|
"Yansımalar" 22.03.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 63
İçindekiler;
-
Konu: Elektronik Posta Forward Suçu
-
Konu: Creaworld'den Öğrencilere Müjde
-
Konu: Yabancı Dergi Yirmi Milyon
-
Konu: Kim Yaptı? - Pablo Picasso
-
Film: Chocolat - Çikolata
-
Söz: Andre Gidê, Oscar Wilde
KONU: ELEKTRONİK POSTA FORWARD SUÇU
Size gelen bir elektronik postayı, mesajı gönderen kişinin
onayını almadan başka kişilere iletmeniz sonucunda suç işlediğinizi ve bunun
cezasının 5 yıl hapis ya da 6,000.- Avustralya Doları olduğunu biliyor muydunuz?
Neyse ki, Avustralya'da yaşamıyorsunuz. Eğer yaşasaydınız ve yukarıda söz
ettiğim eylemi gerçekleştirseydiniz, kırk katır mı, kırk satır mı cezasıyla
karşı karşıya kalacaksınız.
İşin aslına gelirsek, yurt dışıda bizden farklı değil. Bir konuyu öğrendikleri
anda en uç noktasından yakalayarak duyuruyorlar.
Bunu hazırlayanların amacı, size gelen e-posta eğer tescil edilmiş, telif hakkı
olan bir eseri (protected by copyright, original literary work) içeriyor ise ve
siz bunu forward ediyorsanız, suç sayılacak. Bu bir müzik eseri, öykü, film,
resim, fotoğraf, rapor ve bunun gibi çalışmalar olabilir.
Eser sahiplerinin haklarını korumak üzere hazırlanmış bir durum ancak iki tarafı
keskin bir bıçak. İstediğiniz zaman değişik amaçlarla kullanabilirsiniz. Açık
olarak sadece telif haklarını korumak için çıkarıldığını söyleseler de,
zihinlerde soru işareti bırakıyor. Sansürün bir başka tarzı. Çok tehlikeli ve
ucu açık bir uygulama.
Diyelim ki şirket içindeki bir dedikoduyu bir arkadaşınıza ilettiniz ve o da
bunu başkalarına gönderdi. Burada benim sana gönderdiğim bu yazı benim eserim,
gönderemezsin diyebilir misiniz? Ya da geçen sene İngiltere'de Londra'da yaşayan
avukat Bradley Chait'in kız arkadaşı Claire Swire'den gelen erotik bir mesajı
altı arkadaşına iletmesi, onların da başka kişilere iletmesi ile ortaya çıkan
rahatsız edici durum ve işine son verilmesi.
Detayları öğrenebileceğiniz üç internet adresi aşağıda;
-
http://www.news.com.au/common/story_page/0,4057,1768268%255E421,00.html
-
http://australianit.news.com.au/common/storyPage/0,3811,1751598%5E501,00.html
-
http://www.law.gov.au/aghome/agnews/2001newsag/931_01.htm
KONU: CREAWORLD'DEN ÖĞRENCİLERE MÜJDE
Kanımca bugünlerin en iyi haberi. Sizinle paylaşmak istiyorum.
"Crea-world'un tüm imkanları akşam sekizden sabaha kadar öğrencilere açık
olacak. Buradaki çok hızlı internet bağlantısından tutun, her türlü yazılım ve
donanım platformu, proje odaları, her şey ama her şey öğrencilere açık. Gelin,
ödevlerinizi dahi burada yapın. Artık bu noktadan sonra "okulumda imkan yok"
şikayeti geçerliliğini yitiriyor. İmkan burada var. Sadece Maslak Polaris
Plaza'ya gelip, bizimle tanışmanız gerekiyor".
Bu duyuru üniversiteler projesini koordine eden Sayın Faruk Karaman'dan
[turkeyhightech] grubuna duyuruldu. Kendisi; "Çabalarını bu alana
yoğunlaştırdığını, çünkü en büyük potansiyeli orada gördüğünü belirterek
ekliyor; Bugünü kaybettik en azından yarını kurtaralım". Ben de sizlere iletmek
istedim.
Bu olanağı sağlayanlara en içten teşekkürlerimi iletirim. Bu fırsatı
değerlendirin. Keşke öğrenci olsaydım. Ah, ah! Bizim zamanımızda böyle imkanlar
yoktu.
Nasıl irtibat kuracaksınız;
Faruk Karaman
Tel: 0212-3354 84 37
Mobile tel: 0542-243 52 21
e-posta:
farukka@yahoo.com veya
faruk_karaman@email.com
http://www.crea-world.com
Ericsson'un sponsorluğunu yaptığı bir Ar-Ge merkezi olan Creaworld,
amacını:
- Doğru kişileri, doğru zamanda doğru yerde buluşturarak mobil Internet pazarına
ve yazılım dünyasına katkı sağlamak
- Fikri, destek ile buluşturarak başarıya giden yolda önemli engelleri aşmak,
gerekli olduğu anda destek vererek yazılımcılara, içerik sağlayıcılara, mobil
şebeke operatörlerine ve şirketlere maksimum fayda sağlamak
- Türkiye'de gelişme evresinde olan mobil uygulamaları geliştirirken, şirketlere
mobil dünyanın faydalarını tanıtmak, bir yandan da genç yetenekleri
cesaretlendirmek ve önlerini açmak
olarak belirtiyor.
KONU: YABANCI DERGİ YİRMİ MİLYON
Yabancı dergilerin fiyatı 12 milyondan başlıyor, 20 milyona
kadar çıkıyor.
16 milyonluk dergi için bir hesap yapmak istiyorum. Derginin üzerinde gözüken
fiyat 8 Amerikan Doları. Ancak içine bakarsanız abone olanlara bir yıllık oniki
sayı bedeli 24 Amerikan Doları, sayısı 2 Amerikan Dolarına geliyor. Bizdeki
satış fiyatı 20 Milyon, yuvarlak hesap 20 Amerikan Doları. Neredeyse bir sayı
fiyatına on iki sayı alabiliyorsunuz.
Bu işe bir çözüm bulunması gerekiyor. Benim önerim, yabancı dergi aboneliği için
bir grup kurulsun. Bu grup topluca yurt dışına sipariş versin. Maliyetler en aza
iner. Bu grup kar amacı gütmez ve dünyadaki gelişmelerden haberdar olur. Hatta,
gruptaki kişilerin muhakkak yurt dışında tanıdıkları vardır. Onlar bu dergileri
alıp, kurye ile gönderseler dahi daha ucuza mal olur. Yurt içindeki dağıtımı ise
kişiler kendi olanakları ile sağlar.
Bu konuda katkıda bulunmak isteyenlerin mesajlarını bekliyorum. E-posta adresi
olarak;
dergi@netyorum.com adresini kullanabilirsiniz.
Her şey şeffaf olacak. Dergilere kaça abone olunuyor ve Türkiye'ye kurye ile
gelmesi kaça mal oluyorsa bilinecek ve gruba paylaştırılacak.
Benim dergilerim; T3, Mobile Computer User, Create Online, Computer Gaming
World, Wired, Business 2.0, PC Gamer, Official Playstation2
KONU: KİM YAPTI? - PABLO PİCASSO
1937 Nisan ayında Alman Condor uçaklarının minicik Bask kenti
Guernica'yı bombardımanı, İspanyol İç Savaşı'nda Cumhuriyetçilerin yazdığı
destanın son sayfasını açmıştı. Paris'te yaşayan Pablo Picasso,
Guernica kıyımını bir gazeteciden dinledi. Aşık olduğu savaş muhabiri
Dora Maar'dan. Tam o günlerde Cumhuriyetçi İspanyol hükümeti, gurbetteki
yurttaşı Picasso'ya Paris Uluslararası Fuarındaki İspanya pavyonu için bir resim
ısmarlamıştı.
Dora Maarın anlattığı bombardıman öyküsünün etkisinde kalan Picasso, fırçasını
çaresiz öfkesine bandı, o günden bugüne yaptığı en büyük, en derin, en sert ve
etkileyici resmini yaptı. Tablonun adı "Guernica" 'ydı. Öylesine olağan dışı,
öylesine korkunç ve çarpıcı bir eserdi ki Guernica, resmi ısmarlayan
Cumhuriyetçi İspanyol Hükümeti bile şaşırdı, beğenmedi ve sergilemedi. Tablo
sergide yer alsın mı almasın mı diye tartışıldığı sırada, ünü tüm Paris'e ve
birkaç yıl sonra Fransa başkentinin efendisi olacak olan Almanlara kadar
ulaşmıştı. Almanya tıpkı Rusya'nın yaptığı gibi o yıllarda, kübizm gibi yeni
akım ve arayışları resmen "soysuz sanat" olarak nitelendiriyordu. Ama gizliden
gizliye merak edip izlemekten de geri kalmıyordu. Ne de olsa sanata duyarlı
milletti Almanlar.
Bir gün, Picasso'nun Seine Nehri'ne bakan Saint Augustin rıhtımındaki atölyesine
kordiplomatikten bir Alman generali geldi. Ustanın resimlerine bir bir baktı,
sıra en son tablosuna, dev boyutlardaki Guernica'ya gelince, uzun uzun
seyrettikten sonra yüzünde iğrenir gibi, küçümser bir hayretle dönüp; "Bunu
siz mi yaptınız?" diye sordu.
Picasso'nun yanıtı tokat gibiydi; "Hayır, siz yaptınız!"
FİLM: CHOCOLAT - ÇİKOLATA
"Cici bir film". Beğenilerine güvendiğim arkadaşlarım "Chocolat - Çikolata"
filmi için bu tabiri kullanırlarsa bize de gidip izlemek düşer.
Yönetmen, Lasse Hallström. Başrollerde, Juliette Binoche,
Lena Olin, Johnny Depp, Judi Dench, Alfred Molina ve Victoire Thivisol yer
alıyor.
Joanne Harris'in romanı Robert Nelson Jacobs tarafından beyaz perdeye
uyarlanmış.
Film bu sene Oscarlarında En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En
İyi Müzik, En İyi Film ve En İyi Senaryo olarak 5 dalda aday.
Binoche 1997'de En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar ödülünü aldığı
"English Patient" ve "Three Colors: Blue", "Three Colors: White", "Three Colors:
Red", Olin "The Unbearable Lightness of Being" ve "The Ninth Gate",
Depp "Sleepy Hollow", "Ed Wood" ve " , Dench 1998'de En İyi Kadın
Oyuncu Oscar ödülüne aday olduğu "Mrs. Brown", 1999'da En İyi Yardımcı Kadın
Oyuncu Oscar ödülünü kazandığı "Shakespeare In Love" ve Bond filmlerindeki "M"
rolü ile, Molina "Magnolia", "Boogie Nights", Thivisol "Ponette"
filmleriyle anımsanacaktır. Yönetmen Hallström ise 1988 ve 2000'de En İyi
Yönetmen Oscar ödülüne aday gösterildi. Anımsayacağınız filmi; "The Cider House
Rules".
Filme gelirsek; Binoche bir Fransız kasabasına kızı ile beraber göç eder ve bir
çikolata dükkanı açar. Ancak yaşam tarzı pek çok filmde olduğu gibi kasabanın
yöneticisinin şimşeklerini üstüne çeker. Ayrıca yönetici, Binoche'nin hiç
evlenmediğini, kiliseye gitmediğini de öğrenince olaylar hızla gelişmeye başlar.
Her zamanki gibi Oscar adayları açıklandıktan sonra gösterime giren filmlerden
birisi. Zaten hep öyle olmuyor mu? Oscar adayları açıklandığında bizim
sinemalarda da bir hareket başlıyor. Gösterimden kalkmış filmler tekrar
gösterime alınıyor, bekletilen filmler vizyona giriyor.
Filme geri dönersek, rahatsız olmadan seyredebileceğiniz, vakit geçirmek için
uygun filmlerden. Üstelik kazara Oscar filan alırsa ben seyretmiştim de
diyebilirsiniz. Müziklerin güzel olduğunu, Binoche'nin bazı sahnelerde
etkileyici durduğunu kabul etmeliyiz.
SÖZ: ANDRE GİDÊ, OSCAR WILDE
1947 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Fransız yazar Andre Gide
(1869-1951) 'den bir alıntı; "Sevmek insanların birbirlerine bakmaları değildir.
Birlikte aynı yöne doğru bakmalarıdır."
Bu söze eklenecek bir şey yok. Ne güzel söylemiş.
Bir söz de, İrlanda doğumlu yazar Oscar Wilde (1854-1900)'dan;
"Yüreğinizde hep aşk olsun. Sevdiğinizi ve sevildiğinizi bilmenin yaşamınıza
kattığı sıcaklığı ve zenginliği hiçbir şey veremez size".
M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
e-posta:
sinanoym@triosh.com
|