| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Oyunun Kuralları" 24.05.2001 Hülya Pekşirin - netyorum.com / Sayı: 72

İNTERNET ve YENİ YASA TASARISI

TBMM'de çıkmak üzere olan bir yasa tasarısı var.. Bu yasa tasarısının adı, "3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, Basın Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı".

Bu yasa tasarısı incelendiğinde, ağırlıklı olarak Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanunla ilgili düzenlemelere yer verildiği, ancak son bölümüne doğru Basın Kanunuyla ilgili düzenlemeler de yapıldığı görülmekte. Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında yapılan değişiklikler ise, basın yoluyla işlenen fiiller ile radyo ve televizyon yayınlarından doğacak maddi ve manevi zararlardan dolayı ödenen tazminat giderleri ile ilgili. Kısaca yasa tasarısının konusu; "yazılı ve görsel basın".

İnternetin bir toplum için son derece önemli olduğunu düşünen bir birey olarak, bu yasa tasarısında yer alan iki önemli düzenlemeye dikkatlerinizi çekmek istiyorum. 

İlk düzenleme; 3984 sayılı Kanunun 31. maddesinin değiştirilmesine ilişkin düzenlemeleri içeren 14. maddede yer alıyor. Burada yapılan düzenlemeye göre 3984 Sayılı Kanunun 31. maddesinin 2. fıkrası aynen şöyle; 
"Her türlü teknoloji ile ve her tür iletişim ortamında yapılacak yayın ve hizmetlerin usul ve esasları, Haberleşme Yüksek Kurulunun belirleyeceği strateji çerçevesinde Üst Kurulca tespit edilip Haberleşme Yüksek Kurulunun onayına sunulur. Bu yayın ve hizmetlerin mevzuata uygunluğu, Üst Kurulca denetlenir."

Bana göre bu maddenin bu şekilde yasalaşması durumunda "internet", Haberleşme Yüksek Kurulunun ve RTÜK'ün denetimine girmiş oluyor!! Bu konu hakkında söylenebilecek çok şey bulmakla birlikte diğer önemli düzenlemeye geçmek istiyorum.

Diğer düzenleme ise, 5680 sayılı Basın Kanununa bir maddenin eklenmesi ile ilgili. Tasarının 27. maddesi aynen şöyle:
"5680 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
Ek Madde 9- Bu kanun hükümleri bilişim teknolojileri ve internet ortamında sayfa açılması veya elektronik gazete, elektronik bülten vb. suretiyle yayınlanan her türlü yazı, resim, işaret, sesli veya sessiz görüntü, ileti ve benzerleri hakkında da uygulanır."

Bu düzenlemeyle ilgili olarak öncelikle gözardı edilen önemli bir hususa dikkat çekmek istiyorum; Basın Kanunu, yazılı basının kendine özgü yapısı, işleyişi ve özelliklerinden kaynaklanan tanımlamalara yer vererek, bu alanda gerek hukuki ve gerekse cezai düzenlemeler yapan bir kanundur. Basın Kanununa yapılmak istenilen bu ek ile, "bilişim teknolojileri ve internet ortamında gerçekleşen eylemler" Basın Kanunu kapsamında değerlendirilebilecek/değerlendirilecektir. İnternete ilişkin unsurlara yönelik olarak hiç bir tanımlamaya yer vermeden, internetin kendine özgü yapısından kaynaklanan özelliklere ilişkin düzenlemeler yapmadan, "bilişim teknolojileri ve internet ortamında gerçekleşen eylemlerin", Basın Kanununa tabiri caiz ise "yama" şeklinde eklenmesinin, sorunların çözümüne yönelik olmaktan çok, yeni sorunların doğmasına neden olacağı tartışmasız olup, bu durumun kanun yapma tekniğine de hiç uymadığı ortadadır. 

Bu düzenlemenin yasallaşması durumunda internet ortamında gerçekleşen hemen hemen her türlü eylemin, Basın Kanunu kapsamında değerlendirilebilmesi ve Basın Kanunundan kaynaklanan yaptırımların da kişi ve kuruluşlara uygulanması söz konusu olabilecektir. Ayrıca bu yeni yasa tasarısıyla Basın Kanununda yer alan cezai müeyyideler çok ciddi bir şekilde ağırlaştırılmakta!.

Yasa tasarısının 20. maddesi, Basın Kanunun 17. maddesiyle ilgili olarak şu değişikliğe yer vermekte; 
"Basın yolu ile işlenen yalan haber, hakaret, sövme ve her türlü fiilden doğacak maddi ve manevi zararlardan, 16 ncı maddeye göre sorumlu olanlarla birlikte Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre mevkutelerde sahibi ve mevkute olmayanlarda naşiri; mevkute sahibi ile mevkute olmayanların naşirinin şirket olması halinde şirket ile birlikte anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirket ve tüzel kişilerde en üst yönetici müştereken ve müteselsilen sorumludur. Tazminat talebinin haklı görülmesi halinde tazminat miktarı, on milyar liradan az olmamak üzere fiilin ağırlık derecesine göre belirlenir. On Milyar liralık alt sınır her yıl Maliye Bakanlığınca ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu maddeye göre açılacak manevi tazminat davalarında hakim tensip kararı ile birlikte bilirkişiyi de tayin eder ve davayı en geç altı ay içinde karara bağlar.
..."

Bu düzenleme karşısında, bir "ileti" ile "yalan haber" yayılması durumunda, bu ileti ile ilgili olarak iletiyi hazırlayan kişinin yanında sorumlu tutulabilecek olan "sorumlu müdürün", "mevkute sahibinin" veya "naşirinin" kimler var sayılacağı üzerinde tüm hukukçular hep birlikte kafa yormak zorunda kalacağız. Ayrıca kişiler bir e-mail/ileti yollamadan önce çok ciddi düşünüp taşınmak zorunda kalacaklar ve belki de hiç göndermemeyi tercih edecekler...

Yine 5680 sayılı Basın Kanununun 20. maddesini değiştiren 22. maddesi ise; Basın Kanununun 4. maddesinde yer alan yazılı hususları göstermeyen sorumluların on milyar liradan elli milyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılacağını, gerçeğe aykırı şekilde gösterenler ile sorumluların belirlenmesini veya mahkeme kararlarının uygulanmasını güçleştirecek şekilde değiştirenlerin ise otuz milyar liradan doksan milyar liraya kadar ağır para cezasına mahkum edileceklerini ve verilen para cezasının da ertelenemeyeceğini düzenlemekte. Yukarıda belirttiğim 27. maddenin, yani "Ek Madde 9"un yasallaşması durumunda, web sayfalarında Basın Kanunu 4. maddeye uygun bilgilere yer verilmek zorunda kalınacağı, aksi takdirde ertelenmeyen ve on milyar liradan başlayan ağır para cezalarına muhatap kalınacağı bana göre tartışmasızdır. 

Yukarıda verdiğim örneklerin sayıları artırılabilmektedir. Sonuç olarak sözkonusu yasa tasarısının, İnternete yönelik düzenlemeler içeren 14. maddesi ve özellikle Basın Kanununa ek madde getiren 27. maddesinin tasarıda öngörüldüğü şeklinde yasallaşması durumunda, çok ciddi sıkıntılar yaşanacağını ve ülkemizde internetin gelişmesini olumsuz yönde etkileyeceğini düşünmekteyim.

Av. Hülya Pekşirin
e- posta: hulyapeksirin@veezy.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
72. Sayı önceki yazı 72. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı  
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye