| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"İstanbul Mekanları" 06.03.2003 Zafer Sönmez - netyorum.com / Sayı: 124
Vallahi ben biraz kapalı, biraz da bağnaz denilebilecek bir yerde büyüdüm.
Bizim oralarda kilise gezmekmiş, diğer kültürlere ilgi duymakmış biraz zor ve de
hazmedilir şeyler değildi doğrusu. Hatta lisede iken arkadaşlar İstanbul'a gelip
Beyoğlu'nda kiliseye girdiklerini söylediklerinde onları din düşmanı ilan
ettiğimizi bile hatırlıyorum... Beyoğlu'nun bana göre en önemli üç kilisesi:
Santa Maria, Aya Triada ve St. Antuan'dır. Tünelden Galatasaray
Lisesi'ne doğru giderken Rus Konsolosluğu'nu geçince sağda aşağı doğru
merdivenleri olan taştan bir kilisedir. Kilisenin dışında görülen iki tane
meleğin taşıdığı inci kabuğu üzerindeki iki kolunu iki yana açmış Meryem Ana
mozaiği dikkat çekicidir. Kilisenin tarihçesi de bir o kadar ilginç. Santa Maria
tam adıyla Santa Maria Draperis Kilisesi asıl olarak bir Fransizken Kilisesi.
Aziz Fransis 1182-1226 yılları arasında yaşamış bir keşiş. Zengin bir aileden
gelmesine karşın herşeyi bırakıp, hayatını maddiyatçılıktan ötede ve
alçakgönüllülük üzerine adamıştır. Onun izinden gidenler de Fransizkenlik
mezhebini kurmuşlar. Fransizkenler İstanbul'a 13. yy.da gelerek Ortodoksluk
dışındaki ilk yerleşik mezheplerden olmuşlardır. Kilise ilk defa 1678 yılında
kurulmakla beraber birkaç yangın geçirdikten sonra son halini 1789 yılında
almıştır. Kilisenin içinde mihrabın arkasında yıllarca çok iyi kurulmuş ve adını
kiliseye veren Clara Bertola Draperis tarafından bağışlanan bir Meryem Ana
İkonası bulunmaktadır. İkona genellikle ortodokslarda bulunan ve Hristiyanlığa
ait dini motiflerin işlendiği tahta panolardır. Kilisenin mimarının adı Semprini
imiş... St. Antuan, Beyoğlu'na gelip de insanın
dikkatini çekmemesi imkansız olan birkaç eserden biridir. Santa Maria'dan farklı
olarak geniş bir ön avlusu vardır. Dışarıdan bakan bir insan için içeride ne var
hissi uyandırır. Kırmızı tuğlalı İtalyan Gotik tarzının güzel örneklerinden biri
olan bu kilisenin ilk taşı 23 Ağustos 1906'da konulmuş... Kilise ise 16 Kasım
1913 yılında ibadete açılmıştır. Kilisenin bulunduğu alanda zamanın önemli
eğlence yerlerinden olan Concordia Tiyatrosu bulunuyormuş. Açık ve kapalı
tiyatro olarak kullanılan mekan aynı zamanda gece kulübü olarak da hizmet
veriyormuş. Kilisenin önemli özelliklerinden biri İstanbul'un ve Türkiye'nin en
büyük orgunun burada bulunmasıdır. Ayrıca İstanbul'a gelen Papa VI. Paul ilk
ayinini burada yapmış. Kilisenin içindeki ağaç oyamalarının ise Bodrum'lu bir
usta tarafından yapıldığı söylenir ve özellikle çok değerli olduğu bilinir. Aya Triada, adından da belli olduğu üzere Rum Ortodoks Kilisesidir.
Kilisenin girişi arka taraftaki İşbankasının arasındaki Hacıbaba lokantasının
yanındadır. Geniş bir bahçe içinde yapılmış olan binanın mimarı Belçika
elçiliğini de yapan Kampanaki ustaymış. Yapım yılı 1882. Özelliklerinden biri
yapımında kubbeye izin verilen ilk kiliselerden biri olması. Dini faaliyetlerin
dışında da pek çok amaçla kullanılan bir binadır. Saygılarımla, netyorum.com: (Bu metnin elektronik, basılı veya görsel yayın organlarında tamamen veya kısmen yayınlanması yazarının yazılı iznine tabidir. Aksine davranılmaması önemle rica olunur. Alıntı yapılmadan bu sayfaya link verilmesi için herhangi bir izin gerekmemektedir.)
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |