| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 08.06.1999 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 31HER İŞİ YAPAR“Her İşi Yapan Yazılımlar”. Sadece yeni olanlar değil eskiden beri pazarda olan bazı yazılımlara bakıyorum da bu deyimin ne kadar yerinde olduğunu görüyorum. Hani bir fıkra vardır. Bulaşıkçı aranıyor ilanına bir adam müracaat etmiş. İşveren sormuş; - İngilizce bilir misin? Adam yanıtlamış; Evet. - Bilgisayar kullanmasını bilir misin? Adam yanıtlamış; Evet. - Benimle dalga mı geçiyorsun? Adam yanıtlamış; Önce siz başladınız. Yazılım konusunda dikey pazarlara yönelmek çok önemli. Yurt dışındaki uygulama çeşitlerine baktığımızda hemen dikkatimizi çeken bir konu var. O da, farklı alanlara yönelik yazılımların çokluğu. Aklınıza gelen hemen her meslek kolu, endüstri ve sektöre yönelik uygulama yazılımı bulmanız olası. Yatay pazarlara yönelik uygulamalar neyi nasıl yaptıklarını son kullanıcıya aktardıkları gibi yapamadıklarını da sektörel yazılım üretenlere bırakıyorlar. Bizdeki üreticilerin bir kısmı ise maalesef bu anlayışın dışında. Elindeki ürünlerle herkesin işini görmeye çalışıyor. Sonunda su taşımak için tanker kullanmaktansa, içine naylon döşenerek suyun sızması önlenmiş kamyonla geliştirilen çözümler ortada dolaşıyor. Nihai amaç aynı. Sadece virajlarda biraz daha yavaş gitmeniz, kamyonu fazla sarsmamanız gerekli. Onun dışında sorun yok. Halbuki amaca yönelik bir araç kullansaydınız hem daha emniyetli olacaktı hem de daha çabuk sonuca ulaşabilecektiniz. Her türlü şirketin işini görecek uygulamaları yapanlar yanında, amaca yönelik sektörel çözümlerin gelişmesi için yapılan çalışmaları desteklemek gerekiyor. * * * * * Jon Amiel’in yönettiği ve başrollerinde Sean Connery ile Catherine Zeta-Jones’un yer aldığı “The Entrapment - Kurda Tuzak” filmi bu haftanın gündeminde. Zeta-Jones’u “The Mask of Zorro” ‘dan anımsayacaksınız. Filmi “What Dreams May Come”, “My Best Friend’s Wedding” gibi filmlerin öykülerinde imzası bulunan ve 1989 yılında “Rain Man” ile en iyi film yazarı Oscar ödülü alan Ronald Bass’la birlikte Michael Hertzberg beyaz perdeye getirmiş. Jones bir sigorta şirketinde çalışmaktadır. New York’ta bir müzeden çalınan Rembrandt tablosunun peşine düşer. Tabloyu Connery’nin çaldığını söylemektedir. Onu yakalamak için bir başka soygun planladığını ve iş üstünde yakalamanın pek çok sorunu çözeceğini belirterek üstlerini ikna eder. Bundan sonra sürekli çeşitli sürprizlerle filmin akışı devam ediyor. Oyun içinde oyun gibi bir film. Güzel bir hırsız polis filmi. Macera filmlerinden hoşlananlara öneririm. Yükseklik korkusu olanlar dikkat etsinler. Müzikleri güzel, çekimleri hoş bir film. Sıkılmadan rahat iki saat geçirebilirsiniz. Film belli bir yerden sonra bilgisayarlara ve 2000 sorununa yöneliyor. Bizim sektördekilerin bu filme ayrı bir ilgi duyması kaçınılmaz. * * * * * “Ne kadar hakim olmaya çalışırsak çalışalım, insanı yıpratan kederi zamandan daha çok hafifletemeyiz”. İngiliz oyun yazarı John Webster (1580-1625) ‘dan bir alıntı. Zamanın her acının hafiflemesinde etki yaratacağını ifade etmeye çalışıyorsa da, zamanla hafifleyemeyecek kederler olduğunu bilmekte yarar var. Örnekleri sizler bulabilirsiniz. M.Sinan Oymacı
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |