| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 06.03.2003 - netyorum.com / Sayı: 124


"Boş Masa"

Genç çift ellerini kollarını sallayarak, rezervasyonsuz tatail köyünün en lüks lokantasına gitmişler. Şef garson kapıda kendilerini karşılayarak;

- Özür dilerim ancak tüm masalar dolu. Sizi bu akşam ağırlayamayacağız.

Genç adam;

- Bir dakika. Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Ben meşhur sporcuyum.

- Sizi ağırlamaktan büyük onur duyardık beyefendi ancak gerçekten yer yok, bu gece.

- Ancak sizinle iddiaya girerim ki, şu anda kapıdan başbakan girse ona masa bulurdunuz.

Şef, biraz kekeleyerek;

- Eeveettt, sanırım başbakan gelse masa bulurduk.

- O zaman o masayı bana verin. Bu gece başbakan gelemiyor.


"Herkes Gibi"

Adam, iki apartman ileride bir eve taşınmak için ne yapacağını düşünüyormuş. Evde sadece kişisel eşyaları olduğundan herşeyi kendisinin taşıyabileceğini görmüş ancak dedesinden kalan büyük boy duvar saatini taşırken sorun olabileceği aklına gelmiş. Taşıma şirketini çağırıp, saati gösterdiğinde, iki apartman ileriye götürmek için istenen fiyat astronomik olunca büyük boy duvar saatini de kendisi taşımaya karar vermiş.

Saati yüklenmiş, yola koyulmuş. Fıkra bu ya, tam yarı yola geldiğinde, karşısına bir sarhoş çıkmış. Bakmış sarhoş yalpalayarak üstüne doğru geliyor, kaçabilmek için biraz kenara çekilmiş. Ancak sarhoş hala üstüne gelmeye devam edince, bağırmış;

- Hey, nereye doğru yürüdüğüne baksana. Sarhoş musun, nesin?

Sarhoş: "Asıl sen bak, nereye gittiğine"

- Sen bak. Saat taşıdığımı görmüyor musun?

- Bu senin hatan. Daha normal bir saat kullanmayı denesene.


"Çımacı Temel"

Temel çımacı olmuş, ilk kez yurt dışına gitmişti. Gemi limana yanaşırken Temel iskeledeki İngiliz'e bağırdı: "Tut şu halatı..."

İngiliz anlamadı bir şey. Temel yine bağırdı: "Tut şu halatı".

İngiliz'de gene hareket yok.

Temel ortaokuldaki İngilizcesi ile bağırdı: "Do you speak English..."

"Yes, yes," dedi İngiliz...

Temel öfkeyle bağırdı: "O zaman tut şu halatı!..."


"Ne Tesadüf"

Yaşlıca bir çift kasabadan şehre gelmiş, moda merkezindeki caddede yürüyerek vitrinlere bakıyorlarmış. Bir süre sonra kadın, kocasının etrafta mini etekler, dekolte bluzlara dolaşan genç kızlara dikkatlice baktığını görünce, kocasını ikaz etmiş.

- Öyle bakmayı bırak. Seni gören de daha önce hiç kadın bacağı ve göğsü görmediğini sanacak.

Adam yanıtlamış:

- Biliyor musun? Ben de şimdi aynı şeyi kendime söylüyordum.

 


Yorum Ekle Yorumları Listele
124. Sayı önceki yazı 124. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye