|
19.04.2001 Nesrin Kavak - netyorum.com / Sayı: 67
YAŞAMIN ANLAMI
"Yaşamın anlamı sizce nedir" diye bir soru yöneltsem, birbirinden farklı
cevaplar alırım. Çünkü yaşamın anlamı izafi bir kavramdır. Kişiden kişiye,
ortamdan ortama, zamandan zamana değişiklik gösterir.
Anlamlı bir yaşam ve yaşamın anlamı sizce aynı anlamda mıdır? Anlamlı bir yaşam,
doğumdan ölüme kadar olan bir sürecin anlamlı olmasını ifade ederken, yaşamın
anlamı; bu süreç içerisinde hayatımızda meydana gelen değişiklikler nedeniyle
yaşamak için yeni anlamlar kısacası sebepler bulmamız değil midir? Yaşamın
anlamı; bizleri hayata bağlayan, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan, yaşamamız
gerektiği duygusunu ve sorumluluğunu veren bir kavram değil midir?
Yaşamın anlamı, kimine göre mesleği, kimine göre ailesi, kimine göre
çocuklarıdır.
Bazen öyle anlar ile karşılaşırız ki, yaşamdan nefret eder, ölümü ister,
umutsuzluğa düşeriz. İşte böyle anlarda, yaşamımıza son verme kararımızdan
vazgeçme nedenimiz, yaşamamızın gerekli olduğunu hissettiren duygulardır. Bu
durumda yaşamın anlamının her zaman değiştiğini ancak hiçbir zaman yok
olmadığını düşünebiliriz.
Yaşamımızda kimi zaman; hayatımızı devam ettirecek pek çok amacın bulunmasına
karşın, gerçekleştirmek için uğruna yaşayacağımız bir amacın olmadığı duygusuna
kapılabiliriz. Yaşamımızı anlamlandıracak pek çok araca sahip olduğumuz halde bu
araçları kullanmaya yönelik bir amacımız olmadığı için bunları kullanamayız.
Yaşamın anlamı üç farklı yoldan keşfedilebilir:
1. Bir eser yaratarak ya da bir iş yaparak
2. Bir şey yaşayarak ya da bir insanla etkileşerek
3. Kaçınılmaz acıya yönelik bir tavır geliştirerek
Kimi zaman, yaşamımızın anlamını önümüze koyduğumuz hedefler belirler. Bu
nedenle de hedeflere ulaştığımızda kendimizde bir boşluk hissederiz. Bir
amacımız vardı ve gerçekleşti, yaşamımızın anlamına ulaşılmış oldu. Peki bundan
sonra ne olacak? Bu deneyimi bir örnekle açıklayacak olursak, üniversite
sınavını verebiliriz. İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında sürekli olarak
üniversiteyi kazanmaya kanalize olunmuştur. Tek ideal ve amaç dolayısıyla
yaşamın anlamı budur. Sınavda başarısız olunduğu takdirde bir boşluk oluşur. Bu
boşluk amaçsızlık ya da anlamsızlık olarak da tanımlanabilir. Gerçekleşmeyen
hedeflere ulaşmak için çaba devam ettirildiği takdirde bu boşluk ortadan kalkar.
Fakat esas boşluk sınav kazanıldığında ya da hedefe ulaşıldığında yaşanır.
Hedefe ulaşmak için sarfedilen büyük çaba ve uğraş tek düşünce; yerini,
kazanılamadığında yaşanılan boşluktan daha büyük bir boşluğa bırakır.
Fakat bir süre sonra kişiler kendilerine yeni hedefler belirlemeye başlar, her
gerçekleştirdiğinde bir başka hedef ve başka başka hedefler....
Bu hedefler kişinin yaşamının anlamını oluşturur. İnsanlara yardım etmek,
sorularını yanıtlamak, diğer insanlar ile olumlu iletişimler kurabilmek kısacası
insanlar ile etkileşimde bulunmak da bu anlamı pekiştirir.
Ben de pek çok insan gibi, zaman zaman yaşamımın anlamının ne olduğunu düşünür,
dururum. Bu bir kısır döngü sanırım. Yaşamın anlamını; uçurumun kenarına kadar
gelmişken bir elin beni geriye doğru çekmesi olarak düşünüyorum. Pek çoğumuz bu
tür duyguları yaşamıyor muyuz?
Nietzsche "yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasıla dayanabilir"
demekte. Yaşamak için mutlaka bir amaç bir neden gerekli, sizin yaşamınızın
anlamı y ada yaşamınızın sebebi, yaşamanızın amacı ne? Bunu hiç düşündünüz
mü?....
Yaşamınızın her zaman anlamlı olması dileğiyle...
Nesrin Kavak
e- posta:
nkavak@kutpo.com.tr
|