"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 15.06.1999 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 30

RANDEVU'YA SADAKAT

Her hafta sonu günlük gazetelerin eklerinde verilen işletme akılları, yönetim bilgileri, müşteri memnuniyeti, şikayeti köşeleri bile kurtarmıyor kişileri. Yine bildiklerini yapıyorlar.

Randevu saatine uyulmaması alışılmış bir durum halinde. Toplantılar vaktinde başlamıyor, oturumlar gecikmeli yapılıyor. Son dönemde bir de gün sorunu karşımıza çıktı. Toplantı günleri son anda değiştirilmek isteniyor. Bu durumda ilgili toplantı tarihi bir ay sonrasına kadar sarkabiliyor. Ya bu şekilde yaşamaya alışacağız ya da düzenli hale gelmesi için çalışacağız. Mazeretler hep aynı; “Yağmur yağdı”, “Trafik sıkışık”. Evet, İstanbul için konuşmak gerekirse sorunlar var. Yine de özen gösterilebilir.

Uçakla bir yere gidecekseniz bu mazeretleri kabul etmiyorlar. Siz de uçuş saatinden epeyce uzun bir süre önce alana gidiyorsunuz. İsterseniz gitmeyin. Aynı şekilde sinema, tiyatro, konser gibi etkinliklerde de aynı şey geçerli. Söz konusu organizasyonlara gösterilen hassasiyetin diğer etkinlikler için de uygulanmasını dilerim.

* * * * *

Dört albüm önerisi. İlki, Celtic müziğine meraklı olanlar için “Celtic Dreams”. “Lord of The Dance” ‘ten “Riverdance” ‘e kadar çeşitli parçalar bir araya toplanmış. İkincisi, Sarah Brightman’dan “Eden”. Yumuşak, hoş tınıların yer aldığı albüm tam bir Brightman ekolü. Üçüncü, Elton John ve Tim Rice’dan “Aida”. Çeşitli sanatçı ve toplulukların çalışmalarının oluşturduğu bir albüm. Son olarak, Andrea Bocelli’den “Sogno”. Üç şarkıda düet yapılmış. Öneririm.

* * * * *

Gary Ross tarafından yazılıp, yönetilen bir film “Pleasantville - Yaşamın Renkleri”. Tobey Maguire, Reese Whiterspoon, William H. Macy, Joan Allen ve Jeff Daniels başrollerde. Macy 1997’de “Fargo” ‘daki rolü ile en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar ödülünü almıştı.

Eski dönemlerde çevrilmiş siyah beyaz bir televizyon dizisini beğeni ile izlerken bir anda o dizinin oyuncularının yerine geçtiğinizi düşünün. Film bu konu üstüne. Yaşam bir anda siyah beyaz, renksiz bir şekle dönüşüyor. Televizyon dizisi olduğu için her şey planlı, yangın, yağmur, seks gibi kavramlar yok. Herkes önceden kendilerine verilen rolleri yerine getiriyor. Bu dünyaya günümüzden iki genç girerse yaşamın nasıl renklendiği, değiştiği aktarılıyor.

Aslında anlatması çok güç bir film. Ağır bir temposu olduğu için sinemaya gerçekten meraklı olmayanlara göre değil. Nasıl bir anlam çıkaracağınız tamamen size kalmış. Film pek çok mesaj vermeye çalışıyor. Ancak net değil. İzleyenlerin o andaki ruhi durumlarına göre bile değişebilir.

* * * * *

İngiliz yazar Henry Fielding (1707-1754) demiş ki; “Bir mahkeme huzurunda beraat eden bir suçlu ile kendi kalbinde ve diğerlerinin nazarında beraat eden bir suçlu arasında çok büyük bir fark vardır”.

Herhalde o da vicdan azabı’nda yatmaktadır. Aynı şekilde beraat etme yerine cezalandırmayı da koyabiliriz.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com