|
26.04.2001 Nesrin Kavak - netyorum.com / Sayı: 68
KENDİMİZE YAPTIĞIMIZ YOLCULUK
Yolculukları sever misiniz? Ben yolculukları çok severim, özellikle de uzun
yolculukları. Yaptığım her yolculukta bir yerlerden bir yerlere gidiyorumdur ama
aslında bu yolculukları kendi içime de yapıyorumdur. Yoğun iş hayatında,
ellerimizi başımızın arasına alarak kendimizi, hedeflerimizi, ideallerimizi,
nereden gelip nereye gittiğimizi, hedeflerimize ne kadar ulaşabildiğimizi
değerlendirebilme şansına sahip değiliz. Bu nedenle yolculukta geçen zaman böyle
bir değerlendirme için daha verimli olmaktadır, benim açımdan. Çünkü yolculuk
süresince telefonum çalmaz, kapı çalmaz, bilgisayarımdan, televizyonumdan,
kitaplardan kısacası herşeyden uzak, tek başıma kalabildiğim ender anlardır
yolculuklarım. Hep bir yerlerden bir yerlere giderken, geride bıraktıklarımı ve
gittiğim yerde beni nelerin beklediğini düşünürüm. Bu durum, bende yeni bir
şeyler keşfettiğim ya da keşfedeceğim duygusu uyandırır. Eğer yolculuk yapmayı
sevmiyorsanız bu yazdıklarımı göz önünde bulundurarak bir kez daha düşünün.
Zaman zaman bulunduğumuz ortam bize sıkıcı gelir. Bir şeylerden ya da
birilerinden uzaklaşmak bizi etkileyen olaylardan kaçmak için yolculuklara
çıkmak isteriz. Bu yolculuklar için de tatil zamanları idealdir. Peki kaçtığımız
aslında nedir ya da kimdir? Kendimiz mi, kafamızın içindeki düşünceler mi? Oysa
kaçtığımız her ne ise, gittiğimiz her yere bizimle birlikte gelmez mi?
Kaçtığımızı geride bıraktığımızı düşündüğümüz her ne ise, aslında gittiğimiz
yerde aynaya ilk baktığımızda ortaya çıkmaz mı? Düşünmek istemediğimiz pek çok
şey yalnızlığımızı fırsat bilerek beynimize hücum etmez mi?
Ben de böyle, geçtiğimiz hafta sonu tatili için nereye gitsem ne yapsam diye
düşünürken çocukluk arkadaşlarımdan bir telefon aldım. Uzun zamandır
görüşemediğimiz için, tatili bu şekilde değerlendirebilmek ve birlikte zaman
geçirebilmek amacıyla bir program yaptıklarını belirttiler. Tabii ki eski
arkadaşlarımı görmek isteği baskın geldi, onlara yaptıkları programa dahil
olabileceğimi belirttim. İnanılmaz güzel bir hafta sonu geçirdim. Unuttuğum pek
çok duyguyu yeniden yaşayarak hatırladım. Zaman kavramını ise tamamen unuttum.
Eski günlerimizi hatırladık, çocukluğumuzda yaptığımız pek çok şeyi. Birbirimize
itiraflarda bulunduk. Bol bol güldük. Meğer konuşacak ne çok şey birikmiş.
Sürekli bir şeyler yiyerek, bir şeyler içerek, muhabbet ederek ve bol bol
gülerek keyifli zamanlar geçirdik. Siz çocukluk arkadaşlarınızla en son ne zaman
yüzyüze görüştünüz? En son ne zaman telefonla konuştunuz? Arkadaşlarınızı ne
kadar özlediğinizin farkında mısınız?
Geçtiğimiz hafta sonu; kendim hakkımda unuttuğum pek çok olguyu yeniden
arkadaşlarım sayesinde hatırladım. "Gerçekte kim olduğumu, olmak istediğim insan
olabildim mi?" diye yeniden düşünmeme neden oldular. Siz gerçekte kimsiniz?
Olmak istediğiniz insan mı, yoksa başkalarının sizi görmek istediği gibi
misiniz?
Hayatınızda hiç yapmadığınız şeyleri yapın, inanılmaz mutluluk veriyor.
Saçlarınızı en son ne zaman bozulmasını, dolaşmasını umursamadan esen rüzgarda
dalgalanmaya bıraktınız? En son ne zaman yağmurda ıslanacağım kaygısı duymadan,
yağmurun sesini dinleyerek dolaştınız? En son ne zaman bir yerlere yetişmek
kaygısı duymadan yürüyerek bir yerden bir yere gittiniz? En son ne zaman yeni
açmış bir çiçeği fark ettiniz? En son ne zaman rüzgarın getirdiği çiçeklerin
kokusunu duydunuz? En son ne zaman başkaları hakkımda ne düşünür olgusunu
yıkarak, düşündüğünüz gibi hareket ettiniz?
İçinizden geldiği gibi, hissettiğiniz gibi yaşayın, insanlara karşı dürüst olun.
"Acaba" kelimesini hayatınızdan çıkarın. Düşündüğünüzü anında söyleyin, uygun
zamanı, uygun mekanı beklemeyin, belki de o zaman ve o mekan bir daha hiç
olmayacak. Belki de siz uygun koşulları beklerken çok geç kalmış olacaksınız.
Hayatınızda yaptığınız hiçbir şey için pişmanlık duymayın. Asla "keşke"
kelimesini kullanmayın. İstediğinizi gerçekleştirmek için, elinizden gelen
herşeyi yapın. Ama istediğiniz gerçekleşmeyince de üzülmeyin. Bu sayede, gece
yatağınıza yattığınızda, yorganın altına girdiğinizde elimden gelen herşeyi
yaptım ama olmadı, diye pişmanlık duyarak keşke demezsiniz.
Hayatınızda "keşke" ve "acaba" kelimelerini asla kullanmamanız dileğiyle...
Nesrin Kavak
e- posta:
nkavak@kutpo.com.tr
|