"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 08.09.1998 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 68

BİLİŞİM '98 'İN ARDINDAN

Kalabalık, kalabalık, kalabalık.

Üç kelime ile 1998 senesi Bilişim etkinliklerinin özeti.

En büyük salona girdiğiniz anda kendinizi yanlışlıkla yurt dışında bir fuara gitmiş sanmanız olası. Özellikle bazı firmaların standlarına bakıp, yurt dışında bağlı oldukları firmaların yurt dışı fuarlardaki stand dekorlarını düşününce, olabildiğince aynı olduklarını gördüm. Özellikle, Empa'nın Creative ürünleri ile ilgili standı, yurt dışındaki fuarlarda gördüğümüz standların çok benzeri idi. Bu arada, gösteri sanatlarına da yeterince yer verilmişti. Öyle görünüyor ki, Bilişim etkinlikleri hızını almış gidiyor. Seneye bir iki salon daha eklenirse, dolaşmak için çok zaman ayırmamız gerekecek.

Kurultay kısmına bakarsak, bu sene çok popüler isimler konuşmacı olarak davet edilmişlerdi. Ne acıdır ki, başka zaman ve mekanlarda gidip dinlemek için can attığımız bu simaların konuşmalarında, benim beklediğim kalabalıklar yoktu. Bir daha zor bulup, bir arada konuşurlarken izleyebileceğiniz bu kişilerin konuşmalarını kaçırdınız. Şimdiden uyarayım. Seneye kurultayı izlemek için ayrıca plan yapın. Ondan sonra televizyonlarınızın başına geçip, program izleyip, ertesi günde beyaz camda gördüklerinizi anlatacağınıza, bir gün önce karşılıklı soru sorarak edindiğiniz bilgileri paylaşırsınız.

Sektörde işler iyi gözüküyor. Bir izleyicinin söylediği gibi; "Bilişim etkinlikleri "IN""

Otopark sahasının dolacağını, izleyicilerin arabalarının sergi alanına girmek için yolu tıkayacaklarını daha önce söyleseler inanmak çok kolay değildi. Ancak gerçekleşti. Seneye trafik için daha fazla önlem alınacağını tahmin ediyorum.

Bir sonraki Bilişim'de seneye buluşmak üzere, emeği geçen herkesi kutlarım. Türkiye'ye yakışır bir organizasyondu. Gittikçe yurt dışı fuarlar arasında söz sahibi olacak ve ürün ihracatı için pazar şansımızı, yabancı ülkelere gitmeden, Türkiye'de yapacağımız faaliyetlerle sağlayabileceğiz gibi gözüküyor. Buna güvenip, yurt dışı fuarları ziyaret etmeyi unutmayın.

Geçen seneki organizasyondan sonra izlenimlerimi aktarırken, göremediklerim olduğundan söz etmiştim. Bu sene hemen hemen herşeyi görebildim. Tekrar tebrikler. Katılanlara, gezenlere, organizasyonu yapanlara, TBD'ye, TÜBİSAD'a ve İnterpro'ya.

Bir de önerim var. Özellikle bilgi teknolojisi sektöründe çalışanlar ve sergi alanında görev yapanlar o kadar yoruldular ki, acaba diyorum, bilişim etkinliklerinden sonra hiç olmazsa bir gün tüm şirketler tatil ilan etse ve çalışmasa. Ne dersiniz?

* * * * *

Geçen hafta söz ettiğim şekilde, sinema sezonunu açıyoruz. İlk filmimiz, çevremde yaptığım konuşmalarda aldığım izlenimlere göre, pek çoğunuzun gördüğü; "Armageddon". Başrollerinde, Bruce Willis, Billy Bob Thornton, Liv Tyler, Ben Affleck ve Steve Buscami'nin yer aldığı filmin yönetmeni, Michael Bay. Yönetmen Michael Bay'i iki sene önce izlediğimiz "The Rock" filminden anımsayabilirsiniz.

Bu dönem Bruce Willis'in görünüyor. Vizyonda olan ve yeni gelecek filmlere baktığınızda sürekli karşımıza çıkıyor. Sürekli yükselen bir çizgi tutturmuş durumda. Merakla izleniyor. Liv Tyler'ı da, "Stealing Beauty" 'den anımsayacaksınız.

"Deep Impact - Derin Darbe" filmini seyredenler, hemen hemen aynı filmi görüyorlarmış hissine kapılabilirler. Bir başka deyişle o filmi beğenenler bunu da beğenecek, beğenmeyenler bunu da beğenmeyecek.

Amerika Birleşik Devletlerindeki Teksas eyaleti büyüklüğünde bir göktaşının dünyaya çarpmak üzere yola çıktığı tesadüfen keşfedilince, dünyayı kurtarmak yine Amerikalılara kalıyor. Görevleri, göktaşına ulaşıp, belli bir derinliğe bomba yerleştirip, patlatarak, göktaşını ikiye ayırarak, dünyanın yanından geçmesini sağlamak. Neyse ki görevlerini büyük bir özveri ile tamamlıyorlar da kurtuluyoruz. Yoksa halimiz perişandı. Teksas'ın büyüklüğünü sizlere tasvir edeyim. Teksas, yaklaşık 660000 kilometrekare yüzölçümü ile Amerika'nın en büyük ikinci eyaleti. Bir başka deyişle Türkiye'den biraz küçük.

Bilim kurgu öykülerini sevenler, güzel müzikler eşliğinde, yer yer duygusal ve komik sahnelerin yer aldığı bu filmi beğenebilirler. Çok fazla birşey vermeyen, ticari kaygıların ön planda olduğu bir film.

* * * * *

Fransız yazar Victor Hugo (1802-1885); "Az yalan söylenmez. Yalan söyleyen her yalanı söyler."

Düz mantıkla düşündüğünüz taktirde, sınıflandırmaya gitmeniz gerekirse, yalanın yalan olduğunu kabul etmek gerekir. Masum yalanlarda yalan sınıfına girer, beyaz yalanlarda. Amacın ne olduğu önemli değil. Önemli olan yalan sınıfına girmesi.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com