| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

"Harman köşesinde yayınlanmıştır" 23.07.1996 M.Sinan Oymacı - netyorum.com / Sayı: 75

ÜRÜNLER

Bu hafta, birkaç üründen söz etmek istiyorum. Önümüzdeki haftalarda da, elime bilgisi ulaşan ürünlerden, inceleyebildiklerim için, görüşlerimi aktarmaya çalışacağım.

* * * * *

İlk ürün için bilgi, VİTEL’den Sayın Mustafa Giledereli’nin bir elektronik posta mesajı ile ulaştı. Ardından daha detaylı bilgi, postayla geldi.

Microcom” 'un "Deskporte 28.8P" modemi, seri port'tan bağlanabildiği gibi, paralel port’tan da, bilgisayara bağlanıyor. Modem diğer modemlerle aynı işlevi görüyor. Ancak, bilgisayara paralel port’tan da bağlanıyor olması, bu ürünü, diğer modemlerden ayırıyor.

Seri port yerine paralel port’tan bağlanan bir modemin ne avantajları olur? Gelen bilgilere göre, seri bağlantılı modemlerde, bilgisayarla modem arasında aynı anda 1 bit haberleşme gerçekleşirken, paralel bağlantılı modemlerde, bilgisayarla modem arasında aynı anda 8 bit haberleşme gerçekleşiyor. Bunun sonucunda, bilgisayarla modem arasındaki bilgi alışverişinde, çok yüksek hızlara ulaştığınızda (telefon hatları gürültüsüz, karşıdaki modem iyi performans sağlıyor gibi şartlar yerine gelmeli önce), veri kaybının olmaması için kullanılan tekniklerden dolayı, performans kaybı da, en aza iniyor. İncelemenizde fayda var.

* * * * *

Geçtiğimiz haftalarda, elektronik posta’dan bir mesaj geldi. Optima tarafından gönderilen mesajda, “Turkey Guide ‘96” isimli bir CD’den söz ediliyor ve ilgilenirsem, gönderilebileceği belirtiliyordu. İlgimi çekeceğine dair gönderdiğim mesajın ertesinde, CD, elime ulaştı. Postadan, CD’yi aldıktan sonra, incelemek üzere, kuruluşu gerçekleştirip, yazılımı çalıştırdım. Gerçekten çok güzel bir müzik ile açılış yapıldı. Bu tür tanıtım CD’lerinde başlangıç çok önemlidir. İlk anda ilginizi çekiyorsa, kendinizi, incelemek için gerekli zamanı ayırmak zorunda hissedersiniz.

CD, yukarıda da belirttiğim gibi, “Turkey Guide ‘96” adını taşıyor ve İngilizce. TURTOB (Türkiye Turistik Otelciler Birliği) için, Ankara’da Optima Elektronik tarafından hazırlanmış, Raks tarafından dağıtılıyor. Benim elimdeki baskı, Habitat II organizasyonu için hazırlanmış olan.

CD’de, Türkiye hakkında genel bilgiler olduğu kadar, şehirler bazında da, bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Bu bilgiler, aynı zamanda fotoğraflarla süslenmiş. Şehirlerdeki oteller hakkında da, detaylı bilgiler mevcut. Arşivlerden alınarak, bilgisayar ortamına aktarılmış, güzel fotoğraflar kullanılmış. İçerideki bilgilerin bir kısmı ile hafızanızı tazelemeniz, yeni birşeyler öğrenmeniz olası.

CD’deki bir saati aşkın müzik, Sayın Can Atilla tarafından hazırlanmış. Yerel ezgileri, enstrümental, modern tarzda yorumlanmış olarak dinliyorsunuz. Benim konuştuğum üç, dört müzik mağazasında, kaset veya CD olarak bulamadım. Şansınızı bir de siz deneyin.

Peki, “Hiç eksik tarafı yok mu?” diye sorabilirsiniz. Gösterdiğim bir kaç kişi, teknik olarak biraz daha kuvvetlendirilmeli, yorumunu yaptı. Ayrıca, sadece katkıda bulunan oteller hakkında bilgi içeriyor. Aradığınız, her oteli bulamayabilirsiniz. İkinci versiyonun çok daha iyi olacağından eminim.

Bu yapıtı gerçekleştirenlerin eline sağlık. Çok emek harcanmış olduğu, her halinden belli. Türkiye adına güzel bir tanıtıcı eser. Edinin ve tanıdığınız yabancılarla paylaşın.

* * * * *

Last of The Dogmen - Kaybolan Umutlar”. Tab Murphy’nin yönettiği filmde, başrolleri, Tom Berenger ve Barbara Hersey paylaşıyor.
Filmi izlediğinizde, filmin Türkçe’ye çevrilmiş ismi anlamını yitiriyor ve İngilizce ismin neden konduğunu anlıyorsunuz. Konu, kısaca, Amerika’da modern çağın içinde, keşfedilmemiş bir vadide yaşamlarını sürdüren kýzýlderili kabilesini bulan iki kişinin öyküsünü anlatıyor.

Amerikan yerlilerinin yaşamlarını aktaran, doğa manzaraları ile süslü bu filmi görmek için özel bir zaman ayırmanıza gerek yok. Ancak, gidecek film bulmakta zorlanıyorsanız, deneyin.

* * * * *

Bu haftanın sözü, İngiliz eleştirmen ve deneme yazarı, Charles Lamb'dan (1775-1834) geliyor. “Kitaplar, dostlar gibi az sayıda ve iyi seçilmiş olanlardır, tıpkı dostlarımız gibi. Biz daima yeniden onlara dönmeliyiz. Zira, gerçek dostlar gibi onlarda bizi yalnız bırakmazlar. Hiçbir zaman öğretmekten vazgeçmezler ve hiçbir zaman bıktırmazlar.”

M.Sinan Oymacı
TRIO Çözüm Evi Bilişim Hizmetleri A.Ş.
elektronik posta: sinanoym@triosh.com


Yorum Ekle Yorumları Listele
75. Sayı önceki yazı 75. Sayı sonraki yazı
Geçmiş Zaman Olur ki Önceki Yazı Geçmiş Zaman Olur ki Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye