| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Yansımalar" 26.10.2000 Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 44

İçindekiler;

  • Konu: Yatırıma Bakın
  • Konu: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
  • Konu: Link ve Arena'dan Halka Arz - Bir İlk Daha
  • Oyun: Star Trek Voyager: Elite Force
  • Kitap: İletişim ve İnternet Üzerine Fikirler Bir Manifesto - Rick Levine, Christopher Locke, Doc Searls, David Weinberger
  • Film: Space Cowboys - Uzay Kovboyları
  • Söz: Salvador Dali

 


KONU: YATIRIMA BAKIN

Yaptığım bir takım söyleşilerde internet konusunda yatırım yapan şirketlerin ne kazandığı, ne harcadığı bilgilerine eriştim. Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Medyada yer alan bilgileri, yapılan konuşmalardaki bilgilerler birleştirince ortaya çıkan tablo bir model gibi karşımıza çıkıyor.

1.5 milyon Amerikan Doları harcanarak elektronik ticaret konusunda operasyona başlayan bir firmanın şu anda günde otuz civarında sipariş aldığı söyleniyor. Bu siparişlerinde ortalaması kırk Amerikan Doları. Hedef yıl sonunda günde yüz sipariş alabilmek.

Bu bilgiler ışığında hesaplara başlıyorum.

30 x 40 = 1,200.- Amerikan Doları günlük ciro

Bu da, 30 x 1,200 = 36,000.- Amerikan Doları aylık ciro yapar.

Biraz kötümser düşünerek bu rakamın yarısının gerçekleştiğini varsayarsak, 20,000.- Amerikan Doları civarında aylık ciro gerçekleşiyor.

Eğer bu operasyonda elli kişiden fazla personel çalışıyorsa, operasyonun henüz yatırımcıların parasını aldığı aşikar. 

Bu iş nasıl dönüyor? Kendisini nasıl kurtarır. Mevcut operasyonun nakit akış ihtiyacını bir kenara bıraksak dahi, bir buçuk milyon dolar para yatırılmış ise,

Ciro bazında 1,500,000 / 20,000 = 75 ay.

İyimser hedeflere göre 30 x 100 = 3,000.- Amerikan Doları günlük ya da 90,000.- Amerikan Doları aylık ciro.

Sadece ciroyu dikkate alırsak, yatırımın geri dönüşü 17 ay.

%20 kazansalar (ki çok uzak bir ihtimal), başabaş noktası 85 ay.

Burada sözü edilen rakamların hayali olduğunu düşünmeyin. Gerçekçi rakamlardır ve durumumuz budur. Orta ve uzun dönemde neler olabileceğini şimdiden hayal etmeye başlayabilirsiniz.

Benzer şekilde yine ayda üç birim reklam geliri elde edip, altı birim masraf yapmak zorunda olduğu bilinen yerler var. Bunlarda ne kadar, nasıl devam edecekler meçhul.

Bir soru sorduğunuzda yanıtın gelmesi günler aldığı gibi, bazen yanıt dahi gönderme zahmetine katlanmıyorlar. Nasıl büyüyecekler, anlamak olası değil.  


KONU: 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

Bu sene Cumhuriyet'in 77. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. Çeşitli kuruluşlar bununla ilgili değişik aktiviteler hazırlamış durumda. Bunlardan bir tanesi de, Vakıfbank'ın düzenlediği "Gar'da Cumhuriyet Bayramı ve Jazz" etkinliği.

28.Ekim.2000'de gerçekleşecek organizasyon ile ilgili detayları,

http://www.geocities.com/gardacumhuriyetvecaz/ 

adresinden öğrenebilirsiniz.

Vakıfbank'ın 77. Cumhuriyet ve Atatürk Haftaları programı çerçevesinde düzenlenen "Gar'da Cumhuriyet Bayramı ve Jazz" başlıklı kutlama-konser, 28 Ekim 2000 Cumartesi akşamı, 18.00 - 22.00 saatleri arasında tarihi Ankara Garı'nın birinci Peron'unda gerçekleşecek.

Etkinliğe katılacak caz sanatçıları, Cem Aksen, Erdal Akyol, Ayten Alpman, Cengiz Baysal, Önder Focan, Ali Perret, Raci Pişmişoğlu, Nükhet Ruacan, Kubilay Sezerel, Melis Sökmen, Selçuk Sun, Erdinç Şenal, Nilüfer Verdi, Nezih Yeşilnil. Sunucu; İzzet Öz.

Cumhuriyet Bayramı hepimize kutlu olsun. Nice bayramlara.


KONU: LİNK VE ARENA'DAN HALKA ARZ - BİR İLK DAHA

Donanımcı vardı; "Escort". Yazılımcı vardı; "Logo".

Şimdi dağıtıcı giriyor; "Arena". İkinci yazılım şirketi olarak da; "Link" geliyor.

Sırada daha epeyce şirket var. Bu çok olumlu bir gelişme. Böylece işlemler şeffaflaşmaya başlıyor. Bunun yanısıra bu firmaların projelerini İstanbul Menkul Kıymetler Borsası bültenlerinden izlemekte olası. Böylece hangi büyük projelerin içine girdiklerini de görebiliyoruz. Önümüzdeki seneden itibaren şirketlerin değerlerini de kıyaslama olanağı bulacağız. Böylece yeni bir sıralama daha ortaya çıkacak. Pazar büyüklüğü önem taşımaya başlayacak.

Ayrıca benim bir değerlendirme kriterim daha var. Belirtilenlere göre teknoloji şirketlerinin hisse değerleri halka arzdan belirli bir süre sonra yerini buluyor. Pek çok yatırımcı bu dönemi bekliyor. Onun için bu tür hisselerin kazanç oranlarını hesaplarken belirli bir dönemde en yüksek eriştiği değer dikkate alınarak ayrıca hesap yapılmasında yarar var. Bakarsınız o dönemde alanlar zarar etmişlerdir.

Halka arz aşamasına gelen şirketlere hayırlı olsun diyelim. Sektörün gelişimi açısından olumlu olacağı muhakkak.

Şimdi de, "Bir İlk Daha" alt başlığımıza geçelim.

Bu günlerde sektör haberlerini takip edenler fark etmişlerdir. Bizimde kayıtlarımıza geçsin. İki hafta önce "Bilişim 500" listesini değerlendirirken ilk on şirket arasında Arena'nın da olduğunu görmüş ve kutlamıştık. Maalesef İnterpro'ya bildirilen net satış geliri rakamı ile SPK'nın onaylamış olduğu rakam arasında fark olmasından ötürü liste değişmiş ve "İlk 500 Bilişim Şirketi" kitabının dağıtımı durdurulmuş. O kitaba sahip olanlar ileride koleksiyonlarda değerlendirilebilecek tarihi bir eseri ellerinde tutuyorlar.

Burada bir diğer olasılık ise, farklı değerlendirme kriterlerine göre rakamların üretilmiş olması.

Böylece ilk on şirket arasında sadece IBM Türk kaldı. Onbirinci Hewlett-Packard ve onikinci Koçsistem'in ardından, Arena onüçüncü sıraya indi.

Aslında yanlış anımsamıyorsam geçtiğimiz senelerden bir tanesinde de bir şirketimiz rakamlarının yayınlanmamasını istemişti. Bu olabilecek yanlış anlamaları ya da hataları baştan engellemek için yapılmıştı.   

Bu senede yapılabilirdi ama herhalde gözden kaçtı. Önemli değil. Zaten yapılan açıklamalarda önümüzdeki seneler için bu tür göstergelerin dikkate alınacağını yetkililer açıkladı.


OYUN: STAR TREK VOYAGER: ELITE FORCE

Uzay Yolu'na ve bilgisayar oyunlarına meraklı iseniz kaçırmayacağınız bir oyun.

Genelde televizyon dizilerinden veya filmlerden lisans alınarak üretilen oyunlarda istenen atmosfer oluşturulamadığı için sorunlar yaşanır. Bu kez farklı bir oyunla karşı karşıyayız. Teknoloji kullanılarak, oyuncuların takımın bir parçası olduklarını sağlayacak ortam sağlanabilmiş.

Birinci şahıs gözünden görülerek oynanan bir oyun. Onun için "Hareket Rahatsızlığı" olan kişiler oynayamayabilir.

Raven Software tarafından geliştirilen oyun Activision şirketi aracılığı ile pazara sunulmuş durumda.

Quake III alt yapısı oyunu geliştirenlere önemli avantajlar sağlamış. Star Trek Voyager: Elite Force 'u geliştirenler bu alt yapıyı daha da geliştirerek sağlam bir ürün üretmişler. Oyunu oynadığınız bölümlerin arasına güzel sinematik sahneler eklemişler. Ancak burada başka oyunlardan bir fark var. O da, bu sahnelerin bir kısmına sizi de dahil ediyorlar ve o esnada verdiğiniz bir takım kararlar bölümde üstlendiğiniz görevin sonunu belirliyor.

Minik görevlerle ilerleterek oyundan kopmamanızı sağlamışlar. Sürekli yeni bir görev alıyorsunuz. Bu esnada takım arkadaşlarınızdan gelen yardım önerilerini ve yardımları değerlendiriyorsunuz. Oyun tek kullanıcılı oynanabildiği gibi çok kullanıcılı da oynanabiliyor.

Grafikler çok iyi. Kullanılan alt yapı uzay gemisinin iç mekanlarının aynen canlandırılabilmesini sağlamış. Müzik ve ses efektlerini diziden geldikleri için kötü bulmak olası değil.

Oynanabilirlik üst seviyede. Bir süre tuşlara alıştıktan sonra kolayca ilerleyebiliyorsunuz. Kullanılan silahlar Star Trek dizilerinden aşina olduklarınız. İlk açılış bölümünündeki görevin sonunda karşılaştığınız sahneyi kolay kolay unutabileceğinizi sanmıyorum.

