"Öykülerle Sözcükler" 26.04.2001 Nezih Kuleyin - netyorum.com / Sayı: 68
ODUN
Türklerin Ortaasya'daki iç denizin kurumuş olmasından dolayı dünyanın her
yanına dağılmak üzere yola çıktıkları herkes tarafından bilinen bir öyküdür. İç
denizin neden kuruduğu konusu henüz tam olarak netleşmeden, üç ayrı devleti
ilgilendiren bir alanda bulunan Aral Gölünün de kirlilik nedeni ile yok
olma durumu gündemimize yerleşti.
Bunları neden anlatıyorum? Ankara savaşında Timur'un fillerini sakladığı ormanda
bir zamanlar arslanlar yaşarmış. Kabul edilmektedir ki; orman zamanla yok
edildiği için arslanlar yaşayamayacaklarına inandıkları bu çevreyi terk etmiş
olma olasılığı vardır.
Yaşadığımız çevrede önemli çevre sorunları yaratma niteliğimizin; "acaba
özellikle o alanların yokedilmesi konusunda dilimizdeki kavramlardan mı",
özellikle de "odun kavramından mı kaynaklanmaktadır?" diye uzun zamandan beri
düşünmekteyim.
Bilindiği gibi od - bazı Türk lehçelerinde de de ot sözcüğü -
dilimizde ateş anlamında kullanılmış daha sonra ateşin yaygınlaşması ile
birlikte kullanımı azalmış sadece şarkı ve türkülerde yaşamını sürdürebilmiştir.
Ama od'dan türetilen sözcükler; örneğin odun, oda, otağ yaşamlarına devam
etmektedir.
Odun, hepimizin bildiği yakacak olarak kullanılan ağaçların her biçiminin
ortak adıdır. Ağaçlık alanların hızlı bir biçimde yok edilmesinin arkasındaki
gerçek barınma ile birlikte en temel gereksinim olan ısınmanın karşılanma
alanının ağaç olarak görünmesidir. Bu da, dilimizde yakacak kavramının ağaç ile
özdeşleşerek, ateşlik ya da ateş için anlamına gelen bir sözcük üretmemize neden
olmuştur.
Bu kadarla kalsa belki yeterli olacak ama evinin tüm bölümlerine ateş yakılan
yer anlamına gelen "oda" adını verdikten sonra türkülerimizi de ateş
yakma teması ile süsleyip örneğin;
"Odalarında kuru da meşe yanıyor efem
Yanıyor da arslanım vay vay"
diyerek eğlenmeye başlayınca, ormanlar ciddi bir tehlike ile karşılaşmış
olsalar ki; anlatıldığına göre kendisine yardım etmeyenler tarafından öldürülen
ormancı için de,
"Aman ormancı canım ormancı" diyerek ağıt yakmışız
Ne kadar doğru bilmem ama ben, orman'ı ısınma kaynağı olarak görmemizin dilimize
yansıması olarak algıladığım odun sözcüğünün bu görüşü pekiştirdiğini
düşünüyorum. Ne dersiniz?
Nezih Kuleyin
e-posta:
nezih@semor.com.tr
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|