| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Öykülerle Sözcükler" 03.05.2001 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 69

BAY

Bay sözcüğü ile ilk yakın tanışmamın, Belgin Doruk'lu , Zeki Müren'li Türk filmleri ile olduğunu anımsıyorum. Şoför rolü oynayan başrol oyuncusu (o zamanlar esas oğlan denirdi) arabanın kapısını büyük bir ciddiyetle açar ve patronuna "buyrun bayım" derdi. Bay sözcüğünün şehirli zenginlere söylendiğini bu filmlerden öğrenmemiz normaldi. Çünkü o zaman bizim yaşadığımız kasaba olan Karadeniz Ereğli'ye sebze meyve getiren köylüler zengin diye düşündükleri müşterilerine ya ağam ya da beyim diye seslenmeyi yeğlerlerdi. İşçiler de yöneticilerinden söz ederken Bay Ferhat demeyip, Ferhat bey diyorlardı.

Bay sözcüğünü sorgulamamın nedeni ise daha sonra tarihi öykülerde kendisinden söz edilen Bayındır Han'dan dolayıdır. Ben Türk filmlerinden sonra bu bay sözcüğünün Cumhuriyetten sonra yaşanan "kendi dilini kullan ve geliştir" seferberliğinin bir ürünü olduğunu ve çok doğru bir kararla erkeklere bay, kadınlara ise bayan denilmesine karar verildiğini düşünüyordum ki ortaya Bayındır Han çıktı. Bir de Bayındırlık Bakanlığı. Daha sonra seyahat ederken hep karşıma çıkan bir ilçe merkezi de sorgulama sürecimi hızlandırdı "Bayat" (kurumuş anlamında bir sözcüğü kasaba adı yapmayacaklarına göre). Tüm bu sözcüklerin kökü olan Bay bir çınar kökü gibi ortada duruyordu.

Yazıyı yazarken bir yandan her sözcüğün ıcık cıcığını çıkartan biri olarak benim aslında bir olguya ne kadar az dikkat ettiğimi fark ettim. Çocukluk çağımızın en büyük çizgi roman kahramanı Karaoğlan'ın babasının adı da "Baybora" idi.

Bay sözcüğü kendi başına sadece seslenmek amacı ile kullanılan bir sözcük olmaktan çıkıp, acaba İngilizlerin "Sir" ya da İspanyolların "Senyör" ya da bizim köylülerin büyük toprak sahiplerine verdikleri bir ünvan olan "Ağa" gibi bir söz müydü?

Araştırmalarımın sonucunda vardığım nokta şu; "bay" sözcüğü Eski Türkçe'de varlıklı adam, zengin insan anlamında kullanılıyor. Bayındır'da dolayısı ile kalkınmış olan zengin olan yer anlamına geliyordu.

Doğallıkla zenginlik sadece erkeklere özgü bir özellik değil, zengin ya da varlıklı bir kadına da o zaman Bayan demek en doğru sözcük. Bu sonuca nereden vardım biliyor musunuz? Bir Moğolistan haritasına baktığınız zaman gözlerinize inanamıyorsunuz, şehir adlarının bir çoğunun önünde Bayan takısı var.

Demek ki diye düşünüyorum nasıl biz Sinop'u ya da İzmir'i nasıl kadınlara adamışsak ve adlarını onların isimlerinden türetmişsek, Asyanın ortalarındaki şehir isimleri de başına bayan getirilerek oluşturulmuştur.

Nezih Kuleyin
e-posta: nezih@semor.com.tr


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
69. Sayı önceki yazı 69. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye