| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 14.12.2000 - netyorum.com / Sayı: 51


"Uykusuz Anne"

Genç ve güzel kız arkadaşı ile konuşurken, "annesi için çok üzüldüğünü, annesinin her gece geç saatlere kadar oturduğunu, uyumadığını", söylemiş.

Arkadaşı; "Onun yaşında birisi için bu çok kötü. Niçin oturuyor geç saate kadar?"

- Benim eve dönmemi bekliyor.


"Uyanık Kaza Yapan"

Arabasını park edip, lokantaya giren adam, çıktığında arabasını akordeona dönmüş bir halde bulur. Cam sileceğinin altında bir kağıt vardır.

Hemen düşünür ki, "Adamın birisi çarptı. Etrafa baktı. Arabanın sahibini göremeyince de bir not yazıp, bıraktı".

Bu düşünceler içerisinde kağıdı açtığında, şu satırlarla karşılaşır;

"Ön vitesle geri vitesi şaşırıp, arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördüğünüz gibi büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an, ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı, adresimi yazdığımı sanıyorlar. Ne halin varsa gör. O kadar enayi degilim!" 

Not: Sayın Kenan Hacıoğlu'na teşekkür ederiz.


"Hayat Arkadaşı"

Seyahat acentası yetkilisi masasında oturmuş, caddeden geçip gidenleri ve mağazanın vitrinine bakanları izliyormuş. O sırada vitrindeki posterlere bakan yaşlı bir adam ile bir kadını fark etmiş. Bir süre ne yapıyorlar diye bakmış. Adamla kadının üstlerindeki kıyafet bu tür bir seyahat için paralarının olmadığını açıkça belirtiyormuş.

Acenta sahibinin o hafta işleri yolunda gittiği için bir cömertlik yapmak istemiş ve çifti içeri davet etmiş.

- Sizi bir süre izledim ve posterlere baktığınızı gördüm. Anladığım kadarı ile emekli maaşınız bu tür bir seyahate olanak vermeyecek. Ben size hayal ettiğiniz bu tatili ücretsiz sağlamaya karar verdim. Sizi çok güzel bir yere göndereceğim. Bu teklifimi lütfen reddetmeyin. Hayır demenizi istemiyorum.

Bunları dedikten sonra, çifti sekreterinin yanına göndermiş. İki adet gidiş dönüş uçak bileti, transfer kuponları, beş yıldızlı bir otelde on gün konaklama rezervasyonu işlemleri yapılmış. Çift büyük bir mutluluk içinde teşekkür ederek, dükkandan ayrılmışlar.

Aradan bir ay geçtikten sonra yaşlı kadın bir gün dükkana gelmiş.

Yetkili kadıncağızı görünce; "Sizi gördüğüme sevindim. Umarım tatiliniz iyi geçmiştir, memnun kalmışsınızdır" demiş.

Yaşlı kadın; "Rahat bir uçuş, mükemmel bir oteldi. Bunun için size teşekkür etmeye geldim. Ancak aklıma takılan bir soru var. Odamı paylaşmak zorunda kaldığım yaşlı adam kimdi?".


"İmam"

Temel'i Ramazan'ın ilk günü kasabaya imam yapmışlar. Akşama doğru herkesin kulağı top sesinde. Temel'de, akşam ezanını okumadan önce, topçu ile koordinasyon sağlamak için kasabanın top atılan tepesine çıkmış.

Görevli; "Her şeyi hazırladım" demiş ama bizim Temel sağlamcı. İllaki bizzat kontrol edecek.

"Burası nedir, çalışaymı, şurası nedir, çalışaymı" derken top kazara ateş almış.

Temel koştura koştura yarım saatte ancak camiye ulaşmış. Son bir güçle şerefeye çıkmış ve sesinin çıktığı kadar bağırmış.

"Ula uşaklar. Haçan yarım saat önce patlayan top denemeydu. Sakın olaki orucu bozmayasuz. Taha beş dakika vardur!..." 

Not: Sayın Gül Kan'a teşekkür ederiz.


"Zorlu Müşteri"

Şık ve gösterişli bir tiyatro salonunda adamın biri üç koltuğu kaplamış vaziyette yayılmış durumdaymış.

Yer gösterici bunu fark edince, adamın yanına gelip, fısılayarak; "Efendim, özür dilerim ancak üç koltuğu işgal etmişsiniz. Bunu yapamazsınız. Sadece bir koltuğa oturabilirsiniz".

Adam yer göstericiye boş boş bakmış ve homurdanmış.

Yer gösterici sinirlenmiş ve "Eğer kalkmazsanız müdürü çağırmak zorunda kalacağım"

Adamdan yine olumlu bir yanıt alamayınca, salondan çıkıp, müdürü çağırmaya gitmiş. Bir süre sonra müdür, yer göstericiyle birlikte adamın yanına gelmiş. İkisi birlikte ne yaptılar, ne söyledilerse, adamın üç koltuğu işgal etmesini engelleyememişler. Bunun üzerine polis çağırmaya karar vermişler.

Polis adamın yanına gelmiş, duruma bir göz attıktan sonra, "Tamam. Niçin zorluk çıkarıyorsunuz? Adınız ne?"

Adam homurdanarak adını söylemiş.

- Peki, nereden geldiniz?

Adam acı içinde bir sesle; "Balkon'dan".


Yorum Ekle Yorumları Listele
51. Sayı önceki yazı 51. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye