| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"Yansımalar" 18.01.2001 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 55İçindekiler;
KONU: INETD B2C PANELİGeçen hafta 11.1.2001 tarihinde internet'ten son kullanıcıya satış "B2C" konusunda INETD'nin düzenlediği bir panel vardı. İstanbul Teknik Üniversitesi Bilim Merkezi salonunda yapılan panelden izlenimlerimi paylaşmaya çalışacağım. Önce size "B2C" projeleri için iki sır vereceğim. Bu sırları kimseye vermeyin. 1- Türkiye'de internet ortamında son kullanıcıya satış projeleri için "Soğuğa Dayanıklı Olmalısınız". Eğer soğuğa dayanıklı değilseniz işiniz çok zor. Panelin düzenlendiği salon o kadar soğuktu ki, izleyicilerin yüzde sekseni palto ile oturdu. Ben yeni yeni hastalıktan kendime geliyorum. 2- Çok paranız olmalı. Çok paranız yoksa da işiniz çok zor. Örneğin, internet pazarını merak ediyorsanız, panelde de konuşmacı olarak yer alan IBS Research'ün raporları 3,000.- Amerikan Dolarından başlıyor. Bunlar işin eğlenceli tarafı. Panel çok başarılıydı. Özellikle konuşmacılar iyi belirlenmişti ve bilgilerini bizlerle paylaşma konusunda istekliydiler. Aklımda kalanları hemen aktarırsam; Vestel Net, indirdik.com ve acildvdpizza.com projelerinden bilgi verdi. Deppo'dan Esra Talu projelerini detaylandırdı. Çok yararlı bir konuşmaydı. Buna göre şu anda Deppo'nun 40,000 civarında kullanıcısı var ve bunların %8'i alışveriş yapıyor. Kendilerini, perakende mağazacılık yapan ancak satış noktalarının internet'te yer aldığı bir şirket olarak tanımlıyor. 134 tedarikçi ile çalıştıklarını, 20 bin'in üzerinde ürün çeşidine sahip olduklarını belirtti. Ayrıca yatırım için para aramaya çıktıklarında önce büyük gruplarla 1 milyon doların üzerinde bir yatırım bütçesi konuştuklarını daha sonra yöntem değiştirerek 55 kişiden 1.2 Milyon Dolar toplayarak, projeye başladıklarını söyledi. İnternet bankacılığını kullanarak yaptığınız her işlemde bir bankacının ekmeğiyle oynadığınızı biliyor muydunuz? Siz bilmiyor olabilirsiniz ancak IBS Research'ün yaptığı bir araştırmada elde ettiği bulgulara göre, "Niçin internet bankacılığını kullanmıyorsunuz?" sorusunun bir yanıtı da, "Banka çalışanlarının işlerini kaybetmemesi için". Bu yanıt iyi bir yüzdeye sahip. Toplumsal dayanışmanın vardığı noktayı görebiliyor musunuz? IBS Research'ten sunum esnasında defterime takılan diğer notlara gelirsek; internet'in internet kafelerden kullanım oranı %45. En çok; arabul, arkadas, kahkaha ve zone sitelerine erişiliyor. Chat ilk kullanım sahası. Kütahya Porselen'den Nesrin Kavak ise izleyicilere bir üretici firmanın üretimin bitişi ile birlikte tüketiciye perakende satış için internet ortamını nasıl kullandıklarını aktardı. İşletmecilik kurallarını, elektronik ticaret ile bütünleştirerek, önce felsefeyi belirleyerek bunun üzerine inşa edilen bir B2C örneği sundu. Önümüzdeki dönemde, açıkladığı şekilde Türkçe dışındaki diğer dillerde de site çalışmaya başladığında ses getireceğe benziyor. Ürün yelpazeleri kendi üretimlerini kapsadığı için ilginç bir proje olacak. Öyle görünüyor ki, internet'te son kullanıcıya perakende satış yapacak bir operasyon ya da bunu bir kenara bırakın herhangi bir internet start up için yatırım bütçenizin 900 bin Dolardan az olmaması gerekiyor. Benim kanım bu şekilde. Bu kadar yatırım yapılınca o projenin Türkiye ortamında başarısız olması için bir neden göremiyorum. İnterpro'nun her sene yaptığı pazar araştırması sonuçlarına bakarsanız herhangi bir start up şirketin yatırımcılardan istediği para pek çok bilişim teknolojisi sektörü şirketinin yıllık cirosundan fazla. Ya bu sektörde yer alan, yıllarını bu işe vermiş kişiler boşa kürek çekiyorlar ya da bu yeni sahalarda henüz keşfedilmemiş yenecek çok para var. Organizasyona emeği geçenlere teşekkür ederim. Zaman ilerledikçe INETD'nin etkinliklerindeki kalite seviyesi yükseliyor. Daha da iyi olacağı açıkça görülüyor. KONU: PEK İLGİLENEN YOK16.1.2001 tarihinde tesadüfen Radyo Foreks'in akşamüstü kuşağında dinlediğim bir canlı röportaj bu konuyu yazmama neden oldu. Konuşma başladığında soruldu; - Seni niçin aradığımızı biliyor musun? - Hayır - Senin bir özelliğin var. Bundan bize bahsetmek ister misin? - Neymiş? - Sen, 12 yaşta, 200 kelebekte dünyanın en iyi derecesine sahipsin. Değil mi? - Evet - Peki, niye bundan bahsetmiyorsun? - Pek ilgilenen yok ki! Evet, yukarıda okuduğunuz diyalog üç aşağı beş yukarı böyle başladı ve pür dikkat devamını dinlemek için odaklandım. Düşünebiliyor musunuz, 12 yaşında bir kız çocuğu 200 metre kelebek'te dünyanın en iyi derecesine sahip, bunu son derece doğal karşılıyor. İlgilenilmediğini belirten son cümle çok vurucu; "Pek ilgilenen yok ki!" Bu dereceden sonra Fenerbahçe'den bir para ödülü almış. Adı, Cansu. Sponsoru yok. Yıllık 3,000 Amerikan Doları civarında bir harcama yapması gerekiyor. Depremden önce Gölcükte oturuyorlar ve Poyrazspor'da yüzüyor. Depremden sonra İstanbul'a taşınıyorlar. Şu anda Fenerbahçe adına yüzüyor. Biraz da günlük programını aktarayım. Günde 2,5 saat (5 kilometre) yüzüyor. İstanbul'u bilenler daha iyi anlayacaktır; Levent'te oturuyor, okulu Kayışdağı'nda, havuz ise Kavacık'ta. Her gün iki yaka arasında gidip geliyor. Her ne kadar trafiğin ters yönü de olsa, mesafeler uzak. Okul sabah 08:50'de başlıyor, 16:00'da bitiyor. Bu saatten sonra Kavacık'a gidilerek 20:00'ye kadar yüzüyor. Ardından eve dönüş. Buralardaki ulaşımı babası sağlıyor. Tempoya bakar mısınız? Tüm bunların sonunda Cansu hedefini açıklıyor; "2004 Olimpiyat Şeref Kürsüsü" Bravo. Cansu ve ailesi önünde eğilirim. Saygılarımla. KONU: IT - GINGER"IT" ya da kod adı "Ginger". Son günlerde üzerinde fırtınalar koparılan konu. Basın yine işin magazin tarafında olunca, ben sizlere biraz açıklayıcı bilgi vermek istedim. Ben, ilk olarak 12.1.2001 günü "ZDNet" 'ten Jesse Berst'in günlük rutin e-bülteni ile haberdar oldum. Gelen bültende "PC'den Ya da Internet'ten Daha Müthiş Bir Keşif" 'ten söz ediliyordu. Bu icadın sahibi New Hampshire'lı Dean Kamen. Kamen, bu buluşundan 9.1.2001 tarihinde inside magazinde söz ediyor ve bazı bilgiler veriyordu. Bu bilgilere dayanılarak, bunun "IT" kod adı ile "Ginger", PC dünyayı nasıl değiştirdiyse, aynı şekilde yeni bir değişikliğe yol açacağı söyleniyor. Bu kadar iddialı konuşulmasının ardında bazı ünlü isimlerin etkisi var. Bunlara bakarsak; - Gazeteci Steve Kemper; "IT'in dünyayı silip, süpüreceğini,
düşünce ve yaşam tarzını değiştireceğini" söylüyor. Kemper, konusu IT olan bir
kitap yazıyor ve bunun hakları için Kamen'e Harvard Business School Press
tarafından 250,000.- Amerikan Doları ödeniyor. Yapılan açıklamalardan IT'in bir tıbbi icat olmadığını biliyoruz. Kamen, yukarıda söz edilen kişilerle yaptığı bir toplantıda yanında getidiği parçaları kullanarak, on dakika içerisinde iki adet IT yaparak, ne olduğunu gösteriyor. Metro ve Pro olarak adlandırılan iki modeli ve Metro modelinin 2,000.- Amerikan Dolarının altında olacağı açıklanıyor. Tüm bunların yanında "IT niçin önemli ve niçin bu kadar ciddiye alınıyor?" sorusunun yanıtını bulmak için, Kamen'in yaşam öyküsüne erişmenizde yarar var. Kamen'in bugüne kadar ne tür icatlar yaptığına baktığınızda neyle karşılaşabileceğinizi pek anlamasanız da, yine heyecan verici bir keşif olacağını fark edebiliyorsunuz. Kamen, tam bir teknoloji adamı, mucit ve bu konuda alınabilecek en iyi ödüllere sahip. Bu arada, 15.1.2001 tarihinde Kamen, yapılan tüm spekülasyonları durdurmak için inside'a bir açıklama yaptı ve "IT'in bu kadar abartılmaması gerektiğini" söyledi. "Evet, çok ümit verici bir proje var elimizde, ancak IT'in tüm dünyayı değiştirebileceğini söylemek biraz fazla iyimserlik olur" diye de ekledi. Bu gizlilik niçin derseniz, Kamen'in yanıtı çok basit; "Büyük grupların finans güçlerini kullanarak, ürün pazara çıkmadan, karşı lobi oluşturmalarını engellemek" IT'in ne olduğu öğrenmek için 2002 senesini beklememiz gerekecek. O zamana kadar ortalık tahminden geçilmeyecek herhalde. Bizim ekiplere de iyi malzeme çıktı. IT konusunda detay bilgi alabileceğiniz internet
adresi; MÜZİK: BOND - BORNEğer müzik mağazalarına gittiyseniz ya da tezgahların önünden geçtiyseniz
muhakkak dikkatinizi çekmiştir, üstünde dört kızın (sarışın, kumral, esmer,
kızıl) fotoğrafı olan bir CD. Yeni bir grup "Bond". Elimizdeki albümlerinin adı
da; "Born". Edinip, dinleyin. Yer yer yüksek tempolu, yer yer romantik, bazen bildik bir ülke tınıları arasında dolaşan parçalardan keyif alacaksınız. KİTAP: GÜLDÜŞÜN FIKRALARI
|
| ||
| ||
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |