| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

02.11.2000 Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu - netyorum.com / Sayı: 45

MATBAA'NIN İCADI, AVRUPA'NIN UYANIŞI

Netyorum'daki ilk yazımıza:

"Peter F. Drucker'a göre (Post-capitalist Society, 1993) Batı toplumları, birkaç yüzyılda bir, belirgin bir değişim (transformasyon) geçirir. Bu "keskin" virajda, çok büyük yenilikler oluşur ve bir kaç on-yıl içinde, birkaç yüzyıllık mesafe alınır. Bu süreçte toplumdaki değer ölçüleri, sosyal ve politik yapı, sanat, edebiyat, mimarlık vb. bütün temel kurumlar, geri dönülmeyecek şekilde değişir.

Önce, yazının icadı ile tarih başlar, bilgi saklanabilir hale gelir. Sonra, matbaanın icadı ile biriken bilginin yayılması gerçekleşir. Her ikisinden sonraki dünya, bir öncesine hiçbir şekilde benzemez. Bugün olduğu gibi, kişisel bilgisayarın icadından sonraki gelişmeler, önceki dünyadan çok farklı değişimlere götürür."

diyerek başlamış ve ikinci yazımızda da insanlık tarihini başlatan "yazının icadı" 'nı ele almıştık. Benzer şekilde, on beşinci yüzyılın ikinci yarısı da büyük bir değişimin sahnelendiği on-yıllar olmuştur.

I. Theodosisus'un MS 395 yılında ölümü imparatorluğu iki oğlu arasında bölmüş ve Batı ile Doğu Roma İmparatorlukları bir daha birleşmemek üzere ayrılmıştır. Batı Roma İmparatorluğu, kuzeyden gelen Ostrogotlar'ın 476 yılında Roma'yı ele geçirmesi ile son bulmuş ve daha sonra da feodal krallıklara bölünerek, Avrupa'nın parçalanmasına yol açmıştır.

Avrupa önce Gotlar daha sonra da Hunlar, çeşitli Cermen ırkları, Slavlar, Macarlar, vb.nin sürekli istilalarına maruz kalmıştır. Koyu Katolik Hıristiyanlığın başı Papalığın istibdatı da eklenerek, karanlık çağlara girilmiş ve kıta tümü ile fakirleşmiştir. 1095'te başlayan Haçlı Seferleri 200 yıldan fazla sürerken, dini amaç "Hıristiyanlığın yeniden ihyası", gerçekte ekonomik nedenlerle yapılmakta olması gerçeğini gizleyememiştir. İslam Dünyası'nın bütün Orta Doğu, Ön Asya ve Akdeniz'in verimli topraklarını, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya (Endülüs) kadar ele geçirmiş olması, Hıristiyan Avrupa'nın daha da fakirleşmesine ve nüfus kaybetmesine yol açmıştır.

13. ve 14. yüzyıllarda Avrupa, ortaçağdan çıkma amacı ile Marco Polo'nun öncülüğünde Uzak Doğu'ya açılmış; kentsel yerleşimler güçlenmiş, Gotik mimari ile burjuva kültürünün temelleri atılmış, özel girişimcilik ve bankacılık ortaya çıkarken fakirlikten kurtulmaya başlamıştır. Avrupa Eski Yunan'ı yeniden keşfederek Aristo'ya geri dönmüş ve Dante ile birlikte, Avrupa Edebiyatı'nın temelleri atılmıştır. Ancak, "Yeni Avrupa" için 15. yüzyılın gelmesi gerekmiştir.

Önce İtalya'nın çeşitli şehirlerinde filizlenen gelişmelerle "İtalyan Rönesansı" olarak adlandırılan aydınlanma dönemi, giderek bütün Avrupa'yı içine almıştır. Resim, heykel, edebiyat, şiir ve bir çok sanat dalında başlayan yenileşme süratle gelişmiş; matematikten fen bilimlerine; siyasetten yönetime birçok alanda verilen eserlerin çoğaltılarak topluma aktarılması gerekmiştir. İşte tüm bunlara cevabı Johannes Gütenberg adlı bir Alman vermiş ve 1450'lilerde hareketli tipograf matbaasını keşfetmiştir. Ne oldu ise bundan sonra olmuş, yazının icadından o güne kadar geçen beş bin yıllık sürede bilginin toplanma süreci, matbaa ile birlikte bilginin topluma yayılmasını sağlamıştır.

Matbaa süratle yayılmış, 1467 yılında İtalya, 1470'de Macaristan ve Polonya'ya, 1476'da İngiltere'ye ve 1483'te İsveç'e ulaşmıştır. Yayılma o denli süratli olmuştur ki, yüzyılın sonunda yalnız Venedik'te 417 matbaanın faaliyet halinde olduğu görülmektedir. 1500 yılı itibarı ile altı bin değişik konuda olmak üzere altı milyon kitap basılarak, o tarihe kadar elle yazılan kitapların toplamının birkaç katına ulaşılmıştır.

İsa'dan bin beş yüz yıl sonra İncil ve bilim kilisenin dışına taşmış, ilk Latince İncil 1454-55'de Gutenberg İncil'i veya diğer adları ile 42-satır İncil, (Kardinal) Mazarin İncili olarak, sayısı tespit edilemeyecek süratte basılmıştır (birçok eserde matbaanın icadı için 1455 yılının belirtilmesinin bu nedene bağlandığı tahmin edilmektedir). İncil'in kilise dışına çıkması ile Almanca, İngilizce gibi diğer dillere çevirileri yapılmış, Lüther'in önderliğindeki Protesan Reformu denen Avrupa'nın 1517'de başlayan çağdaşlaşma süreci, önü kesilemeyecek şekilde gerçekleşmiştir. Rönesans'ın matbaadan hız alan ivmesi her alanda kendini göstermiş ve 50-60 yıllık süre içersinde bir çok "ilk"le tarihin seyri değişmiştir.

Ne kadar ilginçtir ki, tam bu yıllarda Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fetih ederek (1453), Hıristiyanlığın son imparatorluğu'na (Doğu Roma İmparatorluğu) "son" vermiştir. Aynı şekilde Asya'da Çin İmparatorluğu'da en güçlü dönemini yaşamasına rağmen, her ikisi de sonraki yıllarda duraklama dönemlerine girmişlerdir.

Avrupa'nın 1500'lerden başlayarak yükselmesi ve Osmanlı ve Çin İmparatorluklarının giderek geri kalmaya başlamalarını, her ikisinin de çok şiddetle karşı koyarak matbaayı ülkelerine sokmayışlarına bağlamak mümkün müdür?  

Prof. Dr. Eyüp İlyasoğlu
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: eyupi@triosh.com


netyorum.com: (Bu metin, yazarın ismi ve kaynak gösterilerek elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanabilir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
45. Sayı önceki yazı 45. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye