| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 15.03.2001 - netyorum.com / Sayı: 62


"Önce Beni"

Elektrikli sandalyede ölüme mahkum edilmiş iki kişinin son anları yaklaşmış. İdam edilecekleri odaya götürülerek, hazırlıklara başlanmış.

Cellat yanlarına gelerek ilk mahkuma, son bir dileği olup, olmadığını sormuş.

Mahkum; "Ben dans müziği severim. Bana son defa Macarena şarkısını söyler misiniz?"

Cellat, "Elbette" diyerek, diğer mahkuma dönmüş ve ona da son dileğini sormuş.

Diğer mahkum; "Önce beni öldürün".

Not: Sayın Cihat Aydoğan'a teşekkür ederiz.


"Sokağın Hangi Tarafı"

Temel ile Fadime, tayinleri nedeniyle Erzurum'a taşınırlar. Malum, Erzurum bol kar yağan bir yer...
Kar yağdığı bir gün akşam üzeri, temel'le Fadime evde otururlarken belediye hoparlöründen bir anons;

"Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın sol tarafına parkedin, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir".

Temel, evden çıkar ve arabasını sokağın sol tarafına park eder. Ertesi akşam, yine belediye hoparlöründen bir anons;

"Sayın sokak sakinleri, arabalarınızı lütfen sokağın sağ tarafına parkediniz, sokağın boş bırakılan tarafındaki karlar temizlenecektir".

Temel yine dışarı çıkar ve arabasını sokağın sağ tarafına parkeder. Ancak bu arada kar yağmaya da devam etmektedir. Bunun sonucu olarak sokakların hergün temizlenmesi gerekmektedir. Nitekim üçüncü günün akşamı yine bir anons;

"Sayın sokak sakinleri, lütfen arabalarınızı sokağın ....?!? tarafına parkediniz, sokağın diğer tarafındaki karlar temizlenecektir".

Ancak anons sırasında sesde bir kopukluk olduğu için ne Temel ne de Fadime arabaların sokağın hangi tarafına parkedileceğini anlayamamışlardır. Uzun bir süre sokağın hangi tarafına parkedecekleri konusunda tartışırlar ve bir türlü bir karara varamazlar. En sonunda Fadime;

"Ula Temel" der, "Madem, arabanın sokağın hangi tarafına parkedileceğini anlamadık, bugün de araba garajda kalsın, boşver anonsu..."

Not: Sayın Fatma Demirdöven'e teşekkür ederiz.


"Konuşma"

Kadının evinde tamirat yapılacakmış, ancak o gün çok önemli bir telefon gelmiş ve kadının şehirden ayrılmasi gerekmiş. Böyle olunca, kadın akşamdan ustabaşını arayarak, "Benim yarın şehir dışında olmam gerekiyor" demiş, "Siz boruları tamir ettikten sonra faturayı mutfak masasının üstüne bırakın, size çeki gönderirim. Anahtar paspasın altında. Bir Rottweiler'im var, adı Brutus. İri yarı görünür ama size sorun çıkarmaz. Ayrıca bir de papağanım var. Ne yaparsanız yapın, SAKIN PAPAĞANIMLA
KONUŞMAYIN"

Ertesi gün tamirciler gelmişler, anahtarı bulup içeri girmişler, işe koyulmuşlar. Derken, ustabaşı bir bakmış kadının Roottweiler'i hakikaten bugüne kadar gördüğü en iri yarı, en ürkütücü köpek, ama hiç birşey yapmadan halının üzerinde öylece uyukluyor. Adam onu dert etmeden işini yapmaya devam etmiş ama, diğer yandan evin papağanının sabahtan beri çenesi hiç durmamış, avaz avaz bağırarak bütün gün ustaları çileden çıkarmış. Ustabaşı, kadının sözlerini hatırlayarak, papağana tek kelime etmemek için kendini tutmuş.

Ancak, papağanın çenesinden en sonunda adamın dayanacak hali kalmamış ve bağırmış; "Bana bak! Yeter be. Sabahtan beri milletin kafası şişti. Kapa çeneni!!!"

Bunun üzerine papağan ona bakmış bakmış ve "PARÇALA ŞUNU BRUTUS!!!"


"Aynı Yer"

Denizcilik eğitimi alan genç öğrenciyi eski bir deniz kurdunun karşısına imtihana çıkarmışlar.

- Söyle bakalım evlat, açık denizdesin. Sancak tarafında ani bir fırtına patlarsa ne yaparsın?

- Demir atarım.

- Peki geminin kıç tarafında bir fırtına daha patladı. Ne yaparsın?

- Bir demir daha atarım.

- Peki, şimdi de geminin tam karşısından fırtına patladı. Ne yapman gerekir?

- Bir demir daha atarım.

- Dur bakalım. Bu kadar demiri nereden buluyorsun?

- Sizin fırtınaları bulduğunuz yerden.


"Sanmıştım"

Kompartmanda tek başına yolculuk ediyordu.

Birden kapı açıldı ve çifte tabancalı biri; "Çabuk paraları sökül" diye bağırınca,

Adam korkudan titreyerek cevap verdi; "Kusuruma bakmayın ama meteliğim yok"

- Öyleyse niye titriyorsun?

Yolcu güldü; "Ben sizi kondüktör sanmıştım da!"

Not: Sayın Ayhan Satan'a teşekkür ederiz. 


Yorum Ekle Yorumları Listele
62. Sayı önceki yazı 62. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye