|
"İstanbul Mekanları" 27.02.2003 Zafer Sönmez - netyorum.com / Sayı: 123
KESEYE UYGUN ON MEKAN...
BEYOĞLU TIKINMALARI
Beyoğlu'na yolunuz düşünce aklınıza ilk gelen soru nereye gitsem oluyorsa, Mc
Donald's, Burger King ve Borsa dışında mekan bilmiyorsanız, obezite tehlikeniz
varsa, kısacası yemek yemek için yer arıyorsanız bu haftaki menümüz size göre.
Bu hafta öyle kültür mültür yok. Mekanmış, tarihmiş boş. Yemek yiyeceğiz yemek!
Beyoğlu'ndaki mekanları tanıyacağız... Haftasonu belki bir ikisine uğrar da
esnafı mutlu edersiniz kimbilir...
Kültür hizmetimizi beğeninize sunarım.
İstiklal Caddesi'nde Her Keseye Uygun 10 Mekan
1. Kızılkayalar Hamburger: Nasıl tarif etsem bilemiyorum... Ama kendileri
tarif etmiş... DİKKAT ALIŞKANLIK YAPAR... Tarifi çok basit. Taksim tarafından
girişte hemen Sıraselviler ile İstiklal Caddesi'nin girişlerinin kesiştiği
köşedeki hamburgerci. Klasik menü iki hamburger bir ayran. Ayran açık olacak.
Hamburgeri sarımsaklıdır. İnanılmaz bir şey. İlk yediğinizde bu lezzet bütün
damarlarınıza kadar işliyor ve alışkanlık yapıyor. Uzun zamanlardır Beyoğlu'na
gelince ilk işim iki hamburger bir ayran yemek olur. Tavsiye etmiyorum, zira
alışkanlık yapar. Mekan ucuzdur, dardır, ayakta yemeği göze alın. Kızıl garsona
sipariş verin, çabuk gelir.
2. Selvi Restaurant: Beyoğlu'nda tabldot lokantalar vardır. Bunlardan
birkaçını saymak gerekirse Pehlivan, Afacan, Borsa gibi. Bence en iyisi
Selvi'dir. Mekan Kızılkayalar'dan sol tarafa doğru Sıraselvilere girince
karşınıza çıkar. Zaten isimini de sokaktan almıştır. Ben tavuk haşlamasını
severim. Limonlu çok güzel olur, hem ağır da değil. Tavsiye ederim. Öğle
arasında uğrayın derim. Bir ara ocakbaşı yaptılar içeride ama şu sıralarda
ocakbaşını ayırmışlar galiba... Bilginiz olsun
3. Evim Mantı: Hayalkahvesi'nin sokağını biliyorsanız bu iş kolay. Evim
Mantı bu sokağın bitimindeki köşededir. Bilmeyenler için İstiklal Caddesi'ndeki
Benetton'u buluverin. Sol tarafınızdaki sokaktır. Evim Mantı yüksek tavanlı eski
bir Beyoğlu Apartmanı'nın içindedir. Menü oldukça çeşitlidir. Ama ben peynir ve
tereyağından yapılmış mıhlama ve pazı sarmayı tercih ediyorum gittiğimde. Tahta
zeminler, oymalı tavanlar ve tahta sandalyelerle her zaman gideceğiniz bir mekan
olarak bir yere kaydedin ...
4. Peace and Nature: Aynı sokakta ve Evim Mantı'nın tam karşısında, Hayal
Kahvesi'nin iki yanındadır. Ama ilk üçüne göre biraz daha pahalı bir mekandır.
Aslen vejetaryen lokantası olarak geçmektedir. Kullanılan malzeme doğaldır.
Masada mısır ekmeğine kadar uzanan bir kaç çeşit ekmeği bulabilirsiniz.
İstanbul'da mısır ekmeği ile yapılan hamsi yemek isteyenler için Peace and
Nature'ı tavsiye ederim. Fiks menü yapıyorlar böylece daha uygun fiyatlar ortaya
çıkabiliyor. Rizeli garson süper muhabbettir. Kız arkadaşınızla iyi ve sakin bir
gece için ideal. Yabancılar da sıklıkla gelir buraya.
5. Lades: Ben bu mekanı çok severim. İki dükkan karşı karşıyadır.
Galatasaray Kulübü'nünün sokağını biliyor musunuz? Bilmiyorsanız
Hayalkahvesi'nin sokağına girin ilk sağa dönün bu sokağı bitirince hemen sağa
dönün Lades orada. Burada soldaki dükkana girin. Ucuz olan odur. Kapıdan girin,
masaya oturmadan bir menemen karışık olsun deyip, yanına ayran bir de yarım
ekmek istemeyi unutmayın. Menemen kırık tavada gelir. Tavanın tek sapı yoktur.
Burası benim üniversitede parasız olduğum zamanlarda gittiğim bir yer. Karşıki
dükkan biraz daha pahalı ama burası halk usulüdür. Tavsiyelerimi sunarım...
6. İmroz: Sakın aldanmayın İmroz'u altıncı sıraya koydum ama benim
gönlümdeki yeri bir numaradır. Beyoğlu'nda bu gece içelim derseniz hiç
düşünmeyin, tek mekan söylerim: İMROZ. Nevizade Sokağı'nın en eski meyhanesi Rum
Yorgo Amca'nın kaptanlığında yolculuğuna devam ediyor. Bir kadeh rakı, lakerda,
hamsi turşu, beyaz peynir, mevsimine göre kavun, üzüm ve biraz da haydari sizi
mutlu eder sanırım. Lakerdayı burası gibi de yapan yoktur. Balıkçı Hasan'a gidip
serveti bırakmanın bir anlamı da yok zaten . Hem kim gidecek Yeşilköy'lere
şimdi... Yorgo Amca girişte merdivenin dibinde oturur. Babam da çok sever
mekanı. Bir keresinde; "Yorgo" demiş, "Sen Sultanahmet cami imamından
evliyasın". Yorgo niye deyince? Babam da; "Camide bu kadar cemaat yok sürekli
gelen, İMROZ'un cemaati daha kalabalık" deyince, Yorgo patlatmış kahkahayı...
Yazları terasa çıkın mekan güzeldir...
7. Umut Ocakbaşı: Hakiki şalgam içmek için Adana'ya Ali Göde'ye gitmeye
gerek yok sanırım. Ali Göde'de kim mi? Bulun bir Adanalı sorun şalgamın iyisi
nerede diye? Açıklar herhalde... Şalgam rakı şişesinde, taaa Adanalardan gelir
Umut'a... Umut Restoran Galatasaray Kulübünün olduğu sokakta Adanalıların
işlettiği bir ocakbaşı. Biz uzun zamandır gideriz. Erkek eğlencesidir ocakbaşı
kültürü. Umut'ta ise kimin geldiği kimin gittiği belli olmaz. Kimse kimseyi
yadırgamaz. Koca göbekli, pala bıyıklı garson üst katta yerimiz var dediyse yine
geç kaldınız alt kattaki ocak başı muhabbetine demektir. Mekan son zamanlarda
kalabalıktan fiyatları yüksellti. Ama yarım porsiyon ciğer, yarım kanat, bir
koca şalgam, dilimlenmiş soğan ve de yeşillik için makul bir fiyat ödemek bozmaz
delikanlıyı. Mutlaka derim. Cuma akşamları gidilmesi özellikle tavsiye olunur.
Gömleğin kollarını biraz sıvayınca, kravatı da atınca Umut moduna girmek için
hazırsınız demektir...
8. İnci Profiterol: Herkes bilir İnci'nin burada olduğunu ama listeye de
eklemesem bizi döverler herhalde. Caddeyi devam edin, Atlas Pasajı'na gelmeden
sağda hemen görürsünüz. Tüm İstanbul'daki diğer bütün İnci Profiterol'ler
yalandır. 50 yılı aşkın bir geçmişi var. Alacaksınız profiterolü, mekanda
oturacak yer olmaması sizi yıldırmamalı. Burası profiterolü ayakta yiyerek zevk
alacağınız tek mekan. Plastik tabağı iyice kazıyın ki verdiğiniz hiç bir kuruş
boşa gitmesin. Boğazınız mı kurudu? Limonata ve suyumuz var. Kola için sıradan
pastanelere gidiverin bir zahmet!! Buraya uğramadan gitmeyin bu sokaktan...
Ayrıca "Profiterol"dür adım. Yanlış söyleyip asabımı bozmayın...!!!
9. Kaktüs Kafe: Entellektüel, mentellektüel. Sanatçı, yazar, ıvır zıvır.
İster hoşlanın ister hoşlanmayın. Severim bu mekanı. Kaktüs... Vakko'yu bulun.
Karşı sokağına girin, Kaktüs hemen sağdadır. Sıkış, tıkış bir yer. Yan yana
özellikle kışın soğuk havada güzel bir sohbet için iyi bir mekandır. Mekanda
yatan tembel kediyi de sevmek için buraya uğrayın derim. Sadece kahve içip iki
saat oturmanıza da kimse kızmaz. Malum keseye uygun olsun dedik...
10. Bereket Döner ve Dersaadet: Bereket Döner gerçekten Türk usulü marka
yaratmanın bir örneğidir. Orijinal mekan için Alkazar Pasajı'nı geçin, Atlas
Pasajı'na gelmeden soldaki üstü lambalarla ışıklandırılmış sokağa girin. Yolun
sonundaki dönercidir. Daha sonradan Taksim'in girişinde tabldot lokantayı
açtılar, epey de tuttu. Ama ben tavsiye etmiyorum. Ben orijinal mekanda döner
ekmek tavsiye ederim. Yanına da ayran oldu mu değmeyin keyfimize. Burada gün iki
koca döner halkasını bitirirler. Sakallı dönerciler muazzam bir kontrast
oluşturur mekana gelen uzun saçlı müşterilerle. Amaç yemek yemektir. Ustalar
müşterileri sever... Müşteriler de döneri yapan ustayı... Bereket Döner Taksim
usulü bir markadır. Denemeden gitmeyin... Hemen arkadaki underground bar
Dersaadet'i herkese tavsiye ederim. Esasında pek gözde bir yer değildir. Ama
birincisi ucuz. İkinci çok eski bir mekandır. Eskiden bir terzihane imiş. Yerin
biraz altında. Gittiğinizde duvarlara ve masalara çakı ya da yanınızdaki
kalemlerle orada olduğunuzu belirten Türk Geleneklerini sergilemeyi unutmayın.
Mekanın özelliği bu. Yazı yazın masalara duvarlara... Yazın durun oraya
buraya...
Dersaadetten dışarı çıkın, Sağa dönün biraz ilerleyince sağda Papirüs'ü
göreceksiniz. Papirüs eskiden sanatçıların gittiği bir mekandı. Bir aralar
kapandı. Burayı anlatmayacağım ama Papirüs'ün önü Beyoğlu'nda dilsizlerin
buluştuğu mekandır. Farklı dakikalar yaşamak istiyorsanız birkaç dakikanızı
geçiriverin burada ve dilsiz insanların inanılmaz iletişimini seyredurun...
Bizler neden böyle birbirimizi anlayamıyoruz diye düşünüp duruyor insan....
İsteklere dayanamayarak bir haftalığına boğazımıza odaklandık. Ama Beyoğlu'nda
bu mekanları da anlatmadan geçemeyeceğimizi biliyordum... Hepsi mutlaka
gidilecek yerlerdir... Deneyin göreceksiniz... Alışkanlık yapmasın...
Haftaya görüşmek üzere...
Saygılarımla,
Zafer Sönmez
e-posta:
zafer.sonmez@lycos.com ,
zafer.sonmez@disbank.com.tr
netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel
yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine
tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya
link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|