Bu senenin oyunları yavaş yavaş yerlerini almaya başladılar. Bu da onlardan birisi ve yılın oyununa adaylardan. Fırsat bulduğunuzda alıp, oynayın.  


KİTAP: İLETİŞİM VE İNTERNET ÜZERİNE FİKİRLER
BİR MANİFESTO - RICK LEVINE,
CHRISTOPHER LOCKE, DOC SEARLS, DAVID WEINBERGER,

Bilişim 2000 etkinliklerinin kapanışında Koç Sistem tarafından katılımcılara verilen bir kitap; "İletişim ve İnternet Üzerine Fikirler Bir Manifesto". Yazarlar, Rick Levine, Christopher Locke, Doc Searls ve David Weinberger. Yazarların bir ortak noktası hepsinin ezine sahibi olmaları. Kitaptaki fikirlerin bir kısmı da okurları ile paylaştıkları bilgilerden oluşuyor.

Şefika Komçez'in güzel üslubu ile Türkçe'ye çevrilen eser, Koç Sistem'in düzenli olarak yayınladığı şekilde teknoloji dünyasındaki kitap severlerle buluşuyor. Koç Sistem Yayınları'da önsözde, kendilerini yeni ekonominin birinci koşulu olan bilgi aktarımını yerine getirmiş olmayı dilediklerini belirtiyorlar.

Arka kapaktan bir alıntı yapalım; "..... bu kitap, dijital ekonomi konusundaki klasik düşünceleri yepyeni bir ruhla kışkırtacak, kökünden değiştirecek harika bir kaynaktır". Kitabı okuduğunuzda bu satırlara aynen katılacaksınız.

Kitap 95 maddeden oluşan bir tezler yumağı, manifesto ile başlıyor. Ardından yazarların internet ve yeni ekonomi üzerine görüşlerini bizlerle paylaşması ile devam ediyor.

Kitabın 6. bölümünden, "Oniki Adımda İnternet'te Başarılı Olmanın Sırları" 'nı aktarmak istiyorum.

1. Gevşeyin.
2. Espri anlayışı edinin.
3. Kendi sesinizi bulun ve kullanın.
4. Doğruyu söyleyin.
5. Paniğe kapılmayın.
6. Eğlenmeye bakın.
7. Cesur olun.
8. Meraklı olun.
9. Daha çok oyun oynayın.
10. Her zaman hayal kurun.
11. Dinleyin.
12. Konuşun.

İnternet dünyasının içinden gelen kişilerin hazırladığı, keyifle okuyacağınız bu kitabı edinin. Yararlanacaksınız.


FİLM: SPACE COWBOYS - UZAY KOVBOYLARI

Eski dostları bu filmde bir arada görmek ne güzel. Yönetmenliğini Clint Eastwood'un yaptığı "Space Cowboys - Uzay Kovboyları" filmini izlemeye başladığınızda hemen aklınıza gelebilecek bir cümle.

Başrollerde, Clint Eastwood, Tomy Lee Jones, Donald Sutherland, James Garner, James Cromwell, Marcia Gay Harden ve William Devane yer alıyor.

1993'te En İyi Film ve En İyi Yönetmen Oscar ödülünü aldığı "Unforgiven", Eastwood'un unutulmaz filmleri arasında yer alıyor. Lee Jones'u 1994'te En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar ödülünü aldığı "Fugitive" filminden anımsayacağız. Sutherland'ı "Ordinary People", Garner'ı "Murphy's Romance", Cromwell'i "The Green Mile" ve "General's Daughter", Harden'ı "Meet Joe Black", Devane'i "Hollow Man" filmlerinden anımsayabiliriz.

Hava kuvvetlerinde görevli dört arkadaş uzay programının NASA'ya devredilmesi ve görevin bir maymuna verilmesi nedeniyle uzaya çıkamamışlardır. Yıllar sonra emekliliklerini yaşarken bir Rus uydusundaki sorun uzaya çıkarak uydunun onarımında görev almalarını gerektirecektir. Politika, casusluk, görev bilinci, arkadaşlık, sevgi gibi temaları bir arada işleyen film.

Oyunculara ve yönetmene baktığınızda güzel bir filmle karşılaşacağınızı çok rahat tahmin edebilirsiniz. Filmi izlediğiniz zaman bu tahmininizde yanılmadığınızı göreceksiniz. Oyuncu kadrosu müthiş bir performans gösteriyor. O kadar rahat oynuyorlar ki, yılların tecrübesinin nasıl kullanıldığını fark ediyorsunuz. İki saatin üzerinde süresi olan bu filmi çok keyifle izleyeceksiniz. Kaçırmayın.   


SÖZ: SALVADOR DALI

İspanyol ressam Salvador Dali (1904-1989); "Altı yaşındayken ahçı olmak istiyordum. Yedi yaşına geldiğimde Napoleon olmak istedim. O zamandan bu zamana bu tutkum artarak geldi".

Siz ne olmak istiyordunuz, ne oldunuz?  


M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
44. Sayı önceki yazı 44. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye