| Önsöz | Arama | Üyelik | Sohbet | Alış-Veriş | www.netyorum.com   
Ajanda
Seçtiklerimiz
Arşiv
Yazarlar
Yorumlar

Bölümler

Köşe Yazıları
Teknoloji
Sanat
Soru & Cevap
Dostluk & Sevgi
Eğlence
Geçmiş Zaman Olur ki

Konular

Sinema
Müzik
Kitap
Sözler
Oyunlar
Ürünler
Mekan
 
 
Reklam Fiyatları

İzleyici Mesajları

Elektronik posta :
bilgi@netyorum.com

 
 
Bu sayfayı arkadaşınıza göndermek için tıklayın.

 
 
Açılış sayfası yapmak için tıklayın.

Sık kullanılanlar listesine eklemek için tıklayın.

 

Eski Sayıları

Eğlence 14.09.2000 - netyorum.com / Sayı: 38


"İş Başvurusu"

Adamın biri iş müracaatında bulunmuş. Görüşmeye çağırmışlar.

Görüşme sonuna doğru, ortalama bir tip olan adama insan kaynakları yöneticisi sormuş; "Peki beklentileriniz nedir, sizi ne tatmin eder?"

Arkadaş saymaya başlamış; "Önce, bir araba istiyorum. Ayrıca şu anda bulunduğum dairenin kirası biraz fazla. Onu da şirketin karşılaması iyi olur. Maaş olarak da 2000 Amerikan Dolarından aşağı çalışmam..."

İnsan kaynakları yöneticisi dinlemiş ve; "Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya'da bir villa vereceğiz. Ayrica bizim bu pozisyonum için planladığımız maaş 5000 Amerikan Dolarıdır" demiş.

Bizim elemanın gözleri fırlamış; "Şaka yapıyorsunuz herhalde" demiş.

İnsan kaynakları yöneticisi yapıştırmış; "Önce siz başlattınız..."


"Karpuz"

Lazın biri elini beline koymuş dalgın dalgın yürüyormuş. Birinin dikatini çekmiş, başlamış lazı seyretmeye.

Laz belediye otobüsüne binmis, eli hala belinde. İnmiş yarım saat yürümüş, eli hala belinde.

Onu izleyen dayanamamış, koşup, önüne geçmiş.

- Kardeşim sen deli misin?

Laz; "Yooo" demiş.

- Hasta mısın?

Laz, yine "Yooo" demiş.

Adam; "Seni iki saattir izliyorum, elin belinde yürüyorsun".

Laz bakmış ve "Vay anasını! Karpuz düşmüş".


"Yaşgünü"

"Bakın bana!" diye övünür çakı gibi bir yaşlı adam, dümdüz, sımsıkı midesini yumruklayarak ve bir grup gencin önünde yüz kere şınav çektikten sonra.

"Yay gibiyim yay! Sebebini bilmek ister misiniz? Sigara içmek, içki içmem, gece erken yatarım, kadınlardan uzak dururum."

Gençlere gülümseyerek bakar sonra, bembeyaz dişleriyle, parıldayan gözleriyle; "Ve yarın, 95. yaşgünümü kutlayacağım."

"Ah sahiden mi?" der gençlerden biri.

"Peki ama nasıl?"


"Reçeteli Soğan"

Temel eczacılık fakültesini bitirmiş. Fakat eczane açacak parası yok. Girmiş bir eczaneye.

- Beyefendi sizde soğan var mı?

Eczacı, Temel'i başından savmış. Temel bu, durur mu? Her gün yeni saçma sorularla geliyormuş.

Birgun eczacı Temel'e;

- Kardeşim senin derdin ne?

- Burayı bana sat.

Eczacı kurtulmak için eczaneyi satmış. Bir kaç gün sonra eczaneyi satan adam içeri girmiş.

Temel'e; "Siz de soğan var mı?" demiş.

Temel adama; "Biz de soğan var ama senin reçeten var mı?"


"İngilizce Türkçe Deyimler"

- Acele işe şeytan karışır : Urinate quickly,satan mixes

- Adam katıla katıla gülüyordu : The man was laughing joining by joining

- Astığı astık kestiği kestik bir adamdır : He is a his-hung-is-we-hung-his-cut-is-we-cut man

- Can boğazdan gelir : John comes from Bosphorus

- Dik dik ne bakıyorsun öyle : What are you looking perpendicular perpendicular like that

- Eğri oturalım, doğru konuşalım : Let's sit italic, let's talk correct

- Ekmek elden, su gölden : Bread from hand, water from lake

- Nallar dikti : He errected the horse shoes

- O güzelim vazo tuzla buz oldu : That my beautiful vase became ice with salt

- Onun elinden az çekmedik : We didn't pull little from his hand

- Gözün mosmor olmuş : Your eye has become puspurple

- Onun gözlemelerine doyum olmaz : There is no saturation to her observations

- Senden adam olmaz : Man doesn't become from you 

- Siraya gir : Enter the desk

- Usta ordan bir pilav üstü kuru versene : Master, give a dry on top of rice from there


Yorum Ekle Yorumları Listele
38. Sayı önceki yazı 38. Sayı sonraki yazı
Eğlence Önceki Yazı Eğlence Sonraki Yazı
Her hakkı saklıdır. All rights reserved. netyorum.com © 2000-2005 İstanbul-Türkiye