| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | | www.netyorum.com |
|
Eğlence 07.12.2000 - netyorum.com / Sayı: 50
Delikanlı okulu bitirdikten sonra müracaat ettiği mağazada çalışmak üzere işe kabul edilmiş. Büyük bir sevinçle ertesi gün işe başlamak üzere mağazaya gelmiş. Mağaza yöneticisi sevecen ve sıcakkanlı bir şekilde delikanlıyı karşılayarak, "Hoşgeldin" diyerek ve delikanlının eline bir süpürge tutuşturarak, "İlk önce şu süpürgeyle arka taraftaki rafların altını temizleyiver" demiş. Delikanlı kızgınlığı yüzünden belli olacak şekilde; "Ben üniversite mezunuyum". Yönetici bunun üzerine bir adım geriye çekilerek, "Özür dilerim, bilmiyordum. Süpürgeyi bana verirsen nasıl temizlik yapman gerektiğini gösteririm" "Kurs Parasına Bakım" İngiliz çift, yeni doğan çocuklarını da yanlarına alıp tatile çıkarlar. Çok merak ettikleri Karadeniz'i hayranlıkla gezerlerken, bir kaza geçirirler. Kazada İngiliz çift ölür, bebekleri sahipsiz kalır. Temel, henüz bir yaşına bile basmamış İngiliz bebeği evlatlık almak ister. Akrabaları; "Ula kafasız" derler, - Zaten dokuz çocuğun var, üstelik fakirsin. Ne yapacaksın elin İngilizinin çocuğunu? Temel, bilmiş bir edayla "Siz anlamazsınız" der, - Onu büyütüp, İngilizce'yi bedavaya getireceğim. Not: Sayın Fatma Demirdöven'e teşekkür ederiz. "Ömrün Sonu" Adam doktordaki muayenesinden sonra eve geldiğinde çok düşünceli ve canı sıkkın görünüyordu. Bu duruma endişelenen karısı sordu; - Hayatım, bir sorun mu var? - Doktor, ömrümün sonuna kadar her gün şu haplardan bir tane almam gerektiğini söyledi. - Bunda üzülecek ne var? Pek çok insan ömürlerinin sonuna kadar her gün bir sürü ilaç kullanıyor. - Evet ama sadece dört tane hap verdi. "Benzeyiş" Kafasında saç olmayan arkadaşı ile dalga geçmeye bayılıyordu. Dalga geçilen kişi, bu şakalar yalnızken yapıldığında sinirlenmiyordu ama herkesin içinde olursa bozuluyordu. Bir gün arkadaşları ile birlikte bu iki kafadar da yemeğe gittiler. Kafaları çekince sulu arkadaş, yine saçsız dostuna takılmaya karar verdi. Onun kabak kafasını elleri ile güzelce sıvazladıktan sonra sofradakilere seslendi; - Kafaya bakın kafaya, tıpkı benim hanımın poposuna benziyor. Bunun üzerine çıplak başlı adam kendi kafasını, kendi elleri ile yokladı ve cevap verdi; - "Haklısın azizim" dedi, "tıpkı karının poposu" "Bebek Nerede?" Yaşı hayli geçkin bir hanım özel yöntemler kullanarak bir çocuk sahibi olmuş. Ailenin tüm bireyleri, akrabalar, bu mutlu anı paylaşmak için ziyarete gelmişler. Girer girmez bebeği görmek istediklerini belirtmişler. Yaşlı anne; "Henüz değil" demiş. Sohbete başlanmış, bir süre sonra ziyaretçiler tekrar, bebeği görmek istediklerini söylemişler. Yaşıl anne; "Henüz olmaz" demiş. Aradan bir süre daha geçmiş. Misafirlerin, artık bebeği görmek istediklerini söylemelerine, yaşlı anne; "Ağlamasını beklemeniz gerekiyor" diye yanıtlamış. Misafirler şaşkınlıkla; "Niye bebeğin ağlamasını bekliyoruz, bebeği görmek için?" - Çünkü nereye koyduğumu hatırlamıyorum. Not: Sayın Gilda Kirtavit'e teşekkür ederiz.
|
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye |