| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

12.04.2001 Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu - netyorum.com / Sayı: 66

LİBERALİZMDEN ULUSLARARASI SANAYİLEŞMEYE:
Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri

20. yüzyılın başlangıcındaki uluslararası politik-ekonomik slogan; "bütün ülkelerin birlikte refahına sağlayacak tek çarenin, uluslararası ticaretin serbestleşmesi", umulduğundan da iyi sonuçlara götürdü. Bu hedefe ulaşmak için kurulan uluslararası kurumlardan en önemli olanı, son yazımızda değindiğimiz GATT idi. Ancak, sanılmamalıdır ki, GATT'ın kurulması ile (1947) bütün sorunlar çözüldü.

GATT'ı kuranlar bu kez daha akıllı davrandılar ve daha önceki deneyimlerden aldıkları dersler ile GATT'ı sürekli değişen ekonomik ortamda, GATT'ı da sürekli yenileyebilecek önemli bir kavramla donattılar: (Uluslararası) Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri (Multilateral Trade Negotiations).

Bilindiği gibi GATT, başlangıçta liberalleşmeyi, gümrük vergilerinin belli bir süreç içinde indirilmesi ve/veya armonizasyonu yolu ile sağlamayı hedef almıştı. GATT'tan önce gümrük vergilerinin çok değişik isim ve tanımlar altında olması nedeni ile gümrük vergilerinin tamamına tarifeler (tariffs) ve politikanın ismi de tarife indirimleri (tariff reductions) olarak koyulmuştu.

İşte bu amaca ulaşmak için, GATT'ı kuran Cenevre Konferansı'ndan (İsviçre; 1947) başlayarak günümüze kadar sekiz adet Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri yapılmıştır.

Bunlar genellikle yapıldıkları yer adı ile anılmış ve boksta olduğu gibi "Round" denmiştir:

- Cenevre (İsviçre; 1947)
- Annecy (Fransa;1949)
- Torquay (İngiltere; 1950-52)
- Cenevre (İsviçre; 1955-56)
- Dillon (Cenevre; 1960-62)
- Kennedy (Cenevre; 1964-67)
- Tokyo (Japonya; 1973-79)
- Uruguay (1986-94)

Round'lar uluslararası ticarette kuralların giderek sağlamlaştırıldığı birer dönemeç olarak tarihe geçmiştir.

Annecy (Fransa;1949), Torquay (İngiltere; 1950-52), Cenevre (İsviçre; 1955-56), Dillon (Cenevre; 1960-62) Round'ları "ısınma" turları olarak görülmüş ve ülkelerin gümrük duvarlarının giderek azaltılmasını sağlamayı hedef almıştır.

Daha önce de değindiğimiz gibi, gümrük vergilerinin tamamına tarifeler (tariffs) ve politikanın ismi de tarife indirimleri (tariff reductions) olarak koyulmuştu. GATT öncesi ülkelerin kendi aralarında (iki taraflı-bilateral) olarak yaptıkları anlaşmalar bu round'lar sürecinde çok taraflı (multilateral) hale gelmiştir.

Zaman içinde anlaşmaya taraf ülke sayısı artarken, gümrük vergilerinin kapsamı da artmış ve uluslararası düzeyde bir armonizasyon sağlanmıştır. Bu çalışmalar sırasında gümrük duvarlarının azaltılmasında, ülkelerin gelişmişlik düzeyi dikkate alınmış ve uzun dönemde, ülkelerin gelir düzeylerinin eşitleneceği vizyonu temel hedef olmuştur.

* * * * *

Kennedy Round (Cenevre; 1964-67); gümrük duvarlarının giderek azaltılması yanında, ilk defa uluslararası anlaşmazlıkların çözümüne "kurallar" getirmeyi hedef almıştır. Round sonrasında bir çok konuda ülkeler arası anlaşmazlıklarda "kavga" yerini, GATT gözetiminde ikili görüşmelere yol açmış ve önemli başarılar sağlanmıştır.

Refahın en yüksek düzeye ulaştığı 1960'lı altın yıllar, GATT öncesi ve sürecinde görülmemiş "tarife dışı engeller, düzenli pazarlama anlaşmaları, gönüllü ihracat sınırlamaları" ve benzeri adlar altında uluslararası serbest ticarette yeni engellemeler ve bu yolla gönüllü kota benzeri sistemler ortaya çıkmıştır. Özellikle, yeni güçlenmeye başlayan gelişmekte olan ülkelerin ucuz işgücünden kaynaklanan karşılaştırmalı ekonomik üstünlükleri maliyet-fiyat avantajları sağlamıştır. Bu ülkelerin, batıdan ithal ettikleri teknolojileri akıllıca kullanarak, ürünlerini daha çok ucuza onların piyasalarına sunması, gelişmiş ülkere yönelik ticaretin hızlanması ile sonuçlanmıştır.

GATT'ın amaçları ile çelişen bu tür uygulamalar, 1970'li yıllarda patlak veren petrol krizleri ile sistemin giderek daha da soysuzlaşmasına neden olmuştur.

Kennedy Round sonrasında tarife dışı ticari engellemeler yolu ile karmaşık bir hale gelen uluslararası ticaret sistemi; 1973 yılında başlayan Tokyo Round görüşmelerinde tarife dışı engellerin, ilk kez GATT'ın gündemine gelmesine neden olmuştur.

Gelecek sayımızda Tokyo Round'da görüşmek üzere...

Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: eyupi@triosh.com


netyorum.com: (Bu metin, yazarın ismi ve kaynak gösterilerek elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanabilir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
66. Sayı önceki yazı 66. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye