koyan D'Artagnan bu düşüncelerle büyür. Eski dönemdeki Fransa'da kraliçeyi tahttan indirmek için planlar yapılmaktadır ve bu planı engellemek isteyen D'Artagnan, silahşörlerin yardımını isteyecektir.

Film bir macera filmi gibi dursa da, ünlü bir eserden uyarlanmış olsa da, komedi filmine benzetilmiş. Belki de gerçeten komedi filmi yapmak istemiştir yönetmen. Özellikle dövüş sahnelerinin çekiminde hiçbir abartıdan kaçınılmamış, hayal gücünün tüm sınırları zorlanmış. Diyaloglar da aynı şekilde hazırlanmış. Tüm bu saydıklarım, bu filmi sinemada izlemek için zaman ve para harcamayın anlamına geliyor.

SÖZ: OSCAR WILDE

"Daima düşmanlarınızı affediniz. Onları rahatsız edecek bundan daha iyi bir yöntem bulamazsınız". İrlanda doğumlu yazar ve şair Oscar Wilde'dan (1854-1900).

Oscar Wilde, netyorum.com okurlarının yakından anımsayacağı bir isim. O kadar çok yazıda sözlerini aktardık ki. Her birinde derin anlamlar içeren cümleler üretmiş usta bir yazar. Bu söz de onlardan biri.