| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 02.05.2002 - netyorum.com / Sayı: 108


"Menü'de Ne Var?"

İki ahbap cepte yeterli para da yok ama kendilerine mükellef bir ziyafet çekmeye karar vermişler. Kravatlar takılmış, takım elbiseler giyilmiş, pahalı, lüks restorana gidilmiş.

Garsonlar bunları kapılarda karşılamış ve masaya götürmüşler.

Birinci arkadaş sandalyeye oturduktan sonra, masadaki porselen antika yemek takımlarına, kristal bardaklara, gümüş çatal bıçak kaşığa şöyle bir bakmış. Ardından, peçeteyi gümüş tutacağından çıkararak, boynuna bir güzel bağlamış.

Bir süre sonra garson masaya gelmiş ve sormuş;

- Beyefendi, saç mı, sakal mı arzu etmiştiniz?


"Üçüncü Geliyor"

Yeni evli çift akşam iş çıkışında evde bir araya geldiklerinde, kadın kocasına dönerek;

- Hayatım, sana güzel bir haberim var. Yakında evde üç kişi olacağız.

- Çok sevindim. Her halde dünyanın en mutlu erkeği benim şu anda.

- Böyle düşündüğüne çok sevindim. Yarın sabah annem kalmaya bize geliyor.


"Olasılık"

Her Cuma akşamüstü bir matematikçi okul çıkışında yakındaki bir bara gidermiş. Barda sondan ikinci tabureye oturur, yanındaki boş duran son taburede oturduğunu varsaydığı bir kıza beraber içki içip içemeyeceklerini sorarmış.

Barmen mesleği gereği o kadar fazla değişik tarzda müşteri ile karşılaştığı için, bu durumu garipsemesine karşı, hiçbir yorumda bulunmaz ve müşterinin dediklerini yaparmış.

Ancak Sevgililer Gününde matematikçi yine bara gelip, aynı tabureye oturup, boş tabureye ilan-ı aşk etmeye başlayınca, bamen dayanamış ve konuşmuş.

- Affedersiniz, merakımı bağışlayın ancak uzunca bir zamandır buraya geliyorsunuz. Yanınızdaki taburede kimsenin olmadığını biliyorsunuz herhalde. Niçin bu kadar ısrarlı davranıyorsunuz?

Matematikçi yanıtlamış,

- Kuantum fiziğine göre, boşluk hiçbir zaman gerçek bir boşluk değildir. Görünmeyen parçacıklar bir araya gelebildiği gibi görünenlerde bir anda yok olabilir. Hiçbir zaman göremediğimiz bu parçacıkların bir araya gelip, bir anda bir kızın karşımda oturabileceğini bilemezsiniz.

Barmen hafifçe gülümseyerek, bir kaşını kaldırmış ve

- Çok ilginç. Ancak burada oturup bekleyene kadar, her akşamüstü bara gelen ve arkada yanlız başına size bakarak oturan şu genç hanıma niçin beraber bir bardak içki içmeyi teklif etmiyorsunuz? Belki de evet diyecektir.

- Haklısınız ama evet deme olasılığı sizce ne kadar?


"Ön Ödeme"

Psikiyatrist, apar topar odasına girerek, koltuğa oturan hastasına sormuş;

- Şikayetiniz nedir?

- Hafıza kaybına uğruyorum doktor. Ne önerirsiniz?

- Ödemeyi avans olarak şimdi yapmanızı öneririm.


"Gençlik Sırrı"

Doktor hastasına dönerek; "Kendinize çok iyi bakmışsınız. Vücudunuz mükemmel. Kaç yaşındasınız?

- Yetmişdokuz yaşındayım.

- İnanılmaz. Sanki daha yeni Altmışlı yaşlara gelmiş gibi görünüyorsunuz.

- Haklısınız. Evlendiğimizde karım ve ben bir anlaşma yaptık. Ne zaman kavga edecek gibi olsak o sakinleşmek için mutfağa gidecek ben de kapının önüne çıkarak bekleyecektim. Ne zaman yatışırsak, bir araya gelecektik.

- Bunun sizin sağlıklı olmanızla ilgisini anlayamadım?

- Sağlığımı uzun süreler açık havada yaşamaya borçluyum.


Yorum Ekle Yorumları Listele
108. Sayı önceki yazı 108. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye