Eğlence 04.01.2001 - netyorum.com / Sayı: 53

"Fahiş Fiyat"

Bir goril sokaktaki dondurmacının yanına gitmiş; "Bana bir vanilyalı dondurma"demiş.

Dondurmacı, dondurmayı goril'e vermiş ve "10 milyon" demiş.

Goril şaşırmış bir durumda, "Niçin o kadar fazla para istiyorsun" diye sorunca,

Adam, "Ne yapalım? Buraya gelip, bana dondurma ver diyen bir gorile her gün rastlamıyorum" diye
cevaplamış.

Goril; "Eee doğrudur" demiş, "Bir dondurmaya 10 milyon istersen tabii rastlayamazsın"

"Başlamadan"

Adam yorucu bir günden sonra işten eve dönmüş, üstündekileri parçalarcasına çıkararak, ev kıyafetlerini giymiş ve televizyonun karşısına geçmiş. En sevdiği spor programını bularak izlemeye başlamış.

Karısına seslenerek; "Başlamadan bana bir bira getir" demiş.

Karısı bakmış kocası yorgun, hemen birayı getirip, kocasına vermiş.

Onbeş dakika sonra adam, "Bana tekrar bir bira ver, başlamadan" demiş.

Karısı biraz kızmış ama ne yapsın, adam yorgun argın televizyonun karşısında. Birayı getirip, vermiş.

Adam birayı bitirdiği gibi bağırmış, "Neredeyse başlamak üzere. Bana bir bira daha ver".

Kadın sinirli bir şekilde bira şişesini fırlatırcasına adama vermiş.

Adam bu şişeyi de bitirip; "Acele et. Şimdi başlayacak. Bir bira daha istiyorum".

Kadın iyice sinirlenmiş vaziyette kocasının yanına gitmiş; "Bütün bir akşam burada böyle mi oturacaksın? Bira içip, televizyon seyrederek. Sen sadece işe yaramaz, tembel değil, aynı zamanda şişko sarhoşun tekisin".

Adam; "Başladı"

"Kemancı"

Küçük çocuk keman dersi için evde prova yapıyor. Babası da oturmuş gazete okuyor. Evin köpeği de çocuğun kemanından çıkan melodilere, ağlamaklı seslere, havlayarak eşlik ediyor.

Bu gürültüde baba gazete okusun. Ne mümkün? Bir duruyor, iki duruyor ama ne çocuk keman çalmayı kesiyor ne öteki havlamayı kesiyor.

En sonunda baba gazeteyi savurup yere fırlatıyor ve bağırıyor; "OĞLUM ŞUNUN BİLMEDİĞİ BİR PARÇA ÇALSANA !!!"

"Bonkör Koca"

Spor kulübünün soyunma odasında bir grup adam toplanmış, sohbet ediyorlarmış. O esnada askıda asılı kıyafetlerden birisinde bulunan cep telefonu çalmış. Adam telefonu açarak, konuşmaya başlamış.

- Alo?

- Merhaba hayatım. Benim.

- Tatlım benim.

- Hala kulüpte misin?

- Evet.

- Güzel. Ben de sizin kulübe iki sokak mesafede bir alışveriş merkezindeyim. Burada çok güzel bir kürk gördüm. Alabilir miyim?

- Kaç para istiyorlar?

- İki milyar.

- Çok beğendiysen al, hayatım.

- Teşekkür ederim. Bir şey daha var. Bir de Mercedes satıcısı var burada. Bu sezonun modelleri gelmiş. Çok şirinler. Sen de çok beğenirsin. Üstelik geçen sene aldığımız BMW'yu da değiştirme zamanımız gelmişti.

- Fiyatı neymiş, sordun mu?

- Altmış milyar, istiyorlar.

- Tamam. Ancak bu fiyata bütün aksesuarlar dahilse al.

- Sağol canım. Banka hesabını epeyce hafiflettim ama son bir şey daha var. Hani seninle geçen sene dolaşırken görüp, çok beğendiğimiz bir villa vardı. Muhakkak hatırlıyorsundur. Hani, şu büyük bir havuzu olan, sahildeki. Sabah emlakçıya uğradım. Villanın satışa çıkarıldığını söyledi.

- Ne kadara satıyorlar?

- Yediyüzelli milyar istiyorlar. Bu villa için çok uygun bir fiyat. Üstelik bankadan baktım, bunu ödeyebilecek paramız var.

- Peki, peki. Ama pazarlık et. En fazla yediyüz milyar ver. Tamam mı?

- Mersi. Çok düşüncelisin. Seni seviyorum. Görüşmek üzere. Bye.

- Bye. Ben de.

Adam telefonu kapadıktan sonra havaya kaldırır ve sorar; "Bu telefon kimin?"