| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

06.04.2005 İlker Özlük - netyorum.com / Sayı: 162

SENİ ÖZLEMİŞİM

Özlemin o kadar büyük ki, her bir yana kokun sinmiş, alışa gelen bir manzarada görmüşler seni en son, alıp başını esiyormuşsun yine, yine deli rüzgarların aklı başında soluğu gibi içten içe yaslanıyormuşsun hatıraların üzerine, seni özlemek, düşüncelerimde gül renkli bir vazo olmuş, içinde beyaz papatyaları olan, yine her yere sıçramışsın biraz da olsa, biraz da olsa gözlerimde kalmış izin, ne zaman sana dönsem, bende hep birazım aslında, çoğu kez gözümden akmışsın, yanaklarından dişlerime kadar, seni özlemişim, dişlerimin tüm sıkılığında saklamışım, özlemin o kadar büyük ki, her bir yana dağılmışsın.

Aslında ben, senin sevginde seviyorum kendimi, uykularını ne zaman uyusam, yarım akıllı bir sevda dolanıyor ayaklarıma, bir düşüyor yarım, bir de ben tam üzerine, deli gibi seviyor sonra her yanım, her yanım derin, uzak uzak özlüyor seni.

Ne yana gitsem, önce sen sonra bir tren yanaşıyor tüm vagonlarıyla, tüm vagonları süslü hayalleri ile, her birini taşır gece, her biri renk renk yayılır bir kıyıya, sonra sabahı beklerken uyur kalır gece, içinde sen, ben ve süslü hayalleri ile.

Her sabah seni dolar boynuma, her sabahın kapısından geçerim, her yerim kalır, ben içimi çekerim sonra, ben ne zaman küçülsem özlemin büyür aklımda, tüm atlarımla koşarım üzerine, seni kaybedecek kaç saat kaldı ki bende.

Özlemim o kadar büyük, gider başlı başına, yürür dağları tepeleri, pazartesi gününün yeşil taşları gibi dizilir boylu boyunca, sonra her 19 mayıs’ta uyanırım ben, yürürüm kahrolmuşluğun üzerine, açarım yelkenlerimi, her nefesim yayılır denizler başına, seni özlemek için açılırım dünyanın üzerine, yüreğimi ateşe veririm karanlığında, her ana yeni doğmuşum gibi sallar beni dizlerinde, özlemim o kadar serin ki benim, yarı ömrümü uzatırım tarihler boyunca, kalpaklarım düşer, bir çadır kurarım önüne, bir savaş kendimi öldüresiye, bir omuzdan bir omuza koşarım yalnızlığı, bir nehirden akarım can içinde, kan gibi, her bir toprakta büyürüm ben, her bir cephede patlarım, ya kendim gelirim, ya da bir mermi sorar beni, ben aslında hep seni özlerim, Bağdat gibi yeşildir gözlerin, sen ne zaman büyüsen aklımda, bir ülke doğar mayısın on dokuzunda, her on dokuzlu senin yaşında.

Özlemim büyütür seni, bakışların da biçare gibi seferber olurum yokluğuna, sen ne zaman gitsen cephanem biter aslında, on dokuz mayısın serin sabahında.

Her şarkıda seni dinlerim, her şiir baştan sona yayılır bu topraklara, her yokuş, Muş gibi katılır özlemime, ne giden gelir, ne de gülü çemendir.

Seni özledim işte, sığamıyorum göklerine, her gök yarılıyor gözlerimde, seni ne zaman özlesem yerli yerinde değilimdir ben.

İlker Özlük - 18.5.2004
e-posta: ilkerizm@yahoo.com


netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)


Yorum Ekle Yorumları Listele
162. Sayı önceki yazı 162. Sayı sonraki yazı
Yazarın Önceki Yazısı Yazarın Sonraki Yazısı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye