| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

06.04.2005 Nurşen Görşen - netyorum.com / Sayı: 162

BİR RESMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Sağ olsun, ‘netyorum’ da bir deneme yazımı okuyan genç Umut, E-maille bana ulaştı ve gençler için yazmaya devam etmem konusunda isteğini belirtti. Teşvik edici beğenisi karşısında mutluluk duydum. Duyarlı gençlere, yetişkin, anne ve eğitmen olarak her zaman sevgimiz, sözümüz var. Gençlerimizi toplumda, iyi ve doğru kararlar almış, öz kimliğini kazanmış, toplumun değerlerine uygun bireyler olarak görmek istiyoruz. Emperyalist kültür kuşatmasının hedeflediği düşünmeyen, üretmeyen, sorgulamayan, sadece söyleneni yapan, geleceğini planlamayan ve gelişmelere sessiz kalan kuşak olmalarını istemiyoruz. ‘Genç’ olmanın özelliklerine saygı duyuyoruz. Onların tedirgin, kuruntulu, zor beğenen, çabuk tepkili, bağımsızlık çabaları içindeki hallerini biz de yaşadık. Anlayışla karşılandığımız an’lar da oldu, anlaşılamadığımız an’lar da.  

Umut bana bir de profilden resmini göndermiş, arkası dönük. Profilini inceledim, kendi oğluma bakar gibi; kumral, düzgün hatlı, pırıltılı gözleriyle geleceğine bakıyor. Ama neden arkası dönük? Açık mavi eşofmanının sırtında İtaliana yazısı var. Yazı, bir resimde  plastik değeri açısından olması gereken  yatay çizgi yi oluşturmuş,açık mavi lekeli eşofmanın dikeyliğiyle denge sağlamış. Fon koyu. Resmin açık-koyu dengesi de tamam. Hafif tebessüm eden, yumuşak bakışlı,  düşünceli bir yüz. Ama neden arkası dönük! O belki artistik olsun diye  öyle poz verdi. Belki objektife ani yakalandı. Ama bana göndermek için niçin o resmini seçti, yoksa farkındalık dışında mıydı seçimi? Bir anlamı olmalı… Beden dili ne çok şey söyler insana; bir çok sözsüz mesaj geldi resimden. Kimi zaman insanların duygularını anlamak zordur. Kendilerine soramayız, çünkü ne hissettiklerini genellikle söylemek istemezler. Söylemek isteseler bile, çoğu kez duygularını kendileri de bilemezler. Kendimce, söyleyemediklerini anlamaya çalıştım genç Umut’un;  yetişkinlerce anlaşılamamasından kaynaklanan küskünlük, sitem, güvensizlik,  mantığına- beklentilerine  uymayan kabullenmek zorunda kaldığı çelişkilere karşı söyleyemediği kızgınlığın ifadesi miydi? Anlaşılmıyorum, onaylanmıyorum, mu diyordu…

Sen VAR’sın Umut!  Bütün gençler gibi, varlığın bu evrende kıymetli bir değer. Başkalarından önce sen kendinin önemli olduğunu bil. Belirli devrelerde günlük yaşamımızdaki aksiliklerden hoşnut olmayabiliyoruz. Böylesi durumlarda ben yaşama film sahnesi gibi bakıyorum ve bu filmi daha önce görmüştüm, yaşamıştım diyorum. Fotoğrafın  bana, bu konuda daha önce kaleme aldığım duygularımı anımsattı:  

Hayatta her şey olur ya.. Siz her şey güllük gülistanlık gidiyor derken, ansızın bir şeyler ters gitmeye başlar. Film şeridi kopmuş ya da bant durdurulmuştur. Şaşkınca bakakalırsınız. Farkında olmadığınız veya olamayacağını bir aksilikle karşı karşıyasınızdır. Filmin devamı isteğiyle tekrar tekrar tersliğin üzerine gidersiniz, nafile.. Hepimizin başına gelir böylesi durumlar. O anlarda neler duyumsarsınız?

Yaşamda kaza diye bir şey yoktur. Hak ettiğimiz deneyimlerle karşılaşırız. Bu nedenle içinde kalmayı seçtiğimiz her bir durum, ilişki ve ortam için sorumluluk almamız ve kendimize şu soruyu sormamız gerekir. “Bunda benim için ne yarar var?” Yarar yoksa “Yuh olsun” demek yerine o durumu değiştirin. Elbet  Amacımız kendimizi ezdirmek, dışlatmak ya da yıldırmak değilse.

Karar veremiyorsanız, o kimseye ya da duruma nasıl davranmanız gerektiğine ilişkin bantlarınızı durdurarak bedensel ya da duygular bağlamında gerçekten neler duyumsamakta olduğunuzu görmeye başlayın. Sezgileriniz size ne diyor. Bedensel gevşeme ya da gerginlik mi duyuyorsunuz ve duygularınız açıldı ya da  büzüldü mü ?

Kendi filminizin hem oyuncusu, hem yönetmeni, hem de senaristi olun. Bir sahneyi birden fazla çekmekten korkmayın, ancak her çekim arasında da bir fark olmasına dikkat edin. Abartılı olmayın. Gerçekçi olun ancak aşırıya kaçmayın. Kuzu lezzetlidir ama çok yerseniz hazımsızlık yapar…

Hasılat kaygısı ve sansür korkusundan uzak durun. Film şeridi tükenir bir malzemedir elbette. Ancak özgürlüklerinizi de unutmayın. Böyle anlarda, size bahşedilmiş ve ancak çok çalışarak mükemmelleştirilen bir yeteneğinizi kullanın. “Boş verin ”. Hiçbir şey yokken ne vardı?  “Kamera stop!”

Nurşen Görşen - 26/3/2005
e-posta: nursengorsen@hotmail.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
162. Sayı önceki yazı 162. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye