| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

08.02.2001 Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu - netyorum.com / Sayı: 58

HARPLERE SON: 
ULUSLARARASI SERBEST TİCARET

Netyorum'da beş aydır yayınlanan aylık yazılarımla, insanlık tarihinde, "yazının icadı" ile başlayan önemli dönüşümlerle, tarım ve sanayi toplumlarına şekil veren kişi ve olayları ele aldık. Son yazımızda ise, sanayi toplumunun sessiz kahramanı Frederick W. Taylor'la bilgi toplumuna geçişteki son adım olan "kitle üretimi" ile "refah toplumları" 'nın temel kaynağına vardık.

Oysa, beş bin yılı aşan bu serüvende hiçbir zaman, insanları acılara boğan harplere ve kırımlara değinmedik. Çünkü biliyorduk ki, insanlık tarihindeki en önemli gerçek, 17. yüzyılda yaşamış siyaset biliminin öncüsü Thomas Hobbes'in tanımladığı gibi "State of Nature is State of War" 'dur. Bir başka deyişle: Tabiatın (toplumların) olağan hali harp etmektir, sulh geçici ve olağan dışıdır!

Tarih boyu bütün harplerde görülen ortak bir girişim, kütüphanelerin külliyelerin yakılıp yıkılması, savaşta yenilen tarafın bilgi birikiminin yok edilmesidir. Amin Maalouf'un "Semerkant" adlı kitabında Alemut Kalesi'nde biriken kitapların büyük bir özenle yakıldığı gibi. Nazilerin Brandenburg Kapısı'nın önüne dağ gibi yığıp yaktıkları kitaplar gibi.

20. yüzyıldaki Birinci ve İkinci Dünya Harpleri de, Thomas Hobbes'un teorisini doğrulamakta mıdır? Acaba bu teori gerçekten doğru mudur? Doğru değilse, nasıl değiştirilebilir?

İkinci Dünya Savaşının galipleri de bu soruyu kendilerine sormuşlardır. 17. yüzyılda Ulusal Devletlerin oluşması ile başlayarak, 20. yüzyılın başında doruğa ulaşan sömürgeci imparatorlukların, bir diğerini yok edici savaşları nasıl önlenebilir? Bu yazgıyı değiştirebilecek düşüncenin öncüleri, toplumların bir diğerine harp açarak varlık sahibi olmaları yerine, birlikte hareket ederek ve özellikle uluslararası ticareti serbestleştirerek refaha kavuşulabileceği tezini ileri sürmüşlerdir.

İkili ve uluslararası düzeydeki toplantılarda, dünya liderlerinin fikir birliğine vardıkları konu, yeni bir dünya savaşını önlemenin tek yolunun, demokratik sistem içinde liberal ticaretten geçmekte olduğu idi. Çünkü, Birinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası ticarette korumacılık en üst düzeye çıkmış ve batılı ülkeler refahı, en kolay yol olan sömürgecilikle sağlamaktaydılar. Bu haksız paylaşımın beklenen patlaması, İkinci Dünya Savaşı, ABD liderliğindeki demokrat düşünceli ülkelerin galibiyeti (Rusya buna ancak kırk yıl dayanabildi!) ile sonuçlandı.

ABD'nin önderliğinde önce Londra'da, sonra da Cenevre'de toplanan uluslararası bir komite, 1948 yılında 53 ülkenin katılımı ile Havana Şartı'nı "Havana Charter" imzalayarak, ITO'nun "International Trade Organization - Uluslararası Ticaret Örgütü" kurulmasına karar verildi. ABD'nin önderliğini yaptığı bu girişim, ABD Kongresi tarafından reddedilince(!), bütün çabalar boşa gitmiş olmuyordu. Londra ve Cenevre konferanslarında geliştirilerek kurulması düşünülen uluslararası ticareti düzenleyici bir anlaşma (Şart'ın bir maddesi) kurtarılabildi ve GATT "General Agreement on Tariffs and Trade - Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması" imzalandı.

GATT ve bunun günümüze kadar gelişerek ulaşmasını sağlayan Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri "Multilateral Trade Rounds" belirli aralıklarla tekrarlanarak, Uruguay Round'a varıldı. Uruguay Round ile GATT'ın lağvedilip Dünya Ticaret Örgütü'nün "WTO - World Trade Organisation" kurulmasına yol açtı ve bilgi ticareti ilk defa uluslararası anlaşmalara girdi.

Netyorum'un bundan sonraki sayılarında, uluslararası mal ticaretindeki düzenlemeler ile başlayıp, ekonomik olarak Avrupa'nın ayrılmaz bir parçası olduğumuz Gümrük Birliği'nin ilgili bölümlerine değinerek, bugün girmekte olduğumuz bilgi çağının ticaret kurallarındaki usullere ve gelişmelere yer vereceğiz.

Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: eyupi@triosh.com


netyorum.com: (Bu metin, yazarın ismi ve kaynak gösterilerek elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanabilir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
58. Sayı önceki yazı 58. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye