| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 01.10.1996 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 80

KULLANMIYORLAR

Bilişim Kurultayı'nda, "Üst Kademe Yönetim'de Bilgi Teknolojilerinin Kullanımı" konulu çalışma grubunda konuşularak, üzerinde uzlaşılan sonuç, Üst Kademe Yöneticilerinin, Bilgi Teknolojilerinden yeterince yararlanmadığı idi.

Kullanıcı ara birimlerinin, sistemleri kullanacak kişilere daha yakın tasarlanması gerektiğinden, yöneticilik kavramında liderlik vasıflarına kadar pek çok konuda görüş açıklandı. Sizlere, bunların bir kısmını aktarmak istiyorum. Bütünleyici bir çalışma olarak da, ertesi gün, "BİM Meydanı" çalışma grubunda, Bilgi İşlem'in kurum içindeki yeri, Sayın Üzeyir Garih başkanlığında tartışıldı. Bununla ilgili notları başka kaynaklardan edinebileceğinizi umuyorum.

Konumuza dönersek, özellikle, üst kademe yönetimin, bilgi teknolojisi kullanımında, eğitim ve danışmanlık hizmetleri, ön sırada yer alıyorlar. Şirket bünyesinde veya tercihan sektörde ürün pazarlayan şirketler tarafından, bilgilendirici seminerler, küçük toplantılar, organizasyonlar ile bilinçlendirme çalışmaları sonucunda, işletmelerdeki her kademe yöneticisinin, teknolojiden nasıl yararlanacağı anlatılmalı. Yöneticiler, isteyen konuma getirilmeli. Şu anda, pek çok işletme'de ne verilirse onu kabul eder konumdalar. Bunun değiştirilmesi gerekiyor.

Eğer, üst yönetim, elindeki olanaklardan nasıl yararlanacağını biliyorsa, neler isteyebileceği konusunda, daha efektif davranabilir. Yapılacak yatırım kararlarında, daha açık yaklaşabilir.

Bilgi işlemin sadece donanım ve yazılım'dan ibaret olmadığı, bu sistemleri işletmek için eleman'a da ihtiyaç duyulduğu öğretilmeli.
Türkiye'de henüz biribirinden ayırd edilemeyen bir kavram olarak karşımıza, "Yöneticilik" ve "Liderlik" çıkıyor. Bilgi'ye gerekli önemi veren liderlerin olması gerekiyor. Mevcut sistemi yürütmeye çalışan yöneticilerin, şirketin geleceğine yönelik projeleri, amaçları ortaya çıkarması olası değil. Bir başka deyişle, bu düşüncedeki yöneticiler, sadece mevcut sistemleri kullanarak, işlerini yürütmek zorunda.

Bir başka ilginç nokta, üst kademe yönetim dendiğinde, birden fazla tanımın anımsanması. Bu da, nasıl kullandırırız, sorusunun cevabının, birden fazla olmasına neden oluyor.

Ayrıca, şirketler ellerinde mevcut bilgi işlem sistemlerinin yeteneklerinden de habersiz. Bu durumda, ne verirseniz onunla çalışmalarını sürdürmeye gayret ediyorlar. Yine de, bunun dışında olan işletmlerde mevcut. Özellikle, rekabeti yaşayan her firmada, üst yönetim teknoloji kullanımında talebi getiriyor. Bunların uygulamaya nasıl alınacağına, bilgi işlem kadroları karar veriyor.

Sonuç olarak, eğitim ve danışmanlık temin edilmeli, verileni kabul eden değil, isteyebilen yöneticiler oluşturulmalı.

* * * * *

Dört yönetmen'in ortaya çıkarttığı, 1995 yılı yapımı olan ancak bu sezon gösterime giren bir film var, bu hafta gündemimizde; "Four Rooms - Dört Oda".

Alexandre Rockwell, Allison Andres, Robert Rodriguez, Quentin Tarantino, bu dört yönetmen. Film bir otelin dört odasında, oda servisi yapan bir kişinin yılbaşı gecesi yaşadıklarını aktarıyor. Dört farklı yönetmen, dört farklı konu. Tüm bölümlerde ortak olan oyuncu, Tim Roth. Oda servisi görevlisi rolünde Tim Roth'u izlemelisiniz.

Bunun dışında başrollerde, Sammi Davis, Madonna, Antonio Banderas, Bruce Willis, Quentin Tarantino, Marisa Tomai yer alıyorlar.
Filmde yer alan dört bölümden en beğenileni, üçüncü kısım olan "Misbehavers". Sadece bu kısmı izlemek için dahi, gidilebilir. Bir de, dördüncü kısımda yer alan, parmak kesme sahnesi ile hatırlanıyor.

Sinemada, sadece macera filmlerinden, güncel ve herkesin konuştuğu filmlerden hoşlanıyorsanız, bu film size göre değil. Ancak, iyi performans gösteren oyuncuları, değişik bir bakış açısı ile yapılan çekimleri, ilginç bir konuyu izlemek istiyorsanız, bu filme gidin. Ayırdığınız zamana acımayacağınızdan eminim.

* * * * *

Amerika'nın onaltıncı başkanı, Abraham Lincoln (1809-1865), arkadaşlık ve eleştiri üzerine diyor ki; "Eğer, eleştirdiğiniz arkadaşınızın yapmış olduklarına çare bulmayı veya yardım etmeyi içtenlikle istiyor ve sonunda başarabiliyorsanız, ancak, o zaman eleştirebilirsiniz. Bu durumda, eleştiriniz, olumlu bir eleştiri olacaktır."

Eleştirilerimizi yapıcı olmak üzerine inşa edersek, yaşanan sorunlarda azalma olacağı kaçınılmaz. Kaçımız sadece eleştiriyoruz, kaçımız yapıcı olmak üzere yola çıkıyoruz? Yıkıcı olmak, kalp kırmak çok kolay. Zor olan ve başarılması gereken, yapıcı olmak. Bilgi teknolojisi sektörü için, hep beraber yapıcı olmaya gayret göstermeliyiz.

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
80. Sayı önceki yazı 80. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye