| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

19.04.2001 Nesrin Kavak - netyorum.com / Sayı: 67

YAŞAMIN ANLAMI

"Yaşamın anlamı sizce nedir" diye bir soru yöneltsem, birbirinden farklı cevaplar alırım. Çünkü yaşamın anlamı izafi bir kavramdır. Kişiden kişiye, ortamdan ortama, zamandan zamana değişiklik gösterir. 

Anlamlı bir yaşam ve yaşamın anlamı sizce aynı anlamda mıdır? Anlamlı bir yaşam, doğumdan ölüme kadar olan bir sürecin anlamlı olmasını ifade ederken, yaşamın anlamı; bu süreç içerisinde hayatımızda meydana gelen değişiklikler nedeniyle yaşamak için yeni anlamlar kısacası sebepler bulmamız değil midir? Yaşamın anlamı; bizleri hayata bağlayan, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan, yaşamamız gerektiği duygusunu ve sorumluluğunu veren bir kavram değil midir? 

Yaşamın anlamı, kimine göre mesleği, kimine göre ailesi, kimine göre çocuklarıdır. 
Bazen öyle anlar ile karşılaşırız ki, yaşamdan nefret eder, ölümü ister, umutsuzluğa düşeriz. İşte böyle anlarda, yaşamımıza son verme kararımızdan vazgeçme nedenimiz, yaşamamızın gerekli olduğunu hissettiren duygulardır. Bu durumda yaşamın anlamının her zaman değiştiğini ancak hiçbir zaman yok olmadığını düşünebiliriz. 

Yaşamımızda kimi zaman; hayatımızı devam ettirecek pek çok amacın bulunmasına karşın, gerçekleştirmek için uğruna yaşayacağımız bir amacın olmadığı duygusuna kapılabiliriz. Yaşamımızı anlamlandıracak pek çok araca sahip olduğumuz halde bu araçları kullanmaya yönelik bir amacımız olmadığı için bunları kullanamayız. 

Yaşamın anlamı üç farklı yoldan keşfedilebilir:

1. Bir eser yaratarak ya da bir iş yaparak
2. Bir şey yaşayarak ya da bir insanla etkileşerek
3. Kaçınılmaz acıya yönelik bir tavır geliştirerek 

Kimi zaman, yaşamımızın anlamını önümüze koyduğumuz hedefler belirler. Bu nedenle de hedeflere ulaştığımızda kendimizde bir boşluk hissederiz. Bir amacımız vardı ve gerçekleşti, yaşamımızın anlamına ulaşılmış oldu. Peki bundan sonra ne olacak? Bu deneyimi bir örnekle açıklayacak olursak, üniversite sınavını verebiliriz. İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında sürekli olarak üniversiteyi kazanmaya kanalize olunmuştur. Tek ideal ve amaç dolayısıyla yaşamın anlamı budur. Sınavda başarısız olunduğu takdirde bir boşluk oluşur. Bu boşluk amaçsızlık ya da anlamsızlık olarak da tanımlanabilir. Gerçekleşmeyen hedeflere ulaşmak için çaba devam ettirildiği takdirde bu boşluk ortadan kalkar. Fakat esas boşluk sınav kazanıldığında ya da hedefe ulaşıldığında yaşanır. Hedefe ulaşmak için sarfedilen büyük çaba ve uğraş tek düşünce; yerini, kazanılamadığında yaşanılan boşluktan daha büyük bir boşluğa bırakır.

Fakat bir süre sonra kişiler kendilerine yeni hedefler belirlemeye başlar, her gerçekleştirdiğinde bir başka hedef ve başka başka hedefler....

Bu hedefler kişinin yaşamının anlamını oluşturur. İnsanlara yardım etmek, sorularını yanıtlamak, diğer insanlar ile olumlu iletişimler kurabilmek kısacası insanlar ile etkileşimde bulunmak da bu anlamı pekiştirir. 

Ben de pek çok insan gibi, zaman zaman yaşamımın anlamının ne olduğunu düşünür, dururum. Bu bir kısır döngü sanırım. Yaşamın anlamını; uçurumun kenarına kadar gelmişken bir elin beni geriye doğru çekmesi olarak düşünüyorum. Pek çoğumuz bu tür duyguları yaşamıyor muyuz? 

Nietzsche "yaşamak için bir nedeni olan kişi, hemen her nasıla dayanabilir" demekte. Yaşamak için mutlaka bir amaç bir neden gerekli, sizin yaşamınızın anlamı y ada yaşamınızın sebebi, yaşamanızın amacı ne? Bunu hiç düşündünüz mü?....

Yaşamınızın her zaman anlamlı olması dileğiyle...

Nesrin Kavak
e- posta: nkavak@kutpo.com.tr 


Yorum Ekle Yorumları Listele
67. Sayı önceki yazı 67. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye